English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Insan

Insan Çeviri Fransızca

253 parallel translation
- Bayan Shelley. - Kızgınsanız "Nora" hatırlasanıza.
"Nora" quand vous êtes en colère.
Sen bir kadınsan ve ayrıca da öndersen, bize yiyecek bir şeyler ver.
Maintenant, si tu es une femme en plus d'un chef, apporte-nous à manger!
Çok yakınsan sevgilini götürebileceğin bir yer.
C'est un endroit où on va en amoureux.
Al, bunu sarınsan iyi olur biraz dinlenmeye çalış.
Prenez. Couvrez vous... et essayez de vous reposer.
Bir idol ve yayılıyor. O bir ınsan.
Ce n'est pas un homme, c'est une idée qui se propage.
Çünkü hala kızgınsan eğer, bence bu işi uzatmayalım.
Si vous l'êtes, on ferait mieux d'en rester là.
Geceleri bazen oldukça serin olur, özellikle koya yakınsan.
Il fait un peu frais, la nuit, à proximité de la baie.
Parlak. Kör edici bir ışık yayıyor, eğer yeterince yakınsan, tabi.
Il émet une lumière aveuglante à proximité.
Swede'yi tek başına almaya kalkışacak kadar çılgınsan bu işi dolu bir mide ile yapmaya hakkın var tabii.
Si vous êtes assez fou pour escorter le Suédois seul, vous méritez bien de ne pas le faire l'estomac vide.
Şimdi sadece bir fikir, dinle bak. Belki hastane yakınlarında bir yere taşınsan daha mutlu olursun.
C'est une idée comme ça, mais il vaudrait peut-être mieux déménager près de l'hôpital.
Buradan taşınsan çok iyi olacak.
Il vaut mieux que tu déménages.
Eğer kadınsan erkeklerle ilgili bu tip şeyleri... her zaman bilirsin.
On sait toujours des choses sur les hommes quand on est femme.
Onlara kızgınsan arkadaşlarınla da böyle konuşursun, değil mi?
On a le droit avec ses copains, non? Si c'est des copains.
Eğer bir kadınsan, pencereden dışarı atılmaya hazır ol.
Si c'est une femme, préparez-vous à être poussée par la fenêtre.
Muz yüzünden hala kızgınsan, üzgünüm.
Si vous m'en voulez encore pour la banane, excusez-moi.
Eğer çok kızgınsan, söyle ona. Onu öldürmek zorunda değilsin.
Dis-lui, plutôt que de le tuer.
Şimdi de kadın, eğer gerçekten bir kadınsan şayet. İdam yolculuğunda senin fonksiyonun nedir?
Et toi, bonne femme, si tant est que tu sois femme, que fais-tu dans le couloir de la mort?
Çok kızgınsan ayrı oda tutalım.
Si on prenait deux chambres ce soir?
Keşke seks gecelerimizde de bu tavrı takınsan.
J'aimerais que tu aies cette attitude pendant nos soirées sexe.
Erkekler cezalarını çekmiyor, bilirsin. Bir kadınsan dünyada adalet yok gibi görünüyor.
Les hommes peuvent tout se permettre... mais pour nous les femmes... il n'y a pas de justice.
Bir erkek ve bir kadınsanız her şeyi yapabilirsiniz.
( Pepper ) Quand tu es un homme et une femme, tu peux faire ce que tu veux.
Peg, onunla evlenip yanına taşınsan bile umurumda değil.
Tu peux l'épouser et emménager avec elle, si tu veux.
Kızgınsan niye onun için çalışıyorsun?
Dans ce cas, pourquoi travailler pour lui?
Eğer kadınsan tabii...
Si tu en es une...
Eğer bir elektrik hattına yakınsanız, lütfen, derhal oradan uzaklaşın. Düşen elektrik kabloları elektrik çarpmasına neden olabilir.
Éloignez-vous des lignes électriques, leur chute pouvant causer... l'électrocution.
