Tun Çeviri Fransızca
59 parallel translation
Bay Rynders'ın arabasını Painted Post'tun bir mil aşağısına kadar takip ettim. - Painted Post mu? - Yük arabasında iki adam gördüm.
Suivi voiture Rynders vers le Sud-Est à un mille après le Poteau-Peint... il a vu deux hommes en chariot.
- Söyleyecek başka sözün yok mu?
- Tun n'as rien d'autre à dire?
Buradan ml konu § tun?
Vous lui avez parlé ici?
Sen koç'tun, o da sana Koç lakabını taktı.
Tu étais coach, alors il t'a appelé Coach.
General Guan bizlere, sizi gördüğümüzde derhal Tun Chau Meydanı'na gitmenizi söylememizi emretti.
Le général Guan a demandé que vous vous rendiez à la place Tun Chau.
O kadar yolu bunun için mi koþtun?
Ce n'est que ça! Ma petite, tu es vraiment...
Tun beveg! Ah, afedersin?
Pardon?
Sen sıska hatunlardan hoşlanmıyor muydun?
Tun'aimespas lesfemmesmaigres?
İlk İskoçlar çıkarmış, sen de İskoç'tun ya.
C'est écossais, comme toi.
- Syd, kendini suçlayamazsın.
- Tun'as rien à te reprocher.
Memur O'Neil yine geldi. Öğretmen odasında seni bekliyor.
"Ich sagte, du hättest zu tun."
Tun'la ne işin var?
Qu'est-ce que tu fous avec Tan?
Tun... Biraz erdemli olmalısın...
C'est clair, tu es possédé par un esprit.
Tun nerede?
Tu viens chercher des photos?
Şunun resmini çek ki, bizi ele veremesin. Tun, yardım et!
Prends-la en photo, comme ça elle parlera pas.
- Hormonları dinleyin!
- C'es tun festival d'hormones!
Sen Linda-oh'tun, ben de Anna-oh.
Tu étais Lavindava et moi Annava. Mon pavèrave.
- Philadelphia Meyhanesi.
- Tun Tavern, à Philadelphie.
Tatlım, Newport'tun her zamanki hali ve yine de hayatımızı sürdürebildik.
Chérie, Newport a toujours été comme ça, et pourtant on a réussi à vivre.
- Tun Zaw bazı haberler ediniyor.
- Tun Zaw récolte des informations.
Ko Maung ile Tun Tun rahipler ile konuşmaya çalışıyordu.
Ko Maung et Tun Tun essaient de parler aux moines.
- Tun Zaw ve Aung Win kayıp.
- Tun Zaw et Aung sont perdus.
Tun Zaw gözlerini bana dikmişti. Yüzü bembeyazdı.
Tun Zaw me regardait fixement.
Man Tun, sen nasıl hasta olabilirsin?
Homme Tun, comment peux-tu être malade?
Hey, adın ne senin? - Tun.
- Comment tu t'appelles?
Tun, sana bir sır verebilir miyim?
Tun, je peux te dire un secret?
Bu seni çok güçlü bir erkek kılıyor, Tun.
Ce qui prouve que tu es un homme très fort, Tun.
Sen, onun hiç yapmak istemediği Hortkuluk'tun, Harry.
Tu étais le Horcruxe qu'il avait créé malgré lui.
Tun-jay!
Tun-jay!
Tüm kara birimleri dikkat! Derhal Tun Razak otoparkına gidin.
À toutes les unités au sol, dirigez-vous vers la zone Tun Razak.
Bir kez daha, sen Don Quichotte'tun, bense Sancho Pansa.
- Tu étais Don Quichotte et moi Sancho Pansa.
Pamuk Å ekerci adam dÄ ± Å Ä ± nda biriyle konuÅ tun mu?
Vous avez parlé à quelqu'un à part le mec qui a vendu ces barbes à papa
Maya takviminin dünyanın sonu kıyamet teorisi mi yine?
Ce n'est pas votre B'ak tun'12 la fin du monde et les théories apocalyptiques de nouveau?
- B'ak'tun'ın son günü için kendimizi arındırmamız gerekiyor. 144.000 günden oluşan Maya takvimi.
et nous avons besoin de nous purifier pour le dernier jour de b ak tun, le cycle de 144 mille jours du calendrier Maya
Ama o gün, Bob'tun. Bob, Crock'ın Laura'yla olan ilişkisini kıskandı. Bu yüzden onu öldürdü.
qui avait l'habitude de faire la dance du Spanky-Tank-Pank, mais ce jour, tu étais Bob, et Bod était jaloux de la relation de Laura avec Crock, alors il l'a tué.
- "Almanca konuşan var mı?" - "Ben konuşuyorum."
Spricht jemand hier Deutsch? Ich tun.
Tund ve Kristine.
Tun et Kristine.
Sen Dedektif Clemons'tun değil mi?
Inspecteur Clemons, c'est ça?
Khun tun!
Khun tun!
-'Onlarla konuş tun mu?
J'attends d'y être invité.
Tun.
Tan.
Tun...
Tan...
- Merhaba, Tun.
- Allô?
Tun, beni duyuyor musun?
Tan, tu m'entends?
Tun!
Tan!
Ben Tun.
C'est Tan.
Tun...
Tan.
Tun, yardım et!
Tan, aide-moi.
- Aung Tun?
29 SEPTEMBRE 2007
- Ama bugün okul var.
Hum, c'es tun jour d'école.
- Tun...
- Tun. Tun.