English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tanımıyor musun

Tanımıyor musun Çeviri Fransızca

873 parallel translation
- Bell'i tanımıyor musun?
Tu ne connais pas Bell?
Madeleine, beni tanımıyor musun sevgilim?
Madeline, ne me reconnaissez-vous pas, chérie?
Hofmeister, beni tanımıyor musun?
Hofmeister, vous ne me reconnaissez pas?
- Beni tanımıyor musun, Galatea?
- Ne sais-tu qui je suis, Galatée?
Onu tanımıyor musun?
Tu connais pas Jacques Lantier, non?
- Yates mi? - Sam Yates, avukatın. Avukatını tanımıyor musun?
Oui, Sam Yates votre avocat.
Hiç tanımıyor musun?
Vous ne la connaissez pas?
- Beni tanımıyor musun?
Vous ne me reconnaissez pas?
Beni tanımıyor musun?
Tu ne me reconnais pas?
Beni tanımıyor musun, canım?
Tu ne me reconnais pas, chéri?
Beni tanımıyor musun Dodger?
Tu me reconnais?
- Beni tanımıyor musun? Ben Robert. Kocan Robert!
Je suis Robert, ton mari.
Beni tanımıyor musun?
Vous me reconnaissez?
Bu isimde başka birini tanımıyor musun?
Avez-vous connu quelqu'un qui porte ce nom?
Onu tanımıyor musun.
Chako. tu ne la connais pas.
Maria, evlendiğin adamı tanımıyor musun?
Ne connais-tu donc pas ton époux?
Emmanuel Trades. Tanımıyor musun?
Le travail Manuel en personne!
ben seni tanımıyor musun?
Il est costaud. Je te connais...
Altı yıldan sonra, tanımıyor musun?
Après six années, vous ne savez pas?
Beni tanımıyor musun?
Tu me connais pas?
- Onu tanımıyor musun?
- Vous ne le connaissez pas?
Beni tanımıyor musun?
Tu me reconnais?
Tanımıyor musun?
Tu ne sais pas.
- Yüzbaşı Castelli'yi tanımıyor musun?
Tu n'connais pas l'capitaine Castelli! Qui c'est, l'capitaine Castelli?
- Tanımıyor musun?
Tu ne sais pas?
Burada büyüdüm ben, anne. Öz oğlunu tanımıyor musun?
Tu ne reconnais pas ton propre fils?
Ben babanın fakir ruhuyum. Artık beni tanımıyor musun?
Tu ne reconnais pas ce pauvre bougre de père?
Menajerim Bay Kane'i tanıyor musun?
Mon agent, M. Kane. Mlle Jordan.
Bu küçük hanımı tanıyor musun?
Evidemment!
Hangisi olduğunu biliyor musun? Karımı tanıyor musun?
on ne rentrera qu'après-demain, tu la connais ma femme?
Beni tanımıyor musun?
Non.
Arkadaşım Monte Rockingham'ı tanıyor musun?
Connaissez-vous un de mes amis, Monte Rockingham?
- Goldez isimli jokeyi tanıyor musun? Dördüncü yarışı satarken yakalanan mı?
- On a tué Goldez, le jockey qui a fait exprès de perdre, hier.
Beyleri tanıyor musun? Sanırım.
- Vous connaissez ces messieurs?
Onu tanıyor musun? Hiç tanışmadım ama...
Je ne l'ai jamais vue.
İlk tanıştığımız yeri hatırlıyor musun?
Tu te souviens de l'endroit de notre rencontre?
- O taksi şoförünü tanıyor musun? - Evet, sanırım.
- Tu connais le chauffeur?
Tanıştığımız zamanı hatırlamıyor musun?
Rappelle-toi notre 1ere rencontre.
Hükümetin atadığı yeni kahramanı, yeni özel savcımızı tanıyor musun? - Link Hall'u mu?
Tu connais le procureur spécial nommé par le gouverneur?
- Evet? Besteci ve koro şefi Julian Craster'i, şahsen ya da çalışmaları bakımından tanıyor musun?
Connaissez-vous Julian Craster, compositeur et chef d'orchestre?
Bana "Hiç korsan tanıyor musun?" der.
Tu m'as demandé si je connaissais des pirates.
Terzi, Güleç Schultz'un arkadaşı Büyük Babe adında birini tanıyor musun?
Hé, tailleur! vous connaissez un ami de Smiley Shields qui se fait appeler Big Babe? M'embêtez pas.
- Bay Morgan'ı tanıyor musun?
Tu connais M. Morgan?
Bay Hickok'tan gerçekten hoşlanmıyor musun?
Tu détestes M. Hickok autant que tu le prétends?
Bu adamı tanıyor musun Başçavuş? Evet komutanım.
- Vous connaissez cet homme?
Sakallı adamı tanıdığımı söylemiştim sana hatırlıyor musun?
Rappelez-vous de ce que je vous ai dit.
Fakat bir ay önce babam öldü. Ben de çalışmak için Bay Godet'in yanına geldim.Fırıncı, tanıyor musun?
Mais mon père est mort il y a un mois, alors je suis venu pour travailler avec M. Godet, le boulanger, vous savez?
Monique, Bayan Brieux'da tanıştığımız günü hatırlıyor musun? Bana bir şeyler söylemişti, sana ne dediğini sormuştum.
Le jour où on s'est rencontrés chez Mme Brieux, elle a dit quelque chose en français et je vous ai demandè ce que c'ètait.
Sen olduğunu anlamıştım! Artık dostunu tanımıyor musun?
Tu ne reconnais plus les copains?
Sanne ile buluşacaktım. Sanne de Vries'i tanıyor musun?
J'avais rendez-vous avec Sanne.
- Bay Hornbeck'i tanıyor musun?
- Tu connais M. Hornbeck?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]