Seviyor Çeviri Fransızca
15,490 parallel translation
Sen seviyor musun?
Vous l'aimez?
Crossford deha olmayı seviyor.
Crossford aime être le cerveau.
" Merhaba Kelly, beni seviyor musun?
"Salut Kelly, " tu m'aimes?
Beni seviyor musun?
Est-ce que tu m'aimes?
Jules seni seviyor, bunu sen de biliyorsun.
Jules t'aime, et tu le sais.
Bana zorluk çektirmeyi seviyor.
Il aime bien m'embêter.
Espri anlayışımı seviyor.
Elle comprend mon humeur. Elle est mignonne.
Joelle'i seviyorum, Callen da seviyor.
J'apprécie Joelle comme Callen.
Yani kostümle oynamayı seviyor musun? - Evet.
Tu sais que j'aime les cosplays.
Mobley insanları bezdirmeyi seviyor.
Mobley aime se faire des amis.
O babasını seviyor ve bana ihtiyacı var.
Il aime son père, et il a besoin de moi.
- Avlanmayı seviyor.
Il aime la chasse.
- Her şeyi yapardım... - Onu seviyor musun?
- Je ferais n'importe quoi...
- Erik, Elisabeth'i seviyor muydu?
- Il était amoureux d'Elisabeth?
Tabi çünkü James Bond'da seviyor.
Parce que James Bond les aime.
Seni seviyor.
Il t'aime.
Seni gerçekten seviyor.
Il t'aime vraiment.
Sen onu seviyor musun?
Est-ce que vous l'aimez?
- Seviyor musun?
Vous l'aimez?
Onu seviyor musun?
Tu l'aimes?
Veya seni inandıracak kadar onu seviyor rolü yaparım.
Ou alors faire si bien semblant que tu ne verras pas la différence.
Haber vermemizi seviyor.
Il aime être informé.
Seni seviyor Layla.
Il t'aime, Layla.
- Patronum burayı seviyor.
Ma supérieure adore cet endroit.
Lütfen. Bir sevgilim var. Beni seviyor.
J'ai une petite amie qui m'aime.
Sabah oldu ve biri seni seviyor.
C'est le matin et quelqu'un t'aime.
Herkes seni seviyor.
Tout le monde ici vous adore.
Araştırmaya göre Amerikalılar seni tanıdıklarını sanmayı ve sonra senin hakkında bir şeyler öğrenmeyi seviyor ama seni gerçekten tanıma eşiğini geçtikten sonra seni tuhaf ve itici buluyorlar.
- Il a raison. D'après nos études, les Américains aiment penser vous connaître et ils aiment en savoir plus sur vous, mais à un certain point, ils passent le seuil et vous connaissent vraiment, et alors, ils vous trouvent bizarres et repoussants.
Onu seviyor musun?
Est-ce que tu l'aimes?
Astrid uyuyakalmayı seviyor.
Apparemment, Astrid aime la grasse matinée.
Kadın beni seviyor...
Elle m'aime bien...
Beni seviyor ve dahası...
Il m'aime comme...
Öfkesini çok iyi kontrol edemiyor, ve yeşili çok seviyor.
Il a un problème de tempérament, et il aime la couleur verte.
Esprilerime gülüyor, film izlemeyi seviyor.
Elle rit à mes blagues, et elle aime les films, et...
Castle Beckett'ı herşeyden çok seviyor, ve umutsuzca onu bulmaya çalışıyor.
Castle aime Beckett plus que tout, et il meurt d'envie de la retrouver.
Castle'ı seviyor musun?
Vous aimez Castle?
Belli ki duygusal işkence vermeyi seviyor.
Apparemment elle a un penchant pour la torture mentale.
Kellesini uçursalar yine evet derdi. Seni seviyor.
Elle t'aime.
- Onu seviyor musun?
- Tu l'aime?
Onu gerçekten seviyor musun?
Aimez-vous fait elle?
Kızlarla gönlünce eğlenmeyi seviyor ama yüreğinin derinliklerinde Lois gibi bir kadın bulmayı çok istiyorsun, değil mi?
Tu aimes faire le Don Juan, mais au fond, tu rêves d'une femme comme Lois.
Peter'ı bana karşı olan sevgini içine atacak kadar seviyor musun?
Aimes-tu suffisamment Peter pour réprimer ton amour pour moi?
- Dmitry Petrovich'i de seviyor musunuz?
Aimez-vous aussi Dmitry Petrovich?
Şüpheli zorlukları seviyor olabilir mi?
Notre suspect aime peut-être les défis?
Tabii ki ama kardeş olarak seviyor.
Mais comme une sœur.
HHayatım boyunca beni koruyup kolladı ve o seni seviyor ve çok az vakti kaldı.
Il m'a protégé toute ma vie, et il vous aime et... et qui sait, peut-être qu'il vivra encore longtemps.
Bizi seviyor, değil mi?
Elle nous aime bien, hein?
- Sen kes. Meyvelerimi daha çok seviyor.
Elle préfère mes baies, de toute façon.
Yapmayı da seviyor musun orasını bilemem.
Je ne sais pas si vous l'aimez en vrai.
Waffle seviyor.
Il adore les gaufres.
Beni seviyor.
Bien sûr.