Protection Çeviri Fransızca
6,753 parallel translation
Acilen tanık koruma programına girmeliyim.
Je dois entrer immédiatement dans le programme de protection des témoins.
Ödediğimiz para korunmak için.
L'argent que nous payons est pour notre protection.
Korunmaya ihtiyacım yok.
Je n'ai pas besoin de protection.
Seni ve Lallybroch'u güvende tutmanın tek yolu MacKenzie klanının savaş reisi olarak benim korumam altından geçer.
Le seul moyen de protéger Lallybroch et toi est de venir sous ma protection en tant que chef de guerre du clan MacKenzie.
Bana öyle söylenmişti... -... ama senin güvenliğin için ihtiyatlı davranıyorum.
Ça ne devrait pas en arriver là, on me l'a assuré, mais je me montre prudent, pour ta protection.
Burada o adam benim korumamda.
Il est sous ma protection.
Gitarın tüm ayarları ters şekilde ayarlanmıştı.
Protection et la corde de basse "E" du mauvais côté.
Burası harika.
Cette protection est folle.
Bu adam İspanyol Krallığı'nın himayesi altındadır.
Cet homme est sous la protection de la Couronne d'Espagne.
Derebeyine bağlı lordumuz Kont de la Fere'in himayesine girmeliyiz.
Nous avons besoin de la protection de notre seigneur, le Comte de la Fère.
Athos, bu insanların koruyacak başka kimsesi yok.
Athos, ces gens n'ont aucune autre protection.
Bir lord bizi himayesine almazsa nasıl bir geleceğimiz olabilir?
Quel futur pouvons-nous avoir sans la protection d'un seigneur?
Kralın korumasındayken bana dokunamazsın.
Vous ne pouvais pas me toucher puisque je suis sous la protection du roi.
Yeni aşığının hükümlü bir suçlu olduğunu öğrenince bu koruma ne kadar sürecek acaba?
Combien de temps cette protection durera quand il découvrira que son nouvel amour est une criminelle condamnée?
Her ruhun korunmaya ihtiyacı vardır.
Toute âme a besoin de protection.
Senin himayenle daha da iyi.
Et mieux sous votre protection.
Projeksiyon kamuflaj ; hava geçirmez elementlerle mühürlü.
Camouflage de protection ; hermétiquement étanche des autres éléments ;
- Ben korurum.
- Je fais protection.
Chuckie'ye okulda kol kanat ger.
Prend Chuckie sous ta protection.
Önderin koruması altındayken çok cesursun, değil mi?
Tu es très courageuse sous la protection du commandant.
Artık benim korumama ihtiyacın olmadığını düşündüğünü biliyorum ama var.
Je sais que tu penses que tu n'as plus besoin de ma protection, mais tu en as besoin.
Dağ adamları kapının dışarıdan açılamayacağını sanıyor o yüzden korunmasız bırakıyorlar.
Les hommes de la montagne pensent que la porte ne peut pas être ouverte de l'extérieur, donc ils la laissent sans protection.
Koruyucu oksit zarı bu kadar eski tanklarda restore edilir.
Les films de protection en oxyde doivent être réparés dans des cuves aussi vieilles.
Oradan, bakılması gereken birine mi benziyorum?
J'ai l'air d'avoir besoin de protection?
Birinin bana bakmasına gerek yok.
Je n'ai pas besoin de protection, tu sais.
Bunu koruma büyüsüyle birleştireceğiz.
On combine ça avec le sort de protection.
Yapmamız gereken şey yeni bir kale kurmak. Dahlia'nın hakkında hiçbir şey bilmeyip, içinde büyü yapılamayan bir sığınak.
Ce dont nous avons besoin c'est de créer une nouvelle protection, quelque chose dont Dahlia ne connait rien, un sanctuaire de n'importe quelle sorcellerie.
Merlyn her zaman korumana girecek bir yol buluyor.
Cette manière qu'a Merlyn de toujours trouver un moyen d'être sous ta protection.
Koruma olarak tüm çete orada olacak.
Tout le gang va venir pour assurer la protection.
Ward'ın şirketlerini karşılaştırıyordum ve paravan şirketlerden biri Mamaki'ye yatırım yapmış in Mamaki.
Je comparais les avoirs de Ward et l'entreprise de protection dans laquelle il a investi à Mamaki.
- Bu şirketin arkasında kim var bilmiyorum, ama Ward'ın şirketlerinden birinin vergi iadeleri
Pas celui de celui qui est derrière cette entreprise de protection Mais une feuille de taxe de l'une des entreprises de Ward remplie par sa comptable...
Dokunulmazlık, Tanık Koruma alacağım, ve tüm sınırdışı işlemler iptal edilecek, ve bana biraz sevgi göstereceksiniz.
Je veux l'immunité, la protection des témoins, et laissez tomber cette connerie d'expulsion, et montrez moi un peu d'amour.
- Beni korumana ihtiyacım yok zaten.
Je ne pas besoin de votre protection.
Bu şehirde korunması gereken bir sürü insan var.
Il y a beaucoup de gens dehors qui ont besoin de protection.
Ona imza attırdığında söz verdiğin her şeyi yerine getirmeni sağlayacağım. Yoksa korunmaya ihtiyacın olacak.
Tu sais, je suis un je te tiens pour les promesses que tu n'as pas tenu quand vous l'avez signé... ou vous pourriez besoin de plus de protection.
Koruma.
Protection?
Kimin korumaya ihtiyacı varmış?
Qui a besoin de protection? Hein, hein?
Eyaletin en çok göz ardı edilen yerlerini nasıl koruyacağımı düşündüğümde aklıma yalnızca bir tek şey geliyor.
En réfléchissant à la protection des zones difficiles de l'État, je suis arrivé à une seule conclusion...
Herhalde onların biraz korunmasını istersiniz.
Bien sûr, vous voulez leur protection.
Danışma, koruma.
Psychologue, protection.
Yüzde karşılığı koruma teklif ettik.
Leur a offert la protection pour une coupe.
Gardiyanlara el muamelesi çek Chuckie. Karşılığında seni korusunlar.
Branle les surveillants, Chuckie... en échange de leur protection.
Konsey seni bizim götürmemizi istiyor. Korunduğundan emin olmak için.
Le Conseil veut qu'on vous escorte pour votre protection.
Bütün bunlar... bittiğinde, beni Tanık Korumaya alacaklar.
Quand je sortirai, - ils me mettront sous protection.
- Senin korumanı istemiyorum.
Je ne veux pas de ta protection.
Johnnie'ye koruma lazım.
Johnnie a besoin d'une protection.
Böyle bir korumayla Fransa'nın duraklamasına şaşmamalı.
Avec si peu de protection, pas étonnant que la France sombre.
- Sammy'nin federal tanık koruma programında olduğunu biliyorsun yani.
Sammy était dans le Programme Fédéral de Protection des Témoins.
Sanırım federaller koruma kısmını başaramamışlar.
Les Fédéraux n'ont pas été très efficaces pour la protection.
Tanık Sammy miydi?
Sammy était un témoin sous protection?
Lecter onun ilgilendiği bir laboratuarda kalıyor.
Lecter vit dans le labo sous sa protection.