English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / O adam

O adam Çeviri Fransızca

22,076 parallel translation
O adam bambaşka bir şeydi.
Ce mec, c'était quelqu'un.
O adamın beni koruması gerekiyordu.
Le type est censé me protéger.
O adam senin sevgilinin erkek arkadaşı
Cet homme est le petit ami de ton amante.
O adam mıydı?
Est-ce que c'était cet homme?
O adam için çok çalıştım.
J'ai travaillé pour cet homme.
Çocuklarla parktayken o adam geldi...
Quand j'étais au parc avec les enfants, il y avait ce gars qui...
O adamı helikopterden atlarken görmek kolay şey olmasa gerek.
Pas facile pour vous de voir cet homme se jeter dans le vide.
O adam var ya, tam bir tehdit.
Cet homme est une menace.
- Alınma Sousa ama bir daha o adamı gördüğümde...
Sans vouloir vous offenser, Sousa, mais la prochaine fois que je le vois,
- Hayır! - Beni o adam yerine koyma.
Je veux pas être ce mec.
O adam ikna olmaz.
Nous devons rester calmes.
O adam ölmedi mi?
Ce gars n'est pas mort?
bir adamı adam yapan saçı değildir bir adamı adam yapan o adamdır.
Mais la coupe fait pas l'homme. L'homme fait l'homme.
Sonrasında Kurt'la o aylakların saldırısına uğradı ve o adam, o katil Denise'in hayatını kurtardı.
Ensuite, ce Loup et elle... ont ete encercles. Et ce type, ce tueur, il lui a sauve la vie. Grâce a ça.
Benim yerime o adamın seni korumasını yeğlediğini mi söylüyorsun?
Voulez-vous dire que vous auriez plutôt ce gars vous couvrant que moi?
Ve o şey her neyse onun yeni Kötü Adamımız olduğunu kanıtlamada kullanabiliriz.
Et peut importe ce qu'est cette chose on pourrait l'utiliser pour prouver qu'elle est notre nouveau Grand Méchant.
Demek ki adamımız vücuduyla oynamayı seviyor, yanak da o yüzden midir?
Donc notre homme dans un modèle de corps Alors la joue c'est à ce propos?
Sence o bilim adamı bize yardım edecek midir?
Vous pensez que ce scientifique nous aidera?
Oh, adamım. O bir yarışmacı.Tamam.
Elle fait ça bien.
Hiç kardan adam yok. O kızlar her yerde olabilir.
J'ai pas vu le bonhomme de neige, elles peuvent être n'importe où.
Bundan belki de o kadar kötü adam olmadığını doğru şeyi yapmak istediğini anlıyorum.
Je pense que vous n'avez peut-être pas un mauvais fond.
Çok tehlikeli bir adam o.
C'est un homme très dangereux.
O kötü bir adam değil.
Il n'est pas mauvais.
O kötü bir adam değildi Harold.
Ce n'était un super-méchant, Harold.
Gözcüleri o. Adam Gizli Servis'ten.
C'est leur repéreur et il est des Services Secrets.
- Bu da işin eğlencesini kaçırdı biraz. - O kadar da kötü bir adam değilmişsin.
Vous n'êtes pas si méchant après tout.
Adam olmasına yardım edebileceğiniz çocuk o.
Vous pouvez l'aider à devenir un homme.
O iş bize güç ve birlik veriyordu, kilit adamın Homer olduğunu biliyordu.
Ça nous donnait du courage, ça nous unissait, et il savait qu'Homer en était le cœur.
Sana söyleyeyim kıl payı kurtuldum. O lanet binadan adamım.
Je l'ai échappé belle, dans ce foutu immeuble.
Evet ama o artık bildiğimiz adam değil.
Pas "plus" l'homme que nous connaissions.
Adamımız o.
C'est lui.
Parti adamıdır diye düşündüm, o kadar.
Je me suis dit qu'il serait marrant.
Sadece o kadar iyi bir adam olmadığını söylüyorum.
Je veux dire qu'il n'est pas si sympa que ça.
Başı benim yüzümden belada olan iyi bir adam o.
C'est un homme bien, il subit tout ça par ma faute.
Evet, kahverengi deri ceketli adamı ara, o benim işte.
- Juré? Tu n'auras qu'à chercher le type en veste de cuir marron, ce sera moi.
En çok aranan adam o.
Il est l'homme le plus recherché!
Üç yıl sonra o da genç bir adam olacak.
J'imagine.
Diyeceğim o ki bir fügürana bakarsın adamın aklından ne geçiyor bilemezsin.
Tout ce que je dis, c'est qu'en regardant un figurant, on ne sait jamais ce qu'il pense.
Chubby Cregar alkollüyken Gower'da o yayaya çarptığında aracı Joe'nun adına yaptırmıştık ve adam Los Angeles Hapishanesi'nde 6 ay yatmıştı.
Quand Chubby Cregar, ivre, a frappé un piéton sur la rue Gower, on a transféré le titre de la voiture à Joe, et Joe a purgé six mois à la prison du comté de L.A.
O kadar ceset arasından Amerika'nın en aranan adamını mı seçtin?
Parmi tous les cadavres du monde, t'as pris l'ennemi public numéro un?
Biliyorsun, onun hatalarını mazur görebilirim çünkü her birimiz gibi o da kendi zamanının adamıydı.
Je lui pardonne ses défauts car comme chacun d'entre nous, il a été façonné par son époque.
Bana Corningwell'de yatişen kendinden emin o genç adamı hatırlatıyosun.
Tu me rappelles un certain jeune homme qui a grandi à Stratfordshire-sur-Corningwell.
O istekli adam veterinerliği bırakıp insan doktoru oldu.
Ce jeune impatient a dû quiter l'école vétérinaire et devenir... medecin généraliste.
Yani bu da, Adam sizden çok o herifle yaşadı demektir.
Donc Adam a passé plus de temps avec son kidnappeur - qu'à la maison.
Bir açıdan, o herif Adam'ın ailesi gibiydi.
Cet homme était la famille d'Adam.
Adam'ın nerede olduğuna dair herhangi bir şey duyarsanız ya da o güne dair bir detay aklınıza gelirse lütfen Red Pines polisine bildirin.
Si vous avez la moindre information... sur l'endroit où se trouve Adam, ou si vous vous souvenez de quelque chose d'inhabituel, contactez la police de Red Pines, s'il vous plaît.
Aradığımız adamın o olduğunu sanıyorduk hepimiz.
On savait tous que c'était lui.
Adam'ı kaçıran o olmayabilir ama masum biri değil.
Il est peut-être innocent d'avoir pris Adam, mais il n'est pas innocent.
Bu iş için harcağımız o kadar paradan sonra,... tıbbi cihaz işinin üzerine bir de bu adamın gösterisine yatırım yapmamızı mı istiyorsunuz?
- Après ce qu'on vient de dépenser pour votre couverture, après l'entreprise de fourniture médicale, vous voulez que je demande 7 500 $ d'investissement pour l'émission de ce type? - Personne n'a de budget?
Nate'i yeterince tanımadığınızı biliyorum dostlar. Fakat o iyi bir adam ve iyi bir asker.
Vous ne connaissez pas encore bien Nate, mais c'est un homme de confiance et c'est un bon soldat.
Ama şimdi o aynı adam karşınızda duruyor ve karanlık günler ardımızda kaldı.
Ce même homme se tient devant vous à présent, et les ténèbres sont derrière nous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]