Bazı insanlar Çeviri Portekizce
3,407 parallel translation
- Buradaki bazı insanların aksine.
Diferente de algumas pessoas por aqui.
Bazı insanlar gibi limitsiz bütçe almıyoruz... Ya da kurumlar arası kıskançlık çıkmasın diye.
Nem todos podemos ter recursos ilimitados como certas pessoas, ou não havia ciúmes entre agências.
Bu akşam parti var liseden beri görmediğim bazı insanlar.
- Hoje à noite, há uma festa, com pessoas que não vejo desde o liceu.
Boş ver ya, bazı insanlar Rudy'i anlamıyor.
Esquece, há quem não perceba o "Rudy".
Bazı insanların kaderinde mutlu olmak değil büyük adam olmak vardır.
Alguns homens não são destinados a serem felizes. São destinados a serem grandiosos.
Emily sana ne dedi bilmiyorum ama oyun oynamaz. Bazı insanların aksine.
Ouve, não sei o que a Emily te disse, mas ela não gosta de joguinhos ao contrário de certas pessoas.
Bazı insanlar, hayatımda hiçbir şey çalmadım dediklerinde çok komik bir duruma düşerler.
É engraçado como algumas pessoas dizem que nunca roubaram.
Bazı insanların malını çalmamalısın.
Há pessoas a quem não se pode roubar.
Bazı insanlar duygularını bastırır.
Há pessoas que escondem os sentimentos.
Bazı insanlar duygularını bastırır. Bazı insanlar da güler.
Há pessoas que reprimem os seus sentimentos e há pessoas que sorriem.
Bazı insanlar engelli Şeyh Yasin'i koşarken gördüklerine yemin ediyorlardı.
Algumas pessoas insitem que viram o Sheikh Yassin a correr ferido.
Elime geçen parayla ne yapmam gerektiğini bulmaya çalışıyorum böylece bazı insanları değiştirebilirim.
Quero descobrir o que devo fazer ao dinheiro que ganhei para poder compensar umas pessoas.
Bazı insanlar gerçekte kim olduklarını saklamada ustadırlar hem de sevdiklerinden bile.
Alguns são peritos em esconder quem realmente são, até mesmo daqueles que amam.
Bazı insanları üzüyorsun bu şekilde, etkisi olan insanları. Olayın detaylarını kesinlikle bilmiyorsun.
Você vai... vai incomodar pessoas pessoas influentes você está muito fora da sua alçada
Bazı insanlar doğuştan olumlu bakış açısına sahiptir.
Algumas pessoas naturalmente têm uma visão mais positiva.
Ama sadece değişmiyoruz acıtıyor da bazı insanlar vardır hayatımızın bir parçası olan her ne olursa olsun bizimledirler.
Mas mesmo se estamos a partir, e isso dói... há pessoas que fazem tanta parte de nós, que vão estar connosco haja o que houver.
Bazı insanlar kalkar ve baştan başlarlar.
Algumas pessoas apenas desistem e tentam começar de novo.
- Bazı insanlar kendi önceliklerinin tümünü berbat ederler.
Certas pessoas têm as prioridades invertidas.
Anlaşmazlıklar sırasında bazı insanları kaybedecekler tabii.
É uma grande companhia. É normal que percam pessoas ao longo do tempo.
Senin söylediğin en rezil şeyler bile bazı insanların söylediği en zekice şeylerden daha iyi.
As piores coisas que dizes soam melhor do que as melhores coisas que outras pessoas dizem.
Bazı insanlar ismimi "Hana" şeklinde telaffuz ediyor İsrail ismi gibi. Ve herkesin kafası karışıyor.
Às vezes as pessoas dizem o meu nome como se fosse israelita e fico completamente desorientada.
Bazı insanlar vardır, etrafındaki insanların hayatına ışık olurlar ve insanlar, tıpkı güvenin ateşe gitmesi gibi o kişiye kapılırlar.
E há pessoas que iluminam a vida daquelas que as rodeiam. E os outros são atraídos a elas como traças a uma chama.
Bazı insanlar başka insanların acı çekmesini izlerken kendi çektiklerinden daha fazla acı duyarlar.
Algumas pessoas acham mais difícil ver outras pessoas sofrere que sofrerem elas próprias.
Orijinal başlığım "Maxwell'in Elektromanyetizma Denklemleri'nin Yeniden Türetilmesi" ydi ama şehirdeki bazı insanlar benim büyülü olduğumu söylemeye başladığı için aptallara uygun hâle getirdim.
"Uma derivação das equações de Maxwell sobre o electromagnetismo." Apalermei o título, porque alguns dos mais religiosos na cidade começavam a dizer que eu era bruxo.
Bazı insanlar "Böğürtlen Başparmağı"'diye ifadeler kullanıyorlar.
Algumas pessoas chamam "Polegares de Black Berry"
Bazı insanlar için öyle. Bazı insanlar için öyle.
Para algumas pessoas, é.
Bazı insanların kaderinde küçük yaşamlar vardır.
