English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Saat 18

Saat 18 Çeviri Fransızca

1,141 parallel translation
Yemek ve iki TM de dahil olmak üzere aşağı yukarı yedi saat 18 dakika yedi saniye yolda gideceğiz.
Avec le déjeuner et deux P.P.M., on devrait faire 7 heures, 18 minutes et 7 secondes de route.
saat 18 : 00 oldu ve eğrelti otu bile satamadık.
Six heures et on n'a pas vendu une fougère!
" Sizi bu akşam saat 18 : 00'da...
" Nous nous battrons en duel ce soir à 18 h.
Thomopolis'e Cuma saat 18 : 00'de 10 million dolar vaat ettik.
J'ai promis d'apporter 10 millions à Thomopolis, vendredi à 18h.
Bayan Allen, saat 18 : 00 civarında posta kutusuna gitti.
Mme Allen est allée poster une lettre à 18h.
Freddie, saat 18 : 00'de onu mektup postalarken görmüş.
Freddie l'a vue poster des lettres.
Saat 18 : 00 Civarı
Un peu après 18h00.
Saat 18 : 30'da yine uğrarız.
" Je reviendrai à 18h30.
Saat 18.00'de geldim.
Je suis arrivée à six heures.
Dışarı çıkarmak için elimden geleni yaparım. Ama onları bulsan da bulmasan da Linda yarın akşam saat 18.00'de o trende olmanı istiyorum.
Nous pourrons tenter de les faire sortir, mais que tu les trouves ou non, Linda, demain à 18 heures je te veux dans ce train.
- Saat 18.00'de, Linda.
A six heres, Linda.
Trioxin bırakımı saat 18 : 21'de başlıyor.
Exposition à la trioxine prévue à 18h 21.
Saat 18 : 24.
- Heure? - 18h 24.
Üsteğmen Uhnari, saat 18 : 30'da, Aracı İstasyon 47'ye transfer edildi.
Le Lt Uhnari a été téléportée sur le relais 47 à 18 heures 30.
Seni saat 18 : 00'de sahnede göreceğim.
Sur scène à 18h00.
Saat 18'de dediler.
A 6h.
Saat altı buçuktan beri buradayız.
On est ici depuis 18 h 30.
Darp izlerine ve vücut ısısına bakarsak, 18-20 saat önce.
D'après la rigidité et la température, il y a 18 à 20 heures.
18-20 saat önce öldüğünü söyledi.
Morte il y a 18 à 20 heures.
Kurallar bunlar... 18 saat çalışmanın kuralı ne peki?
C'est la loi. Que dit la loi des gens qui se crèvent au travail?
Bugün 26 Ekim 1985, günlerden cumartesi, saat 1.18.
1h18 du matin.
Saldırı alanına..... kesin varış saatini onaylamışlar. Evet harika bir haber bu! Yarın akşam saat 6'da.
Formidable, ils confirment leur arrivée demain à 18 heures locales.
Selam. Saat 6.05. Duckie Dale.
Salut, il est 18 h 05, c'est Duckie.
Saat 6.28...
Il est 18 h 28...
Saat 6.31. Beni ara, tamam mı?
Il est 18 h 31, rappelle-moi.
Saat 5 ve 6'da biten vardiyalar var.
II y a un quart qui finit a 17 h et un autre a 18 h.
18 saat önce bir helikopter kaybettik... hükümetten bir bakanla yardımcısını bu küçük şirin ülkeden götürüyordu.
Il y a 18 heures, un hélico, avec à son bord un ministre et son assistant, a disparu dans ce pays de rêve.
Maskeler? Tanınmamak için giyilen giysiler? Dükkanımız saat 18 : 00'de kapanıyor.
Notre salle d'exposition ferme à 18 h. Attrapons cet imbécile. Asseyez-vous, messieurs.
Ben saat 2 ya da 3'te Bronco Bowling'deydik diyordum o ise saat 5 ya da 6 diyordu.
D'après moi, on est arrivés au Bronco Bowl vers 14 h ou 15 h. Selon lui, il était 17 h ou 18 h.
Bayan Melny Elizabeth Charlotte Trafford yarın öğleden sonra, saat 5 : 18'de şurdaki rayların üzerinden geçerken arabasına çarpan yolcu treni yüzünden öldü.
Mme Melny Elizabeth Charlotte Trafford... a été tuée quand sa voiture a été heurtée et démolie... par un train de passagers... à ce croisement, demain après-midi, à 17h 18.
Ve ona 18 saat kaldı.
C'est ce qui se produira dans 18 heures.
18 saat, 7 dakika ve 10 saniye Doktor.
18 heures, sept minutes et dix secondes exactement.
Maksimum warp hızıyla, 2 yıl, 7 ay, 3 gün, 18 saat sonra... Yıldızüssü 185'e varacağız.
En vitesse de distorsion maximale, il faudra 2 ans, 7 mois, 3 jours et 18 heures pour atteindre la base 185.
Saat 10.00 ile 18.00 arası nasıl?
Jusqu'à 6 heures, oui? Oui.
18 MAYIS TARİHİNDE SAAT 4'DE MAİDEN LANE'DEKİ
AVEC LOUIS JEFFRIES, LE DIX-HUIT MAI
- New York'a kadar 18 saat. Sıkılırız.
- On a 18 h avant d'arriver à New York.
Sanal güvertenin programlanması 18 saat 11 dakika sürdü.
La programmation du holodeck a nécessité 18 heures 11 minutes.
Atarcadan 18 saat uzakta olsak da, Kaptan yarım itiş gücüne yavaşlamamızı istedi.
Bien que nous soyons à 18 heures de route du pulsar, le capitaine nous a demandé de réduire encore notre vitesse.
Ocak 1... 31 / 2 saat sonra she was admitted.
Marin County à 6 : 18 heures... le 1er janvier... trois heures et demi après son arrivée.
Saat 6 : 15'te apartmanımın önünde olmazsam, annemle, babam oraya geldiğinde beni on yıllarca sürecek olan ve faizleri ile birlikte ödeyeceğim taksitli bir başıma kakma planına sokacaklar.
Si je ne suis pas devant chez moi à 18 h 15 quand mes parents arriveront, ils vont me couper les vivres pendant des décennies.
Yeni konak 18 saat sonra gelecekmiş.
Votre nouvel hôte sera ici dans 18 heures.
Tamam şunu, saat 6 yapalım.
Disons 18 h.
18A kapısı, saat 8 : 30'da.
Porte 18 A. 20h30.
Saat neredeyse altı oldu.
Il est presque 18 heures.
- Ve siz Bayan Greenhill'i kocasıyla yalnız bıraktıktan sonra... bir saat geçmeden kendisini 18. kattan aşağıya attı.
Et moins d'une heure après que vous ayez laisser Mrs Greenhill aseule avec son mari, elle plongeait vers sa mort de la fenêtre du 18e étage.
Saat altıda orada olmalıyız ve ne kadar uzak olduğunu biliyorsun.
Mais on doit y être à 18 h et tu sais que c'est loin.
Saat 6'yı geçti. Kapattık.
Il est plus de 18 h, on est fermés!
Hayır. Saat 6 : 30.
Non. il est 18 : 30.
Bundan sonra, saat 6'da şehirden birini alman gerekiyor.
Le patron vous attend en ville à 18 h.
Bu 18 saat içinde üçüncü Ferengi gemisi.
C'est le troisième vaisseau ferengi en 18h.
Şu anda saat 6 : 45.
Il est 18 h 45.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]