Boşanma Çeviri Portekizce
2,229 parallel translation
Boşanma işlemleri tamamlanana kadar, resmen buluşmama kararı uygulamalıyız.
Temos de instalar uma política oficial de não sairmos juntos até o meu divórcio estiver concluído.
Boşanma işlemlerim biraz evvel tamamlandı.
Acabei de me divorciar.
Sonsuza kadar bu post-boşanma bunalımı içinde olmam gerekmiyor değil mi?
Não tenho de ficar nesta neura para o resto da vida, certo?
Sonra da 6 yıl psikiyatri yardımı ve ardından haftanın 6 günü kreş. Muhtemelen çocukların velayetini kimsenin istemediği ilk boşanma vakası oluruz.
E aí, após 6 semanas de cuidados diários, e 6 anos de psiquiatra, seremos o primeiro caso de divórcio na história mundial em que nenhum dos dois quer a custódia.
Boşanma.
Não te divorcies.
- Boşanma avukatı! Unutmuşum.
- Esqueci da advogada do divorcio.
Siz boşanma avukatısınız.
É o advogado de divórcios.
Evet ben boşanma avukatıyım.
Sim, o advogado de divórcios.
"Alicia iyi yapıyor." Duke davasında 2 ay çalıştım ve tam anlaşmaya varacaklarken beni bir boşanma işine yolluyorlar.
"A Alicia é boa nisso." Passei dois meses no caso Duke e agora que vão fazer um acordo, passo para um caso de divórcio?
Tuhaf, boşanma avukatları genelde Selpak verir.
Tem graça, a maioria dos advogados de divórcios tem Kleenex.
Başka boşanma avukatlarına gittiniz mi Bayan Browning?
Foi a muitos advogados de divórcios, Mrs. Browning?
Bir boşanma davası üzerinde çalışıyorum Peter ve insanların nasıl eski alışkanlıklarına geri döndüğünü görüyorum.
Estou a trabalhar num caso de divórcio. Vejo como as pessoas voltam facilmente aos velhos hábitos.
BOŞANMA ANLAŞMASI - Boşamıyor musun?
- Vais divorciar-te?
Zach bir boşanma avukatı ile görüştüğünü söyledi.
O Zach diz que foste a um advogado de divórcios.
Eşin, Carla'nın boşanma avukatı.
Ela é a advogada de divórcio da Carla.
Kaç tane boşanma davası yürüttünüz Bayan Florrick?
Com quantos divórcios é que já lidou, Mrs. Florrick?
Sadakatsizlik yapmış olan 20 yıllık karıma boşanma davası açtım.
Actualmente, estou a processar a minha infiel ex-mulher de há vinte anos, quero o divórcio.
James, boşanma söylentilerine ne diyorsun?
James, e os rumores de divórcio?
- Boşanma söylentileri doğru mu?
- Os rumores de divórcio são verdade?
Boşanma davası.
Meu divórcio.
Boşanma resmileştikten sonra kendimi koyuvermeye karar verdim.
E quando me divorciei, deixei a coisa correr.
O gün hepimiz çok korktuk. Biraz kendisine gelince bana "derhal Latife'yi İzmir'e gönder ve boşanma hazırlıklarını başlat" dedi.
Quando ele se recompôs disse-me para mandar a Latife imediatamente para Esmirna e dar inicio com o processo de divórcio.
Sadece annenin olduğu, taciz, kötü boşanma, ya da şiddet geçmişi olan ailelere bakalım.
Incendiários têm relacionamentos mais fortes com as mães do que com os pais, portanto vejamos por casas com mães sozinhas com historial de abusos, mau divórcio ou violência parental.
Sanırım bir sürü boşanma işine bakmış.
Estou a pensar que faz muito trabalho de divórcio.
Anladığım kadarıyla o boşanma davası açmış, yani seni o terk etmiş.
Pelo que sei, ela pediu o divórcio, o que significa que o deixou.
