English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bow

Bow Çeviri Portekizce

115 parallel translation
Bow sokağındaki Yabancılar Şubesi'nin polis memurları.
Os policiais do departamento de estrangeiros.
- Geçici olarak ikamet ediyorum. - Bow Sokağı mı?
- Estou de visita.
- Arkadaşlarımın yanındayım.
- Em Bow? - Com amigos.
"Gemi" ve "tekne" de de aynı durum, ama "bow" ve "bough" başka.
É o mesmo com "navio" e "barco", mas não com "conselho" e "concelho".
Oh, Bir mahkum için Medicine Bow'a gitmeliyim.
Devo ir para Medicine Bow buscar um prisioneiro.
Clara Bow.
Clara Bow.
- O Clara Bow değil.
- Não é Clara Bow.
- Clara Bow'un gençliği.
- É Clara Bow quando era nova.
- Roadmaster, BOW 404.
- Roadmaster, BOW 404.
Öğrenci Bow, komuta sende.
Cadete Bow, está no comando.
Clara Bow onu bir hafta sonu davet eder... ve bütün kişiliklerini getirmesini söyler.
Clara Bow convida-o para o fim de semana, e pede que leve... todas as suas personalidades.
- Tri-Oceanic ne yapıyor, Bow?
- Como é que vai a Tri-Oceanic, Bow?
Senin için birşey var, Bow.
Aqui está uma coisa para ti, Bow.
- Aç şunu, Bow.
- Descontrai-te, Bow.
Bow, İyi misin?
Bow, tu estas bem?
Ve bu hastalık, Bow'u öldürdü öyle mi?
E a doença, que matou a Bow?
Sixpack ve Bow öldü.
Sixpack e a Bow estão mortos.
Hayır. Bow-wow.
Não, au-au.
- Çok acıklıydı. Clara Bow'un başına gelenler ne kadar kötü.
- Coitada da Clara Bow...
Yine açıksa... K9 aracı isteyip, içeri bir bow-wow yollarız.
Se continuar aberta, chamamos um carro K9 e mandamos o ão-ão.
Bow-wow bir polis köpeği demek.
Ão-ão é um cão-polícia.
Bow!
- Queres alguém do teu nível?
Ne, yine Clara Bow'dan mı bahsediyor?
Ele está falando de Clara Bow, de novo?
Beni dinle. Sheehan'a, Clara Bow'un çok iyi biri olduğunu düşündüğümü söyle. Filmin 10 mil yanına bile yaklaşamayacak.
Diga a Sheehan que acho Clara Bow uma pessoa muito simpática... e que eu não a quero nem morta em meu filme.
- İnanılmazdı. "Ann Bow-ling Salonu" vardı.
Era incrível.
Tekrar Nebraska'ya döndüm ve Broken Bow'daki tarih müzesine giderek mızrak başı koleksiyonunu gördüm.
"Reentrei no Nebraska " e parei no Museu Histórico de Custer County em Broken Bow " para ver a sua bela colecção de pontas de setas.
Cidden, hiç kimse sana Clara Bow'a benzediğini söylemiş miydi?
A sério, já alguém te disse que pareces a Clara Bow?
Görünüşe göre iki Suliban askeri "Broken Bow, Oklahoma" denen bir yerin yakınına düşmüş.
Aparentemente, dois soldados suliban fizeram uma aterragem forçada perto de uma cidade chamada Broken Bow, Oklahoma.
Clara Bow?
A Clara Bow?
- Hükümet bowling sahasını ne yapsın?
- Para que quer o governo um bow...
Burası Sonny Chow'ın, Bow Yu Chuan sanatını öğrendiği yerdir.
Foi aqui que Sonny Chow, aprendeu a arte do Bow Yu Chuan.
Ben, Hilary Duff, ve Lil Bow Wow.
Eu, a Hilary Duff e o Lil Bow Wow.
Abrams, sen ve Crossfield kuzey rotasını alıyorsunuz Nebraska yolu üzerindeki Broken Bow eyalet polisi kışlası'na kadar.
Abrams, tu e o Crossfield vão no sentido norte até Nebraska, ao quartel da polícia estadual em Broken Bow.
Clara Bow sessiz film yıldızıdır.
- A Clara Bow era do cinema mudo, Ossos.
Saat 8'de Central Park'taki Bow Köprüsü'nde buluşalım.
Vai ter à Bow Bridge em Central Park hoje às 20h00.
"Krallar Önümde Eğilirdi." Bu şarkıyı hiç duymadın mı?
"Kings Bow Before Me." Nunca ouviu a canção?
- Evet, fakat sonra sen geldin. - Sonra ben... bow!
- Sim, mas depois voltas-te.
Ben senin kızının 12. yaşgününde Lil Bow'u getirmiş adamım.
Sou o tipo que levou o Lil'Bow ao bat mitzvah, da tua filha.
Bir Lee Shore Island ve bir Bow Wave Runabout.
São um Lee Shore Island e um Bow Wave Runabout.
Bow'da kendine ait bir stüdyosu ve gerekli her şeyi var.
Tem o seu próprio estúdio em Bow.
Bambi, neredeyse Bow'da tanımadığın bir adamın garajına gidecektin.
Bambi, estiveste na garagem de um desconhecido em Bow.
- Clara Bow mu?
- Clara Bow?
Cehennemin dibine kadar yolun var Bay Bojangles.
Bem, vai para o diabo senhor "Bow Jengels".
Broken Bow'a yaklaşıyoruz. Azalan Mal'da durabiliriz.
No caminho para Broken Bow podemos parar em May Totem.
Broken Bow'da istenmiyorken burada ne arıyorsun bilmek istiyorum.
O que quero saber é o que fazes aqui em Broken Bow quando nós não te queremos aqui.
Demek bu yüzden beni Broken Bow'a götürdü.
Por isso é que me levou para Broken Bone.
Bir şey daha söyleyeyim. Broken Bow'a dönüp birazcık adam hırpalayacağız. Hayır, olmaz.
E deixa-me dizer-te uma coisa, vamos voltar a Broken Bow, e vamos dar cabo dos saloios.
Broken Bow, Oklahoma, 30 yıl sonra
BROKEN BOW, OKLAHOMA 30 ANOS MAIS TARDE
-... ormanda tek başına kaIırsın.
- Lil'Bow Wow, continua a ladrar e vais de viagem só de ida ao mato.
Bow
Curvem-se.
Clara Bow'u çok severdi.
Ele gostava da Clara Bow.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]