Bombacı Çeviri Portekizce
1,250 parallel translation
Ve bombacılar alışkanlıkları olan yaratıklardır, öyle değil mi?
Os bombistas são criaturas de hábito, não são?
Bombayı tanıyan bombacıyı da tanır.
Conheces a bomba, conheces o bombista.
Bombacıyı tutan adamı bulmuştum H.
Tive-o, H... o gajo que contratou o bombista.
"Siyahi Bombacı yaklaşıyor, " ve kafayla gövdeye vahşi yumruklar sallıyor.
O Bombardeiro Escuro avança, disparando combinações duríssimas!
- Oh, deli bombacı.
- O homem bomba.
Bu yüzden postayla yollayamıyorlar. Bombacı elden teslim ediyor.
O bombista teve que as entregar pessoalmente.
Morgan sahada bir bombacıyla uğraşmaktan korkmuyorsun, değil mi?
Morgan, tu não tens medo de trabalhar no terreno com um bombista, pois não?
Belki de beni endişelendiren bombacı değildir.
Sabes, se calhar não é o bombista que me preocupa.
Morgan, Gideon'un değil de bombacının profiline odaklanmamıza ne dersin?
Morgan, deixa-me dizer-te isto : porque é que não nos concentramos em traçar o perfil do bombista e não no Gideon?
Bombacılar hakkında ne biliyoruz?
O que é que sabemos de bombistas?
Ve sanıldığından çok kez bombacılar kendi bombalarının patlaması sonucu ölürler. Bombalama olaylarında şüphelenilecek ilk kişiler her zaman kurbanlardır...
E muitas vezes os bombistas acabam por, acidentalmente, se vitimar a si próprios, logo, os primeiros suspeitos que devemos ter em atenção num caso de bomba são as vítimas.
Bunun tipik bombacı profiliyle alakası yok.
Este não é o perfil típico de um bombista. E os materiais que nós encontrámos?
Bir bombacıyla karşı karşıyayız.
Estamos a lidar com um bombista.
İstatistiklere göre biliyoruz ki, bombacılar motivasyonlarına göre kategorilere ayrılıyorlar.
Pelo processo de eliminação. Nós sabemos que os bombistas se encaixam num número discreto de categorias de acordo com o motivo.
Bombacının motivasyonu siyasiyse kürtaj klinikleri gibi sembolik bir hedef olabilir.
Existem os bombistas com motivações políticas. Eles fazem declarações escolhendo alvos simbólicos, como uma clínica de aborto.
Palm Beach bombacısı.
O bombista de Palm Beach.
Palm Beach bombacısı hakkında yeni bilgilerimiz var.
Temos novas informações acerca do bombista de Palm Beach.
Usta bir bombacının işi gibi görünüyor. Yani hatalı bir dokunuş harekete geçirebilir.
Aparentemente foi feito por um mestre na confecção de bombas, o que significa que tocar-lhe em qualquer parte pode detoná-la.
Çünkü bombacılar genellikle korkaktırlar.
Porque os bombistas geralmente são cobardes.
Bombacılar korkaktır, değil mi?
Então os bombistas são cobardes, huh?
Walker bombacı değil.
O Walker não é um bombista.
Ziva sayesinde Hamas'ın intihar bombacıları Irak'taki askerlerimizi havaya uçurmayacak.
Uma meia dúzia de suicidas do Hamas não fizeram o nossos rapazes explodir no Iraque por causa de Ziva.
- Hadi Jen. Hamas intihar bombacıları kendilerini sürekli havaya uçuruyor.
Os suicidas do Hamas explodem-se a si mesmos constantemente.
Nisanda intihar bombacılarıyla vurulmuşlar ve takımındaki iki adamını kaybetmiş.
Em Abril foram atacados por bombistas suicidas e ele perdeu dois homens da sua equipa.
Filistinli intihar bombacıları, onlar Cordex kullanır patlayıcılarla karıştırırlar.
Os terroristas suicidas palestinianos usam o Cortex para misturar com os explosivos.
Bu yüzden bombacımız yardım sinyalini çalıştırıp, onları alarma geçirdi ve Wraithlerin Atlantis'e gelişinin bombanın patlamasıyla bağlantısı da bu.
