English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Askerler

Askerler Çeviri Portekizce

3,561 parallel translation
Askerler Floransa'ya saldırıyor!
Soldados a avançarem sobre Florença.
Hindistan'daki bilim adamları bunu askerler üzerinde test etmişler ve daha çabuk iyileşmelerine yardım ettiğini keşfetmişler.
Cientistas na India testaram isto em soldados, e descobriram que os ajudava a sararem mais depressa.
Suçlular, cezalı askerler, bunu anlarım.
É uma delinquência. Com os recrutas, eu até entendo, mas contigo eu pergunto-me...
Göze göz, dize diş, aynı askerler gibi değil mi?
- Bala por bala. Osso com osso. Tal e qual um soldado.
O eski askerler asla ölmezler.
Que os soldados nunca morreram...
- Gerçek askerler davaları için yara alır.
Verdadeiros soldados recebem feridas pelas suas causas.
Pekala askerler.
Está bem, soldados.
Varrick, onun Cumhuriyet Şehri'ni savaşa sokmak için Kuzeyli askerler gibi davranan çete üyeleri tuttuğunu öğrendiğimi biliyordu.
O Varrick sabe que descobri que ele contratou bandidos para se passarem por Nortistas e levar Republic City para a Guerra.
Askerler, kaleye!
Para trono, homens.
Askerler, tahta!
Para o trono, homens!
Komutanları onlara savaşmaya devam etmeleri için emir verdilerse de ama bu askerler yani Asi Azınlık'lar, reddettiler.
Os comandantes ordenaram que continuassem a lutar. Mas aqueles soldados... os poucos Desafiantes, recusaram-se.
Sıradan askerler için nasıl bir anlaşma yaptınız?
E quais foram os termos estipulados para os soldados?
James gibi yaralı eski askerler.
Veteranos feridos como o James.
Biz onlara yardım edene dek ölü olmaları daha iyi olan beyin hasarlı askerler.
Soldados com os cérebros danificados que estavam melhor mortos... até que os ajudámos.
Biz onlara yardım edene dek ölü olmaları daha iyi olan beyin hasarlı askerler.
Soldados com cérebros danificados que estariam melhor mortos... até que os ajudámos.
- Askerler konuşabiliyor mu?
Os soldados conseguem falar?
Biliyorsun askerler bana üvey babamı hatırlatıyor.
Sabes que os militares me lembram o meu padrasto.
Bırak askerler halletsin.
Deixa os militares cuidarem disso.
Onu kurtarabilsek bile askerler varken buradan çıkarmamız mümkün değil.
Mesmo que eu pudesse salvá-lo, não iremos conseguir passar por esses soldados.
Belli ki Üçüncü Dünya Savaşı için dinozor askerler geliştiriyorum.
Farei dino-soldados para a 3ª Guerra Mundial, é claro.
Alt yapılar çökmüş, hastaneler yakılmış, tıbbi malzemeler askerler tarafından çalınıp duruyor ve ilâçlara erişim olmaması...
Muitos dos hospitais foram incendiados, os equipamentos médicos... foram roubados pelos militares e a falta de acesso a medicamentos...
- Askerler.durun
- Parem esse soldado! Tenho uma mensagem para o Libertador!
Muhtemelen paralı askerler, ya uyuşturucu yolunda çalışıyorlar..... ya da kalanları haklıyorlar.
Provavelmente mercenários a trabalhar nas rotas da droga... ou a apanharem as sobras.
Askerler hazır.
Os homens estão prontos.
Askerler ormanın içinde buldozerlerden önde gider demiştim.
Pensava que estavam na selva, longe das máquinas.
Ta ki o askerler ortaya çıkana ve onları büyükbaş hayvanmış gibi katledene kadar.
Até que as máquinas chegaram, e abateram-nos como animais. Estamos muito orgulhosos de ti, fofinha.
* Askerler savaşı sürdürüyor *
Os soldados continuam a guerrear
Çıkarmalara sadece askerler katıldı diye biliyordum.
Pensava que só o exército tinha participado nos desembarques.
Eski askerler.
São veteranos.
Aynı yaşta, aynı boyda olan eski askerler?
Veteranos com a mesma altura e idade?
Bay Simmons, hedef olan eski askerler listesinde isminiz var.
Sr. Simmons, o seu nome está numa lista que tem veteranos por alvos.
Hızlanın askerler. Bu bir parti değil.
Mais depressa, soldados.
Siz askerler tehlikeye atılmaya hazır mısınız?
Vocês estão prontos para o perigo?
Ateş! ve gördüğünüz gibi askerler kontrolü ele almış durumdalar.
Fogo! E como podem ver, o exército tem a situação sob controlo.
Iraklı sivilleri eğlence olsun diye ölümüne dövüştüren askerler varmış.
Soldados dirigiam combates letais com civis iraquianos, por desporto.
Bakın, pek fazla hatırlamıyorum, ama eğer askerler orada olduğumuzu söylüyorlarsa, ordayız demektir.
Olhem, não me lembro de muita coisa, mas se o Corpo de Fuzileiros Navais disseram que estávamos lá, era onde estávamos.
Ben derim ki etrafı kolaçan eden askerler istemediğinden. Peki niye?
Eu dizia que é porque ela não quer... nenhum dos soldados a investigar por aí.
Biz kiralık askerler değiliz.
Não somos mercenários!
Eğitim sırasında düşmanı oynayan sivil paralı askerler.
Empreiteiros civis que encenam o inimigo durante o treino.
Bunlar bildiğiniz paralı askerler gibi değil.
Não são um tipo comum de empreiteiros civis.
Eski askerler, profesyonel dövüşçüler, dövüş sanatları ustaları.
São ex-militares, ex-combatentes, formados em artes marciais.
- Askerler nizamı bozdu ve kaçtı.
Os nossos homens deixaram as fileiras e fugiram.
Kumandan ve emrinde hizmet veren askerler bu şerefe nail olacak.
Para o Imperator e os homens que ainda o servem.
- Şehre yalnızca askerler alınacak.
- Só os soldados poderão entrar.
Devam edemeyecek olan askerler olduklari yerde infaz edilecek.
Quem não conseguir acompanhar o passo, será morto onde está.
- Askerler hazir Kumandanim.
Os homens estão prontos, Imperator.
- Askerler hazır mı?
- Os homens estão prontos?
Pekâla, askerler, görevin sonuna geldik.
Bem, soldados, este é o final da missão.
Askerler geri çekilmeye karar vermişlerdi.
Os fuzileiros tinham mudado de local.
Askerler?
- Os teus companheiros soldados?
Askerler direkt olarak morga ulaştırmışlardı.
Os fuzileiros levaram-no directamente para o necrotério.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]