English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Ne kızı

Ne kızı Çeviri Fransızca

33,454 parallel translation
Bu kadının yalanlarıyla, kızımızın itibarını sarsmasına ve sonra da ailemizi yok etmesine izin vermeyeceğiz Lena!
On ne va pas laisser cette femme discréditer notre fille puis détruire notre famille avec ses mensonges, Lena!
Bizi yenmeye çalışacaktır ama düzenimize sadık kaldığımız sürece kontrolü ele alamaz. Bunun ne kadar yanılsama olduğunu düşünse de önemli değil.
Il va essayer de nous avoir à l'usure, mais tant qu'on se tient au régime, il ne peut pas prendre le contrôle peu importe à quel point il pense que c'est une illusion.
Artık bu buluşmalara ihtiyacımızın olmadığını düşünüyorum.
Et je ne pense pas que nous devons continuer d'avoir ces conversations.
Hala kız kardeşimi tam olarak neden takip ettiğinizi anlayamadım.
Je ne comprends toujours pas pourquoi vous suiviez ma soeur.
Bakın, internette tanıştık ve ikimiz de ucuz Sevgililer Günü zırvaları istemedik. Sonuçta... - Burada buluşu...
On s'est rencontrés en ligne et aucun de nous ne cherchait à faire la chose de la Saint-Valentin, on va juste...
Artık bunun farkına varmamız gerek.
Et on ne peut plus se permettre de s'en rendre compte maintenant.
Kısa zamanda öğrensen iyi olur. Çünkü böyle bir yerde yalnız olmak istemezsin.
C'est mieux que tu apprennes vite, parce que tu ne veux pas être seul dans un endroit comme ici.
Finansal stres testimiz başarısız oldu bu yüzden tüm tesislerimizi açık tutamayacağız.
Nous avons échoué le test de résistance, donc nous ne pourrons pas garder toutes nos installations.
Regina kızımı görmeme bir daha asla izin vermez.
Ta fille ne te reviendra pas en t'échappant.
Kız kardeşim yine ne yaptı?
C'est mon amie, Dorothée.
Kız kardeşim, düşündüğümden de boşboğaz çıktı.
Ma soeur parle bien plus que je ne le pensais.
Ne Hades'le, ne kızımla ne de başka biriyle.
Je n'aurai jamais ma fin heureuse.
Bu olay, kız kardeşinle alakalı değil pek.
Crois-moi, elle ne sait pas que je suis ici.
Kız kardeşimin ve fena halde kendini beğenmiş ve başarısız toplumsal reformcu arkadaş güruhunun, kasabalarını Ölüm Lordu ve Kötü Cadı'yla paylaşmak isteyeceklerini sanmıyorum.
Je ne pense pas que ma sœur et son troupeau d'amis hypocrites bien-pensants partageraient leur foyer avec le Seigneur des Enfers et la Méchante Sorcière.
- Kız kardeşimi görmeye gelmiş olamaz mıyım?
Ta sœur ne peut pas montrer qu'elle se soucie de toi?
Eğer benim kız kardeşimse bir aile olmamız gerekmez mi?
Si c'est ma soeur, ne devrions-nous pas être une famille?
Balık tutmadığımız zamanlar ağ onarırdık.
Si nous ne pêchions pas, nous réparions les filets.
Ne yani tanrının kız kardeşi benim en derin ve karanlık arzum mu?
Quoi, tu pensais vraiment que la soeur de Dieu est mon plus sombre et plus profond secret?
Evet, Hugh Hefner da hiçbir kızı elde edemiyor zaten.
Crépin? Ouais parce que Hugh Hafner ne connaît pas les filles.
Ben eskiden tanıdığın kız değilim.
Je ne suis plus la fille que tu as connue.
Kız kardeşimi korumadığın için asıl ben seni atmalıyım.
Je devrais faire de même avec toi pour ne pas avoir protégé ma sœur.
Hanımefendi, ayıptır sorması ama kızınıza ne kadar para bıraktı acaba?
Madame, si je peux demander, combien d'argent a t-il légué à votre fille?
Libby, bunu artık yapamayız.
On ne peux plus continuer.
Üzgünüm ama sen, ne kadardır Zelena'nın sevgili kız kardeşisin?
Je suis désolé. Tu as été la sœur adorée de Zelena pendant quoi, 3 heures?
Kızınız için en iyisinin bu olduğunu düşünmeseydim yapmazdım.
Je ne ferais pas cela, si je ne pensais pas que c'est le mieux pour ta fille.
- Kız kardeşimi burada bırakamam.
Je ne peux pas laisser ma soeur ici.
Siz anlaşmanın kendi kısmınızı yapamayacaksanız ben de kendi kısmımı yapamam.
Si vous ne pouvez pas tenir votre part de l'accord, Ne comptez pas sur moi pour tenir la mienne.
Yeterse güzel bir bakıcı tutamayız çünkü evliliğimiz yıkılır.
Et si on peut, on ne peut pas en prendre une jolie, car ça détruirai notre mariage.
Daha da beteri kızım bana benzerse ne olacak?
