English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Aradığına sevindim

Aradığına sevindim Çeviri Portekizce

181 parallel translation
Merhaba Willie, aradığına sevindim.
Willie, ainda bem que telefonaste. A prima Martha telefonou.
Beni aradığına sevindim.
Fico contente por vires.
Ayrıca, aradığına sevindim.
- E estou contente por ter ligado.
Aradığına sevindim.
Ainda bem que vieste.
- Aradığına sevindim. Ne oldu?
- Ainda bem que ligaste.
Aradığına sevindim.
Estou feliz que tenhas telefonado.
- Aradığına sevindim.
- Que bom teres telefonado.
Aradığına sevindim.
Gostei que telefonasses.
Aradığına sevindim.
Fiquei contente por teres ligado naquele momento.
- Geri aradığına sevindim, Prue.
- Estou contente por teres ligado, Prue.
- Aradığına sevindim.
- Fico contente por teres ligado.
Aradığına sevindim.
Ainda bem que foi você que ligou.
Aradığına sevindim
Estou feliz por me teres ligado
Aslında aradığına sevindim, benim de söyleyeceklerim var.
Ainda bem que ligaste, porque te quero contar uma coisa a ti.
Aradığına sevindim çünkü ben seni arayacaktım.
Ainda bem que telefonaste porque eu ia telefonar-te esta manhã.
- Aradığına sevindim.
- Que bom que ligaste. - Também gostei.
- Aradığına sevindim
- Ainda bem que ligaste. - A sério?
- Ben... - Aradığına sevindim.
- Ainda bem que ligaste.
Dürüst olmak gerekirse aradığına sevindim.
Sinceramente, fiquei contente por teres ligado.
Aradığına sevindim Keith. Teşekkürler.
Agradeço, Keith.
Aradığına sevindim. Annemin yedinci defa evlendiğini biliyor musun?
A mãe vai-se casar pela sétima vez.
Önce beni aradığına sevindim.
Fico feliz por teres vindo ter comigo primeiro.
Ama yine de beni aradığına sevindim.
Mas ainda bem que telefonaste.
Bu konuyla ben de fazla ilgilenemedim. Bak, eee, aradığına sevindim, fakat, eee...
Também não gostei.
Aradığına sevindim. Basını bu işten uzak tutmana da.
Fiquei contente por me ter ligado e por manter a imprensa afastada.
Ben - Aradığına sevindim.
Estou tão feliz por teres telefonado.
Aradığına sevindim.
Ainda bem que me ligaste.
Aradığına çok sevindim.
Gostei muito de te ouvir.
Aradığına çok sevindim.
Jean, que bom teres ligado.
Beni aradığına çok sevindim Jean.
Bem, ainda bem que ligaste.
- Paul, aradığına çok sevindim.
- Fico feliz por teres ligado.
Aradığına çok sevindim.
Que simpático da tua parte teres ligado.
Bursunla ilgili bir şeyler okudum ve beni aradığına çok sevindim.
Li da tua bolsa, e estou muito contente de que me tenhas chamado.
Dinle, aradığına sevindim.
Ainda bem que me estás a ligar.
Bugün beni aradığına çok sevindim.
Estou contente que me tenha me telefonado hoje.
- Tanrım, aradığına çok sevindim.
- Que bom teres-me telefonado.
Ah, Sahi mi? Pekala, Aradığına çok sevindim Çünkü... Bugünün son derece sinir bozucu olduğunu söylemeyi unutmuşum.
Ainda bem que falou, não lhe disse que tem um lindo traseiro.
Frank, aradığına çok sevindim. Bebeği Meredith'lere bırakmak zorunda kaldım.
Tive de leva o bebé para os Merediths.
Aradığına çok sevindim, Elaine.
Ainda bem que telefonaste, Elaine.
Aradığına çok sevindim.
Estou tão contente por teres ligado.
Aradığına çok sevindim.
Só estou contente por me teres ligado.
Etkilendiğine sevindim. Aradığına çok sevindim.
Fico contente por ficares impressionada e feliz por teres ligado.
Aradığına çok sevindim.
O quê?
Ruthie, aradığına çok sevindim.
Ainda bem que ligaste, Ruthie.
- Tanrım, aradığına çok sevindim.
- Ainda bem que ligaste.
Hiç de değil. Beni aradığına ve sonunda burada olabilmene çok sevindim.
De todo, adorei saber que finalmente já estava a chegar.
O, Kevin aradığına o kadar çok sevindim ki.
Oh, Kevin. Estou tão contente que tenhas ligado.
Aradığına çok sevindim.
Ainda bem que telefonaste.
Oh oğlum, aradığına çok sevindim.
Meu, ainda bem que me ligaste.
- Aradığına çok sevindim. Seni özlemiştim.
Ainda bem que ligaste.
Aradığına sevindim.
Fico feliz que tenhas ligado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]