É por isso que a bomba activou o sinal de socorro. É assim que a chegada dos wraith a Atlantis está ligada à detonação.
Bir kez. O da "Delta Mavi Bombacıları" filminin galasında.
Uma vez, na estreia de Delta Blue Bombers.
Ben keçileri mi kaçırdım yoksa bombacı çocuk benimle flört ediyor?
Estarei doida ou o rapaz-bomba está a fazer-se a mim?
İsrail'deki intihar bombacısının yarattığı patlama.
Bombista suicida em Israel. - Pintei-o.
Bombacılar bu gibi risklere karşı sigorta ediliyorlar mı, merak ediyorum?
Duvido que fabricantes de bombas possuam seguro contra acidentes.
Dünyadaki bombacıların bir tanesinin azalması iyi olacaktır diye düşündüm.
Achei que seria bom ter um fabricante de bombas a menos no mundo.
Bir bombacı!
Um fabricante de bombas.
Biz burada tüm bir terörist grubun nasıl finanse edildiğini bulmaya çalışıyoruz... ve sen bize sadece, bir bombacı veriyorsun.
Estamos tentando descobrir como uma rede de terroristas é financiada e você nos dá um fabricante de bombas.
Fakat PETN bize bombacının kurbanla irtibata geçtiğini gösteriyor. Hem onun sorununu hem de bu sorunu hallediyorsun.
O PETM diz-nos que o bombista entrou em contacto directo com a vítima, se resolver o caso dela, resolve este.
Pekala, bombacımızın sesini duyduk, onu eski yöntemlerimizle yakalayacağız.
Agora que ouvimos a voz do bombista, vamos atrás dele à moda antiga.
Bombacı rıhtımın yolunu tutmuştur.
O bombista está a ir para as docas.
Larry, ön cama kurşun delikleri açtı, bagajın her tarafı kan oldu ve bombacımız yeni bir araç aramaya başladı, anlıyor musunuz?
Larry encheu o pára-brisas de tiros e o banco de trás está cheio de sangue, então agora nosso bombista precisa de uma nova carrinha, perceberam?
Buna kahverengi bombacı diyorlar... çünkü içtiğinde, donuna sıçarcasına uçuyorsun!
Esta é chamada "bombardeio castanho" porque quando fumas, cagas nas calças!
Tetikçiler ve bombacılar hakkında ne söyleyeceksin?
O que sabe sobre o homem armado e os bombardeiros.
Ama General Vance'yi ve görünmez bombacılarını hazır tutun. SEAL Birliği başarısız olursa devreye girecekler.
Mas mantenham o general Vance e os seus bombardeiros prontos, porque se os Operações Especiais falharem...
Jason hiç size FBI Direktörü'nün programını bir bombacının arabasında bulduğu günü anlattı mı?
Jason já vos contou como ele encontrou o... itinerário do director no carro de um bombista?
Bir bombacı olayına bakıyorduk, Jason'ın ilk dosyalarından biriydi bombacının arabasının Quantico'nun otoparkında olduğunu söyleyip araması için onu gönderdik.
Era o caso de um bombista, um dos primeiros do Jason... Fizémo-lo revistar o carro do bombista... que estava na garagem, em Quantico.
Patlamamış KMGU parça tesirli bombacıklar.
Conjuntos de explosivos KMG-U que não explodiram.
El Kaide, bombacık toplamaları için çocuklara günde 50 sent veriyor.
A Al Qaeda paga às crianças 50 cêntimos por dia para recolher as bombas.
Dakar dışındaki Fransız istihbaratı, bu bombacıkların geçen hafta bir Senegal gemisine yüklendiğine inanıyor.
A inteligência francesa no Dakar acredita que eles devem ter sido carregados num navio do Senegal na semana passada.
Bu intihar bombacılarından varsa çevrede bilmek isterim.
Até parece que conheço esses chanfrados suicidas!
İsrail'deki intihar bombacısının yarattığı patlama.
Bombista suicida em Israel?
- Bombacı izliyor olabilir.
- O bombista pode estar a ver.
Şunu doğru anlayalım bunu bizim bombacımız mı yaptı sence? Evet.
Acha que o bombista fez isto?
Sana da tam anlamıyla bir bombacı gibi gelmiyor mu?
- É para uma causa superior.
- Bu bombacıklar- -
- Estas bombas são...