Algumas pessoas são destinadas a vidas pequenas.
Belki bazı insanların kaderinde önemsiz şeyler yapmak vardır.
E talvez algumas pessoas sejam destinadas a coisas pequenas.
Bazı insanlar, bir parça toprak için her şeyi yaparlar.
As pessoas fazem qualquer coisa por um negócio.
Bazı insanların doğuştan yeteneği olduğu yadsınamaz.
Não há dúvida de que há pessoas que têm jeito.
Bazı insanların beyinleri hipnoz altında fizyolojik olarak değişime uğrar.
Os cérebros de alguns mudam fisiologicamente sob hipnose.
Muhafızların bazı insanları isteseler de istemeseler de başka yerlere yerleştirdiğini öğrenene kadar.
Até descobrir que a Guarda realojava pessoas quer elas gostassem ou não.
Şahsen ben sevmem ama bazı insanlar seviyor.
Pessoalmente, não gosto, mas há quem goste.
Haven'da bazı insanlar var.
Há um grupo de pessoas em Haven.
Eminim yaptığın şey bazı insanlar için yararlıdır ama benim için, hayatıma geri dönmem yararlıdır.
Tenho a certeza que faz o que é o correcto para algumas pessoas, mas para mim, eu preciso de voltar à minha vida.
Bazı insanlar, hayatta hak ettiği şeyleri alamayınca öfkelenir.
Algumas pessoas sentem raiva ao não conseguir o que merecem.
Bazı insanlar, incinmekten korktuğu için öfkelidir.
Para outras, ela vem do medo ou vulnerabilidade.
Bazı insanlar hiçbir aşamayı yaşamayabiliyor.
Algumas pessoas não passam por nenhum.
Şimdi Nasadan bazı bilim insanları bunun ışık gölge oyunu olduğunu söylüyor
Mas, em redor do rosto, havia algo como um portão.
Bazı araştırmacılar NASA'nın gizli gündemine dair kanıtların kurucu bilim insanlarında gizli cemiyetler arasında bulunabileceğine inanıyor.
Alguns investigadores acreditam que a evidência dos objectivos secretos da NASA pode ser desvendado pelos estreitos laços entre os seus cientistas fundadores e sociedades secretas.
Bazı insanlar birbirleri ile olmamaları gerekir.
Algumas pessoas não foram feitas para ficarem juntas.
Ben her zaman makineyi korumak adına bazı önlemlerin alınması gerektiğini bilirdim ama yakın zamanda da öğrendiğim üzere, makineyi emanet ettiğim insanlar umduğumdan da merhametsiz çıktılar.
Sempre soube que certas medidas... seriam levadas a cabo para a proteger, mas... Mas como eu mesmo descobri, as pessoas a quem a confiei são mais... implacáveis do que antecipei.
Dedektif olmak bazı sınırları çizmek demektir. İyi insanlar ve kötü insanlar, suçlu ve kurban arasındaki çizgiyi çizmektir.
Ser detetive é definir limites, limites entre nós e eles, os bons e os maus, o criminoso e a vítima.
Onu iyi, dürüst, inançlı insanlar o ofise seçti ayrıca bize bazı şeylerin sözünü vermişti.
Pessoas boas, honestas, tementes a Deus elegeram-no. Ele prometeu-nos coisas!
Müvekkilim ve ben son 12 ayımızı bu insanları inceleyerek geçirdik ve bu ailenin karakterini anlatacak bazı tanıklar bulduk. ... yoksa karaktersizliğini mi demeliydim.
- Eu e a minha cliente passámos os últimos 12 meses a investigar estas pessoas e encontrámos um número de testemunhas que podem atestar o caráter desta família, ou a falta dele.
İnsanlar ilk denemede bazı şeyleri anlamayabilir.
As pessoas nem sempre acertam à primeira.
Haven'da insanların bazı şeyler yapabilecek yeteneği var.
Em Haven, as pessoas conseguem fazer coisas extraordinárias.
Üzerinde çalıştığı insanlar bazı sonuçlar doğuruyordu.
As pessoas com quem ele trabalhava, exigiam resultados.
İnsanlar bazı şeyler yapabiliyor.
As pessoas conseguem fazer coisas.
Bazı insanların bizden daha iyi olanların diyelim bu mağazaya gelmesini istiyorsak, buradaki her olan biteni yönetebileceklerini zannetmelerini sağlamalıyız.
Senhora. Que consideração a de Moray.
İnsanların yanındayken bazı şeyler gördüğüm olur.
Por vezes, vejo imagens quando estou ao pé de pessoas.
insanları 60
insanlar 521
insanların 77
insanlar var 17
insanlara 46
insanlar bekliyor 18
insanlar değişir 33
insanlar ölüyor 21
insanlar mı 19
insanlar ölür 20
insanlar 521
insanların 77
insanlar var 17
insanlara 46
insanlar bekliyor 18
insanlar değişir 33
insanlar ölüyor 21
insanlar mı 19
insanlar ölür 20