Ou pire... Et si elle me ressemble?
Bunu pek sık söylemem ama avukatınız az konuşmanızı salık verse iyi olur.
Je ne le dis pas souvent, mais votre avocate devrait vous conseiller de parler moins.
Kızın olduğunu bile söyleme.
Ne dites pas fille.
Açıklamanın ne olacağını bilmiyoruz, ama saatler ilerledikçe kaçırılan kızından haber gelmemesi endişe veriyor.
On ignore la nature de cette déclaration inattendue, mais le stress monte durant ces heures sans nouvelle de sa fille enlevée.
Ama bunu ancak mutlak tarafsızlık ve önyargısız bakış açısıyla yapabiliriz.
Mais nous ne pouvons le faire avec un tout dépassionnée et le point de vue impartial.
"Kırmızı görüyorum" yazan notun anlamı ne?
La note. "Voir rouge". Qu'est-ce que cela signifie?
Peki "Kırmızı görüyorum" ne anlama geliyor?
Donc, "je vois rouge." Bon sang qu'est-ce que ça signifie?
Ve senin o küçük baloncuğunu patlatmak istemiyorum, küçük kız ama burada olmamın nedeni güya senden hoşlanmam değil ki onu da güya davranışlarıma bakarak tahmin etmişsin buradayım çünkü hayatım boyunca hiç bu kadar rahat olmamıştım.
Et je ne veux pas te décevoir, mademoiselle, mais je ne suis pas ici à cause de mon "supposé béguin pour toi, basé sur mes actions qui t'ont laissé penser que tu me plaisais." Je suis là parce que je n'ai jamais été dans un endroit aussi confortable de toute ma vie.
Kırmızı pimleri kurşun nereye niçin sadece takip etmiyorsun?
Pourquoi ne pas suivre les axes rouges?
Muhtemelen öyledir ama hâlâ kendime ona acı çektiren şeyler listesine bir şey daha eklediğim için kızıyorum.
Probablement, oui, mais pourtant je ne peux pas supporter d'avoir été ajouté à la liste de ce qui la fait souffrir.
Beni alarak kumar oynamak için bir sebebiniz yok ama alırsanız emin olun hayal kırıklığına uğratmam.
Très bien, vous n'avez aucune raison de me donner ma chance, mais si vous le faites, je vous promets que vous ne serez pas déçu.
Tavşan deliğinden gitmeye ilk başladığım zamanlarda rastgele bir av kazası sırasında vurulup felç kalan Lisbon'lu bir kızın hikâyesini okuyup "Ne olacak, denemekten zarar gelmez bunu önlemeyi deneyeyim," diye düşünmüştüm.
Quand j'ai commencé à descendre dans le terrier, j'ai vu une information à propos d'une fille à Lisbon devenue handicapée à la suite d'un accident de chasse et j'ai pensé "Bon sang, y a pas de risque. Je vais essayer d'empêcher cela de se produire."
Muhtemelen senin telesekreterini doldurmak yerine neden bir kız arkadaşımla ya da bir analistle konuşmadığımı merak ediyorsundur.
Tu dois te demander pourquoi je ne parle pas à une copine ou à un psychanalyste, au lieu de surcharger ton répondeur.
Bu adam ABD Başkanı Kız arkadaşımı onun önünde utandırmayacağım " diye düşündüğün anlar oldu mu hiç?
"C'est le Président des États-Unis. " Je ne vais pas... Je ne vais pas embarrasser...
Ne zaman onu zorlasam, kızıyor.
Chaque fois que je le pousse, il se met en colère.
Bu bir döngü kurtulamadığım bir tuzak, çünkü öylece durup küçük kızımın ölümüne izin veremem.
C'est une boucle, un piège auquel je ne peux échapper, car je ne peux pas attendre là et... laisser ma petite fille mourir. Je ne peux pas.
Artık duramayız.
On ne peut pas s'arrêter.
Bebeğim, ben erkek mi kız mı öğrenmek istemiyorum.
Bébé, je ne veux pas savoir si ce sera un garçon ou une fille.
O eski zengin şımarık kız değilim ben.
Je ne suis plus une petite fille pourrie gâtée.
- Kızını ona emanet edemezsin. - Yanılıyorsun.
On ne peut pas lui faire confiance avec ta fille.
Hades'i nasıl yeneceğimizi bilmiyoruz ama bana yardım edersen belki kızını geri alabilir ve Zelena'nın aklını başına getirebiliriz.
On ne sait pas comment battre Hadès, mais nous pouvons peut-être ramener ta fille, et avoir une discussion sensée avec Zelena si tu es avec moi.
Artık senin krallığında değil, beni krallığımdayız.
Nous ne sommes plus dans votre royaume, mais dans le mien.
Hep tek bir kuralım vardır iyi bir kaçış planı olmadan asla işe girişme. Ama işin ucunda kızım olduğu için o tek kuralı da çiğnedim.
Je suis toujours une règle... ne te lance pas dans un travail sans un bon plan pour en sortir, mais avec ma fille en jeu, j'ai brisé ma propre règle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]