English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / O adamlar

O adamlar Çeviri Fransızca

3,102 parallel translation
O adamların ikisi de şu an gözümüzün önünde. Brody'i de sayarsan, üç.
On en a deux en vue en ce moment même... trois, en comptant Brody...
Savaşmaya hazırlandığınız o adamlar pekala senin kardeşlerin olabilir.
Ces hommes que vous êtes prêts à combattre, ils pourraient être vos frères.
Aman Tanrım. O adamlar NBA'de oynuyorlar.
Oh mon Dieu, ces gars jouent en NBA.
Mac o adamlar silahımı aldılar.
Ces gars ont pris mon taser, Mac.
Tamam, fakat biliyor musun o adamlar,
D'accord, mais tu sais que ces gars sont
Sen, sadece o dergi seksi dediği için o adamların seksi olduğunu sanıyorsun.
Tu penses juste que ces mecs sont sexy parce que ton magasine people t'as dit de le penser.
Ya, fakat o bir avukat, ve bilirsiniz, o adamlar gibi işte.
Ouais, mais c'est un avocat, et tu sais comment ces gars-là sont.
O adamların, kafalarının içinde sana yüzden fazla kez dokunduklarını garanti edebilirim.
Je te garantis, ces gars... ont déjà touché ton corps une centaine de fois dans leur tête.
Birkaç kez vurulmasına rağmen o adamları kurtarmış.
Cela malgré le fait qu'il ait été touché plusieurs fois.
O adamlar kimdi?
Qui étaient ces gars?
- Eğil! - O adamlar ne?
- Baissez-vous!
O adamları hatırlıyor musun?
Je me souviens d'eux.
Lydia, o adamları daha önce hiç gördün mü?
As-tu déjà vu ces hommes?
- O adamların yüzlerini.
- Les gars, leurs visages.
Ve o adamlar benim de senin operasyonunun bir parçası olduğumu sanıp üzerime tetikçi gönderdiler.
Et ces personnes ont pensé que je faisais partie de votre opération et ont mis un contrat sur moi!
Eğer o adamlar düşündüğümüz kişilerse...
Si ces deux hommes sont bien ceux auxquels on pense...
Nasıl olur da Tanrılar böyle bir şeyi görmezden gelirler? O adamların bazıları ki bunlar çok iyi adamlardı ve en çok onlardı ilahî yola kendini adayanlar.
Comment est-ce possible que les dieux qui avaient oublié le fait que certains hommes, des hommes bons qui avaient le plus de rapports avec le divin.
Bulduğum tek şey, S.P.I.'ın adamlarının az miktarda kimyasal atık sızdırdıklarında, o da bu laboratuvarda çalışıyormuş.
Tout ce que je trouve, c'est qu'il était dans le labo quand les mecs du SPI ont un déversement chimique mineur.
O olmadan, kimse bu adamları önemsemeyecek ve bu filmi görmek istemeyecekler.
Lui parti, plus personne ne va s'y intéresser ni vouloir voir le film.
# Kaçıyor kör adamlar göklerden, suçlanmışlar, saat işliyor... # #... hala hayatta o olan o hayalet, zihnini sisle istila ediyor #
♪ Blind men escaping the skies, condemned, the klok counts down ♪ ♪ The ghost that s still alive infest your mind with fog ♪
O insanlar. Senin adamların.
Et bien, ces gens... ce sont tes gens
Ama sen onu oraya koydun ve o da adamlarımdan birini öldürdü.
Mais vous l'avez mis là, et elle a tué un de mes hommes.
O yüzden adamlarıma olayı araştırttım ve yapanı yakaladık.
J'ai dépassé les bornes. Donc j'ai mis mes gars sur l'affaire, et on a attrapé le petit salaud.
"Sanırım seni sadece kendime istedim... "... ama sonra tüm o korkunç adamların seni ellediğini- -
" J'imagine que je ne te voulais que pour moi, et j'ai pensé à ces mecs bizarres reluquant ton..
Kar düşüncelerinden besleniyor,... kardan adamları ne kadar çok düşünürsen, o kadar çok ortaya çıkarlar.
"La neige se nourrit de vos pensées" "Plus vous pensez aux bonhommes de neige plus en apparaissent."
O yüzden kendi adamlarımı kullanmak istiyorum.
