English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Boşanmış

Boşanmış Çeviri Portekizce

727 parallel translation
Chris Jorgensen'dan boşanmış mıydınız?
Alguma vez se divorciou do Chris Jorgensen?
Adı Preiser. 30 yaşlarında ve bir kere boşanmış.
chama Preiser. Tem 30 anos e está já divorciado.
Sigorta işinde, iyi kazanıyor. Ama boşanmış bir erkeğin sakat bir kızla gezmesi doğru gelmedi. Anneannesi ve ben de Velma'yı buraya, annesine getirdik.
Trabalha em seguros e vai bem, mas é estranho isso de que um divorciado saia com uma garota entrevada assim trouxemos a Velma para cá, com sua mãe.
İyileşince hür ve boşanmış olacaksınız.
Quando estiver melhor, ficará livre e divorciada.
Karım. Onun boşanmış kardeşi ve adamı bir saniye bile suçlayamam.
A minha mulher, a irmã dela, divorciada, e não censuro o tipo.
Boşanmış birisin.
Você é um homem divorciado.
Boşanmış biriyim.
Sou um homem divorciado.
Bunu göz önünde tutarak, ikinize de diyebilirim ki, müteveffa Philip Baxter boşanmış biri idi.
Tendo previsto isto, posso dizer-vos que o falecido, Philip Baxter, era viúvo.
Boşanmış, iki çocuklu, garson olarak çalışıyor.
Divorciada, com dois filhos, é empregada de mesa.
- Boşanmış olmak.
- Divorciado.
Boşanmış olduğunuz izlenimine kapıldım.
Eu tinha a impressão que eras divorciada.
Hayat, boşanmış, parasız çapulcular için de devam eder.
A vida está boa para os divorciados, arruinados e apáticos.
Alo, boşanmış, parasız çapulcu.
Aqui o divorciado, arruinado e apático.
Birisi dul, diğeri de boşanmış.
Uma é viúva, a outra divorciada.
- Boşanmış olanla.
- A divorciada.
- Niye boşanmış olanı benimki?
- Porquê a divorciada?
Ne dulu ne de boşanmış olanı istiyorum.
Não quero nenhuma.
Boşanmış.
Divorciado.
Boşanmış kadın maneviyattan söz ediyor.
uma divorciada falando-me de decência.
Anneniz boşanmış olduğunuzu söyledi.
- A sua mãe disse-me que é divorciada...
Ama boşandığınız zaman hep boşanmış piliçlerle tanışırsınız!
Mas o tipo de gajas que aparecem quando somos divorciados, são gajas divorciadas.
Boşanmış olduğunuzdan haberiniz var mı?
Sabia que estão divorciados?
Ben nasıl yaşayacağım, ne evliyim, ne boşanmış?
Nunca! E como quereis que eu viva? Nem casada, nem divorciada?
Ebeveynleri çocuk 10 yaşındayken boşanmış olsaydı bunun ayarlanması gerekirdi.
Isto é, se os pais se divorciaram quando a criança tinha dez anos, terá que repetir-se agora também.
Boşanmış gibi konuşuyorsun - ki bu hiç de kötü bir fikir değil.
Tens tanta piada como um divórcio. - O que não é uma má ideia.
1970'te boşanmış.
Divórcio em 1970.
Kız kardeşi Monica Johnson, boşanmış.
Irmã, Monica Johnson, divorciada.
3 tanesi, boşanmış olduklarını anlattı.
As três são divorciadas.
Boşanmış.
Divorciada.
Anne-babası boşanmış, annesi çalışıyor...
Os pais são divorciados, a mãe trabalha...
Don geçen yıl boşanmış. Hoşçakal, hayatım!
O Don divorciou-se o ano passado.
" Boşanmış beyaz tenli kadın.
" Mulher branca divorciada.
— Boşanmış bir adamla evlenemem.
- Não me posso casar com um divorciado.
Alfa yerleşiminin sadece bowling oynanan ve boşanmış erkeklerle dolu bir yer olduğunu herkes bilir.
Toda a gente sabe que em Alpha Centauri só há bólingue e homens divorciados.
Aslında boşanmış da olabilirdik. Ama o Almanya'da mı öyle bir yerde ve daha boşanmayı beceremedik.
Seria melhor estarmos divorciados, mas ele está na Alemanha e ainda não nos demos ao trabalho!
Harika göğüsleri vardır, boşanmış, çocuğu da yok, kedisi de.
Tem grandes mamas, Divorciada, sem filhos, nem gatos.
Mike, Tanrı aşkına annemle babam boşanmış.
Mike, meus pais são divorciados, por amor de Deus! - Sim, eu sei.
Ailesi kız 13 yaşındayken boşanmış. Annesi de gözaltına alınmış.
Seus pais se divorciaram quando comecei ela era 13.
Oh, boşanmış! Bundan hoşlandım!
Divórcio.
Boşanmış sayılırım.
Estou divorciado.
Boşanmış.
E divorciado.
UGT'ye girebilirdim ama anne-babamın boşanmış olduklarını öğrendiler.
Eu teria ido ter convosco, mas não sou órfão.
Normal denilen çiftlerin kaçı kavga etmeden gün geçiriyor, kaçı boşanmış?
Quantos dos chamados casais normais brigam, estão divorciados?
O boşanmış, biz bu işi yapmak istemiyoruz, senin yeni bir eşe ihtiyacın var.
Ela é divorciada. Não queremos isto e precisas de mulher.
Boşanmış mıydınız?
Está divorciada?
İki kadından boşanmış ve kızıyla küs olan bir adamdan... kocalık tavsiyesi alma.
Não peça conselhos matrimoniais a um tipo com duas ex-esposas... e uma filha que não lhe fala.
Boşanmış olmasına rağmen karısını unutamamış olan lokantacı.
A do dono do restaurante que não esquece a mulher, apesar de estar separado dela.
Hesap G. Kremen adına kayıtlı 52 yaşında, Minnesota'lı boşanmış bir reklam müdürü
A conta pertence ao Sr. G Kremen de 52 anos, divorciado e publicitário no Minnesota.
boşanmış, bir çocuğu var.
Tem um filho.
Boşanmıs, alkolik, çocuklarıyla artık dargın, kaldıramıyorlar.
Divorciados, alcoólicos, os filhos já não lhes falam, não conseguem ter tesão.
- Boşanmıyorlarmış.
- Já não vão divorciar-se.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]