English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Oyun başladı

Oyun başladı Çeviri Fransızca

243 parallel translation
Yeni bir oyun başladığında kendi kendime şöyle diyeceğim "İyi ki o buralarda değil."
Chaque fois qu'une pièce sera créée, je me dirai : "Veinarde, elle y échappe!"
- Üzgünüm. Oyun başladı.
- Désolé, les jeux sont faits.
Oyun başladığında yine ihtiyar Shooter dağıtacak.
C'est le Tireur qui va distribuer à la reprise du jeu.
- Oyun başladı mı?
- La partie a commencé?
Oyun başladı.
Les jeux sont marqués.
Çünkü lokantacının, "masaya kadar geldim, şarap dolduruyordum", dediğini anımsıyorum. Ve oyun başladığında, aksanlı küçük toparlak adam tuzu uzattı, ve sonra sen biberle ona cevap verdin.
Le propriétaire du restaurant a dit que la partie a commencé quand le gros monsieur avec un accent a avancé la salière.
Öyleyse oyun başladı mı?
La partie commence, alors?
Oyun başladı Bay Lablache. Artık oyuna katılamazsınız.
Les jeux sont faits, monsieur Lablache, rien ne va plus.
Sovyetler Birliği'ne oynanan oyun başladı...
Le match entre la Yougoslavie et l'U.R.S.S. Notre équipe est en désordre.
Oyun başladı, devam etmeliyiz, Yoldaş Juliette.
- Chut! La pièce est commencée. Il faut aller jusqu'au bout!
Pekala! Oyun başladı!
O.K. En jeu!
- Oyun başladı!
- En jeu!
- Evet, oyun başladı!
- Ouais, en jeu!
- Jim, oyun başladı.
Jim, le match est commencé.
Oyun başladığı zaman, O onun kızı.
Quand il y a match, c'est sa fille.
Ve sanırım oyun başladı.
Et il semble que la partie a commencé.
Ama bu oyun başladığında...
Mais lorsque ce jeu a commencé... Je venais de comprendre...
Ve Gurkhan 70 verdi. İşte şimdi oyun başladı. Var mı arttıran?
Soixante-dix pour Gurkhan...
Hayır, oyun daha yeni başladı.
Non. La partie vient de commencer.
Oyun hakkında konuşmaya başladım.
Je lui ai parlé de la pièce.
Bitirecektim, ama oyun yazmaya başladım ve devamı gelmedi.
J'ai toujours rêvé de le finir, mais je me suis mise à écrire...
Yağmur durdu. " " Oyun yeniden başladı ve yaklaşık 50.000 kişilik kalabalık yağmurluklarını ve şemsiyelerini kaldırıp, kendilerini, bütün dünyanın İngiltere ile özdeşleştirdiği bu güzel oyunun zevkine verdiler. "
La pluie a cessé, le jeu recommence, et la foule de 50000 personnes a rangé les impers et les parapluies et se prépare à apprécier ce jeu qui partout sur la planète représente le mieux l'Angleterre.
Bu hayalcilik ve oyun, hayatımda giderek daha çok yer tutmaya başladı.
Mais jouer la comédie finit par prendre toute la place dans ma vie.
Cinayet oyununuza başladığınızda aklınıza gelmeyen tek şey benim de oyun oynadığımdı.
Dommage que vous n'ayez pas su en commençant cette plaisanterie... que moi aussi, je jouais le jeu.
Yapımcılığa başladığımız ilk zamanları. Larry Mackay bize bir oyun göndermişti, hatırladın mı?
M. Mackay nous a bien envoyé une pièce. il y a très longtemps?
Bütün bunlar o oyun yüzünden başladı.
C'est la cause de notre dispute.
Patronlara bilgi sızdırmaya başladığınızda kocanızla siz... nasıl bir oyun oynadığınızı düşünüyordunuz?
Quel genre de jeux pensiez-vous jouer avec votre mari quand vous avez commencé à informer les patrons?
Tekrar oyun oynamaya başladın, Lois... Durmadan bana söylüyorsun ya :
Non, j'ai commencé à avoir des doutes, Lois, quand tu as dit plusieurs fois :
Aynı bir oyun gibi dönüp dolaşıp başladığımız yere geri geldik.
C'est amusant.
Oyun... artık başladı.
Tout est en place.
Bu oyun iyice sinir bozucu olmaya başladı.
Ce jeu commence à me porter sur les nerfs.
Tabii ki ve ne yazık ki, o kazanmaya devam etti hem de koca bir Haziran ve Temmuz boyunca... Durham Bulls sonunda beyzbol oynamaya başladı. Hem de eğlenceli, enerjik ve şiirsel bir oyun.
Mais malheureusement, il a continué de gagner... et pendant des mois dejuin et juillet extraordinaires... les Bulls de Durham se mirent à jouer au base-ball... avec joie, verve, et poésie.
Ben de oyun oynamaya başladım... olayları ilginç kılabilmek için.
alors, j'ai commencé à jouer Ia comédie. Pour rendre les choses plus intéressantes.
Ancak, insanların böyle bir amaçla haberleri olmadan kullanılmaları doğru değildir... Ve bu oyun yayınlanmaya başladığında bize sponsor olmak isteyecek firmalarla saçma anlaşmalar imzalamamız gerekirdi.
La "Autistic Society" était emballée par ce personnage qu'elle préférait à ceux des films traitant de l'autisme, car c'était un personnage autiste dans un film et non un film sur un autiste.
Oyun yeni başladı.
Le jeu commence.
Oyun düzenini değiştirmeye başladı.
Il change tout le jeu.
- Neden? Çünkü oyun çoktan başladı ve sen bunu biliyorsun.
Le jeu a déjà commencé!
Tamam, oyun bitti. Görev başladı.
Assez joué ; notre mission commence maintenant.
Herşey bir gece onunla sevişirken bir oyun gibi başladı.
Une nuit, pendant que nous faisions l'amour mon mari a chuchoté dans mon oreille. Tout a commencé comme un jeu de hasard.
Oyun başladı, yaşlı kadın.
Ce sera très amusant!
Ama daha şimdiden herkesin oynamaya başladığı bir oyun.
mais tout le monde est en train d'y jouer.
Bir oyun tasarımcısına yapılan bir suikast girişimiyle başladı.
Ca a commencé avec la tentative d'assassinat d'une créatrice de jeu. Vraiment?
Hayal et, hayatımı bu kasabaya kapatarak geçirdim, ve hatta oyun sezonunun başladığını bile bilmiyordum.
Et dire que je ne connais toujours pas les dates des combats!
Oyun 5 dakika önce başladı.
La partie a commencé il y a cinq minutes.
Bu oyun sıkıcı olmaya başladı, zaten yeni bir şey de çıkmıyor.
C'est ennuyeux, rien de nouveau ne sort.
Oyun zaten başladı.
Ça a déjà commencé.
İş başladığı zaman, oyun kopana kadar bir yere gitmek yok ve mekan, ameliyat odası gibi olmak zorunda.
Votre boulot se termine quand la partie s'arrête... et quand la salle a l'air d'un bloc opératoire.
Ama aklının sana oyun oynamaya... başladığı zamanlar olabilir.
Mais vous n'êtes plus productif, votre esprit vous joue des tours.
Ama bir gün kafamda bir oyun oynamaya başladım.
Mais un jour, j'ai commencé à jouer dans ma tête.
Oyun başladı.
Mais le match a commencé.
Bu oyun, bun inanamıyorum, çok erken başladı.
C'est fou comme cette partie démarre vite.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]