Donc je veux utiliser mes hommes.
O adamlar Yakuza.
Ces hommes sont des Yakuza.
Crowley bunlar üzerinde mi çalışıyordu? Evet, yeteneği vardı. Bazı adamlar bu işe atılmaya çok utanıyorlardı ama o öyle değildi.
...
Bunu gerçek suçluyu ortaya çıkarmak için yaptım bu adamların isimsizlikten daha çok değer verdikleri bir şey varsa o da dünyaca ünlü olmaktır.
En faisant ça, j'espérais démasquer le coupable, car ces gens aiment la célébrité encore plus que l'anonymat.
Salvati ve adamlarının boynunu kim kırdı o zaman?
Alors qui a brisé la nuque de Salvati et son copain?
O ve tüm adamları ölmüştü.
Lui et tous ses hommes sont morts.
O yüzden otur ve bu adamlar sana ne derse onu yap.
Assieds-toi, fais ce que te dit ce type.
O zaman bunun üremeyle bir ilgisi yok. ... ama bu adamları baba olarak deniyor olabilir.
Ok, donc ça n'a rien à voir avec la fertilité, mais avec l'expérience que ces hommes apporterait en tant que pères.
- O zaman yeni adamlar bul.
Engagez plus d'hommes.
- O zaman, Ruben, kötü adamları nasıl gazlıyorsun? - Şey...
Ruben, comment tu asperges les méchants?
Ama bu adamlar buraya o kadar para harcayıp 10 saat araba kullanıp böyle bir şakaya maruz kalmak için gelmediler.
Ils n'ont pas financé leur voyage et conduit dix heures pour venir ici pour être la cible d'une blague.
Hem o hem de adamları etkisiz.
- Lui et ses sbires sont à terre.
Evet çünkü demin hiç tanımadığın adamların sözlerini okudun ve bir anda dedikleri her şeyi o inancınla doğru kabul ettin.
Ouais, car t'as seulement lu les mots de types que tu n'as jamais rencontré, et tu crois que tout ce qu'ils ont écrit est vrai.
Bu adamları çoğu o öldüğünde destek oldu yabancılık çekmememi söylediler.
Beaucoup de ces gars se sont proposés quand il est mort, m'ont dit de ne pas être un étranger.
İçeriden biri olduğu belli, o yüzden kendi adamlarımı kullanamam.
J'ai pensé que c'était un boulot interne, donc je ne pourrais pas employer mes gars car ils peuvent être impliqués.
Bu davayı Grant ve Casey'ye veriyorum. Çünkü davadan o kadar uzaklar ki adamların umurunda bile değil.
Je mets Grant et Casey dessus parce que ça les concerne si peu qu'ils s'en foutent complètement.
O yüzden bulalım şu adamları.
Alors allons les trouver.
O dadan çıkıyorsunuz ve erimiş kardan adamların oluşturduğu bir havuza geliyorsunuz.
Vous quittez la salle et vous vous retrouvez devant une piscine de bonhommes de neige fondus.
Şunu, söyle Dos Passos'a adamlar o kadar duygusal olmasınlar.
Je vous suggère de dire à Dos Passos qu'un homme ne doit pas céder à ses émotions.
Bu İspanyol toprağı sert ve kuraktır. Ve o toprağı işleyen adamların yüzleri güneşten sert ve kurudur.
Cette terre d'Espagne est dure et sèche, les visages des hommes qui la travaillent sont durcis et desséchés par le soleil.
Mickey'nin yakalanan adamlarını bırakıyorsun o da sana fahişe vererek ödeme yapıyor.
Vous sortez ses gars du trou, il vous paie en putes.
Beyaz adamların lafıdır o.
C'est un mot de l'homme blanc.
Çekerse o ve adamları ölecek.
S'il le fait, il mourra ainsi que tous ses hommes.
Ama adamlarından bazıları o aletlere fazla bağlanmış olabilir. Anlarım, öyle olması gerekir zaten.
Mais si vos hommes sont indissociables de cet équipement, je saurai faire avec.
Adamlar o kapının dışında bekliyorken pek işe yaramaz.
C'est pas ce qu'il y a de plus facile, avec ces types
- O çok değer verdiğin bilim adamları peki?
Et tes chers scientifiques?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]