English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tanımıyorsun

Tanımıyorsun Çeviri Fransızca

3,935 parallel translation
Beni tanımıyorsun bile.
Tu ne me connais même pas.
- Onu tanımıyorsun bile.
Tu ne le connais même pas.
Cole'a bu şansı neden tanımıyorsun?
Pourquoi ne laisses-tu pas Cole me donner une chance?
Bana şans veriyorsun, peki neden aynı şansı Cole'a tanımıyorsun.
Tu m'as donné une chance, pourquoi ne pas laisser Cole m'en donner une.
Beni hiç tanımıyorsun, değil mi?
Tu ne me connais vraiment pas, n'est-ce pas?
Gerçekten beni tanımıyorsun.
Tu as vraiment quelque chose contre moi.
Az önce buraya gelen kadını tanımıyorsun, öyle mi yani?
Hum. Et tu ne connais pas la femme qui était là, hein?
Çünkü beni tanımıyorsun ve kocamdan bir şey sakladığımı düşünmeni istemiyorum.
Car tu ne me connais pas vraiment, et je ne veux pas que tu penses que je cache des secrets à mon mari.
Beni hiç tanımıyorsun.
Tu n'as pas idée de qui je suis vraiment.
Bizim arkadaşımızdı. Tanımıyorsun bile.
C'était notre amie, pas la tienne.
- Beni tanımıyorsun.
- Tu ne me connais pas.
- Beni tanımıyorsun ki...
Vous ne me connaissez pas... Si, je...
Beni hiç de tanımıyorsun.
Tu ne me connais vraiment pas du tout.
Belli ki Kol'u tanımıyorsun.
De toute évidence vous ne connaissez pas Kol.
Pek genç kız tanımıyorsun, değil mi?
Vous ne connaissez pas beaucoup d'adolescentes.
Beni de, Billy'i de, kendini de tanımıyorsun.
Tu ne sais pas mon nom, ni celui de Billy ni le tien.
Artık tanımıyorsun.
Plus maintenant.
Beni tanımıyorsun.
Tu ne me connais pas.
Ama tanımıyorsun.
Mais ce n'est pas le cas.
Ama onu tanımıyorsun bile.
Mais vous ne la connaissez pas.
Tanımıyorsun çocuğu sanki.
Tu sais comment il est.
Sen arkadaşlarımı tanımıyorsun düşmanlarımı da.
Tu ne connais pas mes amis... Ou mes ennemies.
Onu benim kadar tanımıyorsun.
Tu ne la connais pas comme moi.
Görüntüleri seyredip fotoğraflara bakıyorsun ama onu tanımıyorsun.
Tu regardes des vidéos et regardes des photos. Vous ne la connaissez pas.
Kardeş ilişkilerinde kendini uzman olarak görüyorsun biliyorum ama benim kardeşlerimi sandığının yarısı kadar bile tanımıyorsun.
Je sais que tu te considère comme un expert en dynamique fraternel mais tu ne connais pas mes frères, tu ne les connais pas aussi bien que tu penses.
Hayır, tanımıyorsun.
Non, tu ne me connais pas.
Tammy hususunda kararını vermişsin ve onu tanımıyorsun bile.
Tu t'es déjà fait une idée à propos de Tammy, et tu ne la connais même pas.
- Onu benim gibi tanımıyorsun.
Tu ne la connais pas comme moi je la connais, Maman! Bien.
Onları tanımıyorsun.
Vous ne savez pas qui ils sont.
Çünkü tanımıyorsun.
C'est parce que tu ne le connais pas.
Tatlım, kardeşini tanıyorsun.
Il était très actif.
Bu insanları tanımıyorsun.
Tu ne les connais pas.
Bundan endişelendiğimi mi sanıyorsun? Onun gözünde beni bir aptal yerine koydu hiç tanışmadığım ve bana hiçbir yanlışı dokunmayan bir adamın.
Tu crois que c'est ça qui m'inquiète? qui ne m'a jamais fait de mal.
Chapman'ı oradan mı tanıyorsun?
Tu as connu Chapman comme ça?
Kardeşimi tanımıyorsun.
Ça m'étonnerait.
- Edelson Yatırım'ı tanıyorsun, değil mi?
Oui.
Kızımız Emma'yı tanıyorsun?
Tu connais notre fille Emma.
Sanırım bu adamı tanıyorsun, değil mi? Teresa.
Tu le connais, non?
Anlamıyorsun, seninle tanışmam lazım.
Tu ne comprends pas, je dois te rencontrer.
Benim hiç savcı tanımadığımı mı sanıyorsun?
Tu crois que je ne connais pas 1 ou 2 assistants du procureur?
Bana şans mı tanıyorsun?
Tu me donnes une chance?
Tanımıyorsun.
Tu ne sais pas.
Ben de, karım diyeceğin kadını ne kadar iyi tanıyorsun, öğrenmek istedim.
Alors je veux juste m'assurer que tu aies une idée précise de la femme que tu vas appeler ton épouse.
Biliyorum, "Seks Kasetinden Virginia" yla tanışmak süper bir şey ama beni sıkıyorsun.
Je sais que vous êtes chamboulés de rencontrer "Virginia de la sex tape", Mais vous m'embarrassez.
Kendi karımı tanımaz mıyım sanıyorsun?
Tu crois que je ne connais pas ma propre femme? Ça fait longtemps.
Çocuğun babasını tanıyorsun sanırım?
Ce serait assez dégoûtant.
Ve senin bahsettiğin o babam olacak adamı tanıyorsun sanırım.
Et je pense que vous savez qui est mon père.
- Sanırım bu insanları tanıyorsun.
Je suppose que ces personnes ne te sont pas étrangères.
- Beni tanımıyorsun bile.
Vous ne me connaissez même pas.
Tanımıyorsun.
Tu ne me connais pas.
Brendan'ımı nereden tanıyorsun?
D'où connaissez-vous mon Brendan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]