Buraya taşınsanız iyi olur.
Venez donc vivre ici.
Bana kızgınsan, sinirini benden çıkar, ufak bir çocuktan değil.
Si tu m'en veux, ne te défoule pas sur ce garçon.
O anevrizmayı üstlendiğim için kızgınsanız anlarım. Ama cerrahi eğitimim bundan etkilenmemeli.
Je comprends que ça vous dérange que je réclame cet anévrisme... mais pas que mon éducation chirurgicale en pâtisse.
Eğer bana kızgınsan, kızgınsındır. Ama bu kadar ileri gitmeyecektin.
Si tu était en colère et que tu es restée tout ce putain de temps...
- Angel, vampir yüzünü takınsan iyi olur.
- Angel, sors le grand jeu.
... yani eğer bir nehire yakınsanız buna dikkat etmelisiniz.
... si vous habitez près d'une rivière, c'est à surveiller.
Bay David, tekrar buraya taşınsanız daha iyi olur.
Le mieux serait que vous, vous reveniez vivre ici, M. David.
Yani... Sen bir kızsan, daha doğrusu kadınsan... Sen bir kadınsın ve başka kadınlardan hoşlanıyorsun.
Ca veut dire que si on est une fille, ou plutôt une femme, si on est une femme, on aime d'autres femmes, au lieu de...
Eğer bu şehirde, başarılı ve bekar bir kadınsan, iki seçeneğin vardır :
Dans cette ville, une femme seule qui réussit a deux possibilités :
Zeyna, eğer çok kızgınsan ve onu bir süreliğine yumruklamak istersen sadece bu seferliğine bunu anlayacağım...
Xena, pour une fois, je t'excuserai si tu massacres quelqu'un.
Sakınsanız iyi edersiniz millet.
Cachez-vous, les amis.
Senin pantalonunu aşağı indirdikten sonra, "eğer kadınsan" elini ya da parmaklarını içine sokmadığına inanamıyorum.
J'arrive pas à croire qu'il ait baissé votre pantalon sans vous mettre au moins un doigt.
Buraya yanımıza taşınsan?
Si tu restais? Déménager ici avec nous?
Babana kızgınsan ona söyle.
Si tu en veux à ton père, dis-le-lui.
Eğer baygınsan, düşmanın silahını alması için kolunu kesmesini istemezsin.
Oui bien sur, si tu perds connaissance, ça évite de te trancher le bras pour récupérer l'arme.
Anlamıyorum, anne. Babama gösterini mahvettiği için kızgınsan niye açılışı izlemeye geldin?
Si t'es fâchée avec papa, pourquoi t'es là?
Sam, eğer bana kızgınsan bunu göstermek için çok uygunsuz bir yol bu.
Si t'es fâché contre moi c'est pas une raison pour agir comme ça!
Eğer Manhattan'da 30'lu yaşlarında bir kadınsanız ve cinsel olarak aktifseniz kaçınılmaz olarak partnerlerinizin sayısı fazlalaşıyordu.
tant une femme dans la trentaine, active sexuellement et vivant à Manhattan, il est inévitable d'amasser un certain nombre de partenaires.
Pekâlâ Jackie. Eğer bana kızgınsan, o zaman kızgın sesinle konuş.
Si tu es en colère, mets-toi en colère.
Eğer sevimli ve azgınsan mutlusundur. Neden yaşadığının farkında değilsindir.
Mais ils ne savent pas qui ils sont et pourquoi ils sont en vie!
Hala kızgınsan Sidney seninle dönebilir. - Ben...
Laisse-moi t'expliquer.
Ve eğer sen öyle bir kadınsan...
Si t'es ce genre de fille...
Yani nsan mı?
Humaine?
- Kızgınsan gidemem.
- Je reste si tu es fâchée.
Eğer bana hala kızgınsan, cidden kızacağım.
Mais parle!
Bana kızgınsan bana söyle.
Si tu m'en veux, parle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]