Boşanma anlaşmasından aldık ikimiz de.
Foi um dos bens dos nossos acordos de divórcio.
Boşanma söz konusu değil ama muhtemelen ayrı yaşama sürecinde olduğunuzu tahmin ediyorum.
Não é que esteja a decorrer um processo de divórcio, mas... possivelmente, é uma separação amigável.
Ona para vermezsem boşanma belgelerini imzalamayacakmış.
Agora não quer assinar os papéis do divórcio a não ser que lhe dê dinheiro.
Kocana derhal boşanma davası aç.
Peça imediatamente o divórcio litigioso.
Boşanma avukatından randevu aldım.
Marquei hora com o advogado do divórcio.
Bu boşanma işinin sana ağır geldiğinin farkındayım... Ama dağıtma kendini.
Sei que o divórcio foi complicado para ti, mas não percas a cabeça.
Onu düşünüyorum da boşanma arifesinde ortaya çıktı ve tam bir karmaşanın ortasına doğdu.
Estou sempre a pensar nele. Foi concebido num momento de desespero e nasceu numa confusão.
Debbie de tüm sabah boyunca telefonda annesine bir ağladı, bir ağladı ki sorma. Jake bir kez daha "geç saatlere kadar çalışırsa" eğer işte o zaman boşanma davasını açarım.
Então ela ficou a manhã inteira ao telefone, a chorar muito com a mãe, e disse que se o Jake tiver que trabalhar "até tarde" mais uma vez, ela vai pedir o divórcio.
Gelecek sefer seninle konuşmazsa ona boşanma avukatınızın ismini vermek isteyebilirsin.
- Não? Para a próxima que não falar contigo, dá-lhe o nome do advogado do teu divórcio.
Neden boşanma evraklarını imzalamıyorsun?
Porque não assinas os papéis do divórcio?
Boşanma davama sen bakmış olsaydın bu ev iki katı büyüklükte olurdu.
Se tivesses tratado do meu divórcio, esta casa teria o dobro do tamanho.
Ama boşanma başvurusunda bulunmuş.
Mas ele tinha requerido o divórcio.
Boşanma durumları için de aynı şey geçerli.
Com o divórcio é a mesma coisa.
Boşanma dosyalarını imzaladın mı? Tabi, imzalayıp yollayacağım.
Sim, tenho de encontrá-los e depois enviá-los.
Izzie sana boşanma dosyası mı yolladı?
A Izzie enviou-te os papéis do divórcio?
Ve üzücü, beni yoran, stressli zamanımı tüketen bir boşanma yaşıyorum.
E estou a passar por um divórcio angustiante, exaustivo, cansativo e demorado.
Boşanma sonucu köpeğin onda kalmasına hâlâ kızgınım.
Ainda estou chateado por ela ter ficado com o cão no acordo.
Bir boşanma celsesindeki karşı taraf gibi.
Como numa audiência hostil de divórcio.
6 bira, 2 viski ve bir tomar boşanma evrakı.
Seis cervejas, dois uísques e uma quantidade de papéis de divórcio.
Üniversite de okurken boşanma belgeleri ile uğraştım.
Há uma cláusula nos documentos do divórcio que diz que eu tenho de pagar a tua faculdade.
Bunlar boşanma belgeleri
São os papéis do divórcio.
Ben de boşanma fikrinden rahatsızım, ama hepimiz bu günün geleceğini biliyorduk.
Sei que a ideia de divórcio pode ser desconfortável, mas todos sabíamos que este dia chegaria.
Boşanma, hem de % 100!
Isso dá 100 % de hipótese de divórcio.
Boşanma avukatımla konuşuyordum.
Posso prová-lo.
İnan bana boşanma avukatı için iyi bir alışılmış neden.
Acredita, trabalhei para um advogado de divórcios.
Kadın boşanma belgelerini yeni imzaladı.
Ela entregou os papéis do divórcio.