Aslına bakarsanız Çeviri Portekizce
1,130 parallel translation
Aslına bakarsanız, Mösyö Poirot...
Por acaso, Monsieur Poirot...
Aslına bakarsanız tezimi hayat tecrübesi üzerine yazmıştım ve...
Escrevi a tese sobre experiência de vida.
Aslına bakarsanız, ışıkların yanmaması...
A falta de luz dá um daqueles ambientes...
Aslına bakarsanız kendi kendime konuşmuyordum. Clive ile konuşuyordum.
Não estava a falar sozinha, estava a falar com o Clive Senior.
Aslına bakarsanız beni eğlenceye götürecek.
Vai, o meu filho vai levar-me ao Country Club.
Aslına bakarsanız herkes ondan nefret ederdi.
Era presidente da Chambre Syndicale mas ninguém gostava muito dele.
Aslına bakarsanız, beni biraz şaşırtan, binbaşı Marcel deneyimindeki birinin, bunun ne olduğunu anlayamamış olması.
Para ser franco, admira-me que alguém com a experiência do Major Marcel não o reconhecesse pelo que é.
Aslına bakarsanız var.
Por acaso, importo-me.
Aslına bakarsanız, gelecek kariyerimde numaralara gerek yok :
Os números não têm muita utilidade para a minha futura carreira.
Aslına bakarsanız daha biraz önce bir dolandırıcılık soruşturmasına başladı.
- Sem dúvida. Na verdade, quando entrou, estava a começar uma investigação de fraude.
Aslına bakarsanız, bayan, asıl işim bu değil.
Oiça, Miss Perguntas, este não é o meu trabalho.
Roma, yeryüzünün efendisi. Aslına bakarsanız, yeni görüntü oranı film endüstrisine rakip olacak ticari bir aleti yarattı, televizyonu.
Repare-se como Kazan joga com a configuração do cenário, quando James Dean se atreve a entrar no bordel da mãe pela primeira vez.
Aslına bakarsanız açıkları kapama konusunda yardıma ihtiyacım var.
Na verdade, precisava de ajuda para resolver um problema.
Aslına bakarsanız evet.
Parece que sim.
- Hayır efendim, aslına bakarsanız bizler süt kardeşiz. - Evet. Ben yetimhaneden kaçmıştım ve...
- Somos irmãos de leite.
Aslına bakarsanız söyledim de, o benim abim.
Para dizer a verdade, até disse de maneira subtil.
Aslına bakarsanız Motley Crew'la.
- Por acaso são os Motley Crew.
Aslına bakarsanız burada bu sevimsiz şartlara rağmen çiçekler de var. Ama onları bulmak için iyi bakmalısınız.
Apesar destas condições inóspitas, podem encontrar-se flores neste local, mas tem que se procurar muito para as encontrar.
Aslına bakarsanız birkaç tane daha var.
Na verdade, tenho mais algumas.
Aslına bakarsanız adım Barney.
Na verdade, chamo-me Barney.
Aslına bakarsanız adım düşün Krusty, düşün.
Na verdade, o meu nome verdadeiro é... Pensa, Krusty, pensa. Joe Valachi.
Aslına bakarsanız faizi ile geri ödeyebilirim.
Na verdade, pagá-las-ei com juros.
Hayır, aslına bakarsanız, söylentiler hiç etkilemedi.
Não. Aparentemente, não lhe tocou.
Aslına bakarsanız, hiç bir okulda...
De facto, nenhuma escola pode...
- Aslına bakarsanız, evet bir yıldız kayıp.
- Na verdade, sim. Está a faltar uma estrela.
Hiç. Aslına bakarsanız kazandık.
Subiram todas seis quartos, cinco oitavos, e... hum... oito quartos.
Eee, aslına bakarsanız, şimdi buradalar.
Por acaso, eles estão aqui.
Evet, aslına bakarsanız, hasta olan benim.
Obviamente, eu é que sou a doente.
Aslına bakarsanız Ben, yani ikimiz düşündük ki...
Na realidade, o Ben decidiu... Bem, quero dizer, decidimos os dois...
Aslına bakarsanız isterik bir dava değil.
Ela não é assim tão histérica.
Sayın Yargıç, eyalet ek süre verilmesine karşı değil. Aslına bakarsanız, savcının öne atılması da bunu ertelememem için başka bir sebep. Bunu sormadım.
Não me interessa se tem uma mariquisse judaica em que se suporte!
Aslına bakarsanız, Bay Gunderson'un annesini aradım ve...
Na verdade, telefonei para a mãe de Mr.
Aslına bakarsanız, o Senozoik Dönemde uzmanlaşmış...
Por acaso, é candidata a um doutoramento em paleontologia...
Aslına bakarsanız, Itchy ve Scratchy'nin bir sorunu yok.
Não há nada de mal com o "Itchy and Scratchy Show".
Aslına bakarsanız, efendim, bundan çok daha az.
Na verdade, é consideravelmente menos.
- Aslına bakarsanız...
- De facto...
Aslına bakarsanız, fiyatı 300 ren'e yükselteceğinize dair bir hissim var Kaptan.
Na verdade, Capitão, sinto que poderia aumentar a oferta para 300 renns.
Aslına bakarsanız bu zamanlar su eriklerimizin en kötü yıllarından.
Na verdade, esta é uma das piores temporadas em anos.
Odada öyle bir şey yapmıyordum! Aslına bakarsanız, ben hiç...
Não fiz sexo nenhum no armário e a verdade é que, eu não...
Aslına bakarsanız memur bey, pek dikkat etmedim.
Está a ver, eu estava com a minha mulher.
Hmm. Bugün gerçekten iyi bir ruh halindeyim aslına bakarsanız, ben yalnızca
Estou de bom humor hoje, de fato..
Aslına bakarsanız yanımda bir tane kaset olacaktı.
Até acho que tenho uma aqui comigo.
ve aslına bakarsanız bizimle kalıyor.
E err... está connosco.
Ben de hayatımda çılgınca şeyler yaptım, ama sonra çok özel bir kızla tanıştım Aslına bakarsanız gelecek hafta evleneceğim kızla.
Eu também já fiz algumas coisas malucas na minha vida... mas depois conheci uma rapariga muito especial... uma rapariga com quem, na verdade, me vou casar para a semana.
Aslına bakarsanız, görmekten hoşlanacağınız bir şeylerim var.
Na verdade, gostaria muito que visse uma coisa.
Aslına bakarsanız, Schtrull hayatında hiç lokomotif kullanmamış.
Schtrull aqui presente, nunca conduziu uma locomotiva na vida.
Aslına bakarsan yarın gece tekrar çıkacağız.
De facto vamos sair de novo amanhã à noite.
Aslına bakarsan aramız pek iyi değil.
A Charlotte quer ir-se embora pela manhã.
Yani fantezi yaptınız. Aslına bakarsan o kadar eğlendik ki tekrar denedik.
Sinto isso quando há um bloqueio na corrente cósmica.
Aslına bakarsanız, o çok hasta.
Obviamente, ela está muito doente.
" Aslına bakarsanız, o gün başıma gelenleri yazdırmaktan
Estou a falar a sério, menina.
aslında 4149
aslinda 29
aslında öyle 29
aslında var 51
aslında evet 75
aslında bilmiyorum 26
aslında ben 85
aslında yok 26
aslında o 17
aslında bu 28
aslinda 29
aslında öyle 29
aslında var 51
aslında evet 75
aslında bilmiyorum 26
aslında ben 85
aslında yok 26
aslında o 17
aslında bu 28