Ölürsün Çeviri Fransızca
2,151 parallel translation
Buna uyum sağlamalısın yoksa ölürsün.
On s'adapte ou on meurt.
Birkaç gün içinde ölürsün.
Tu as le temps de mourir en deux jours.
Beyin o kadar hızlı şişer ki, kan damarlarını koparır kafatasının içinde kan kaybından ölürsün.
Le cerveau enfle si vite que les vaisseaux sanguins éclatent et le saignement intracrânien entraîne la mort.
Annenin "ölürsün" laflarına inandın, değil mi?
Votre mère vous a convaincu que vous alliez vous tuer?
Bunu atarsan bir efsane olarak ölürsün.
Tu le fais... et tu meurs en légende.
Bu senin son şansın, ortak. Yoksa burada ölürsün.
C'est ta dernière chance, mon vieux, ou c'est la fin de notre accord.
- Tamam! - Geri dönersen, ölürsün.
- Tu reviens, t'es mort.
Yazdığım her şeyi oku yoksa ölürsün.
Lisez tout ce que j'ai écrit ou vous mourrez.
Yapmazsan ölürsün.
Tu l'es pas, t'es mort.
Cevapla yoksa ölürsün.
Réponds, ou t'es un homme mort.
Pekala, en kötü ihtimalle, ölürsün.
Au pire, tu meurs.
Doğarsın, sonra ölürsün.
Tu nais, et puis tu meurs.
Hayır, eğer kaybedersen ölürsün, Bobby.
- Si tu perds, t'es mort, Bobby.
Aptal, sen de benimle ölürsün.
- Tu mourras aussi, idiot.
O ölürse sen de ölürsün.
Elle meurt, tu meurs.
Benimle birlikte ölürsün.
Crétin, tu vas mourir aussi.
Bana panzehiri ver yoksa ölürsün.
Donnez-moi l'antidote, ou je vous tue.
Dokunursan ölürsün.
Touche-moi et tu meurs.
Ölürsün!
Je te fume!
"Şapkayı çıkarırsan ölürsün" dedim.
Je lui ai dit : "Si tu enlèves ce chapeau, tu meurs".
Ki Aredian'a biraz daha yaklaşırsan, kesinlikle ölürsün.
Et tu mourras si tu t'approches trop près d'Aredian.
"Ya istediğimiz gibi hareket edersin, yada ölürsün!"
"Faites ce qu'on vous dit de faire ou mourrez."
- At silahını yoksa ölürsün, Phil!
Laisse tomber, Phil, ou tu es mort.
O zaman ölürsün.
Tu mourras.
Sesini çıkartırsan ölürsün kaltak!
Si tu ne te tais pas, pute, je tire!
Buraya atarlarsa ölürsün.
S'ils les lancent ici, tu es mort.
- Sen de ölürsün artık yakında.
- Tu pourrais mourir bientôt.
Dünya fani elbet bir gün ölürsün.
La vie est une pute... et puis tu ne mourras pas.
Ve o yöne yürümeye devam edersen sen de ölürsün.
Ce sera idem pour toi, si tu continues dans cette direction.
Kan içmelisin Darren yoksa ölürsün.
Tu dois boire du sang, Darren, sinon tu mourras.
Bir daha gelirsen ölürsün!
Revenez et vous mourrez!
Evet ama haber vermek için giderken sen de kaza yapıp birini öldürebilirsin. Ya da kendin ölürsün. Ya öyle olursa?
Si vous avez un accident en allant chez cette veuve, vous tuez une personne ou vous-mêmes, qu'est-ce que ça vous dit?
Bu kurallara uymazsan, ölürsün.
Enfreignez les règles, vous mourrez.
Son kırıntısına kadar yersin ve ne ölürsün ne de başka birşey!
La vie est faite ainsi, sans exception!
Ölürsün.
Tu en mourrais.
Aç gözlülüğü bırakırsan ölürsün.
Et si tu arrêtais d'être gourmand, tu mourrais.
Kımıldarsan ölürsün!
Bouge et tu meurs.
- Öyleyse ölürsün.
Alors tu mourras.
Siktiğimin çantasını aç ve içindekileri yere dök yoksa ölürsün!
Enlève ton putain de sac... et mets-le par terre... sinon crève!
Oraya gidersen sen de ölürsün.
Tu y vas et tu mourras.
Değil mi? Planın yoksa ölürsün.
Sans ça, t'es foutu.
Rüyanda ölürsen, gerçek hayatta da ölürsün!
Si tu meurs dans ton rêve, tu meurs vraiment.
Bu bittiğinde, daha fazla düşünemezsin ve varlığın sonra erer, ölürsün.
Quand ça s'arrête, on ne pense plus et on n'existe plus.
Umarım testis kanserinden ölürsün. Seni mongol pislik.
J'espère que tu mourras d'un cancer des testicules.
Ya boyun eğersin ya da ölürsün.
On les suit ou on est mort.
Burada kalırsan ölürsün.
Si tu restes, t'es morte!
Ya öldürürsün, ya ölürsün Ray.
Tuer ou être tué, Ray.
"Bize katıl, yoksa ölürsün" mü?
S'engager ou mourir?
Kalp atışın 150'nin altına düşerse, ölürsün.
"Si ton pouls descend sous les 150, tu meurs"?
Ölürsün.
Vous mourrez.
- Yoksa ölürsün.
- Tu risques de mourir.