Bu sabah Çeviri Portekizce
17,630 parallel translation
Emma bu sabah ciğer nakli olacak.
A Emma tem o transplante pulmonar esta manhã.
David bu sabah çiftçi malzemeleri satan bir yere gitmiş.
O Dave foi para Frederick County esta manhã bem cedo, e entrou numa loja de materiais agrícolas.
Bu sabah toplanma odasında uyuyakaldı.
Ele adormeceu na sala de recepção, hoje de manhã.
- Bu sabah erkencisin.
- Começaste cedo, esta manhã?
Bu sabah ölü bulundu.
Foi encontrado morto esta manhã.
Kaçınız kiliseye arabayla geldiniz? Şunu sorarak başlayayım, kaçınız bu sabah kiliseye arabayla geldiniz?
Começo por perguntar, quantos vieram a conduzir para a igreja?
Bu sabah kiliseye gelebilmek için kaçınız arabaya bindiniz?
Quantos de vós vieram a conduzir para a igreja esta manhã?
Başkan bu sabah babasının Klan ile bağlantıları ortaya çıkınca eleştirilere maruz kalmıştı.
O presidente sujeitou-se à crítica generalizada após notícias de ligações da sua família ao Klan terem surgido esta manhã.
Bu sabah çok hızlı olmalıyız.
Esta manhã estamos cheias de pressa, meninas.
Bu sabah yapılan ani bir baskın sonucu Ulusal Güvenlik çalışanlarımız Geronimo'nun La Brea bölgesindeki karargahını ortaya çıkardı.
Num ousado ataque nesta manhã pelos bravos homens e mulheres da nossa Segurança Interna, a sede do Geronimo no distrito de La Brea foi encontrada.
Bu sabah bir kaza olmuş...
Houve um acidente esta manhã...
Bu sabah size anlatacağım hikaye Platon'un Mağarası.
Esta manhã, vou contar-vos a história da Caverna de Platão.
Bu keresteyi henüz daha bu sabah almıştık.
Comprámos essa madeira hoje de manhã.
Bu sabah babam ile yaşananlar sana güvenmediğim için değildi.
Joe. Aquilo com o meu pai hoje de manhã... Não é que eu não confie em ti.
Yurttan gelişmelerde ilk sırada bir cenaze haberi var. Ünlü fotoğrafçı ve görsel sanatçı Laura Vidal düzenlenen cenaze töreniyle bu sabah toprağa verildi.
Na atualidade nacional, a notícia do dia é o funeral realizado em memória de Laura Vidal, fotógrafa e artista visual de renome, alegadamente assassinada pelo amante, Adrián Doria, recentemente homenageado nos conceituados
Okula bu sabah geldiğimde birisiyle buluşacağıma emindim.
Vim para a escola esta manhã e acho que devia me encontrar com alguém.
Ama bu sabah ablam gitmişti.
Mas esta manhã minha irmã tinha desaparecido.
- Bu, bu sabah geldi.
- Isto foi actualizado esta amanhã.
Ben de bu sabah ögrendim.
Soube isso esta manhã.
Bu sabah şoförünü gördüm. Nasılsın diye merak ettim.
Eu vi o teu motorista esta manhã e estava curiosa por saber como estavas.
Müdürümüz Shepherd, bu sabah sizlere birkaç şey söylemek istiyormuş çocuklar.
Crianças, esta manhã o Director Shepherd queria dizer umas palavras.
Bugün "CBS Bu Sabah" ta sarhoş kalmamak için önceki geceden dolayı ne kadar uyku uyumaya ihtiyacınız olduğunu konuşacağız.
Hoje no "CBS This Morning", vamos falar sobre a quantidade de sono que precisam para não estarem embriagados da noite anterior.
Bu sabah bir şey yoktu.
- Não havia nada esta manhã.
Bu sabah aradı.
Avisou esta manhã.
Sana anlatmak istedim, gerçekten. Bu sabah az daha başarıyordum.
Eu queria dizer-te, a sério, era isso que queria dizer esta manhã.
- Bu sabah Maureen bizi aradı, çok üzgündü.
A Maureen ligou-nos esta manhã e estava bastante perturbada.
Bu sabah masamda bulduğum talimatta bunlar yazıyordu. Kim bilir hangi hain astım ben Honduras'tayken yazmış.
Foi o que li na directiva que encontrei na minha secretária hoje de manhã, redigida sabe-se lá por que subalterno renegado enquanto eu estava nas Honduras.
Bu sabah kahvemi içtim ben.
Bebi um café esta manhã. Não faças ondas.
Daha bu sabah orası hayatımızdı.
Viviamos lá esta manhã.
Bu sabah buraya geldim demek oluyor. Bunu yapmak için.
Quer dizer, cheguei à cidade esta manhã, para fazer isto...
Bu sabah Aurora'nın benden bir şey çaldığını söylemiştin, haklıydın.
Hoje de manhã disseste que a Aurora tirou-me algo. Tinhas razão.
Tabii, Marcel bu sabah bundan bahsetmedi.
E, no entanto, o Marcel esqueceu-se de falar nisso, esta manhã.
Hey, bu sabah yaptığın savaş.. .. ilanına ne diyorsun?
Então e aquela declaração de guerra que proferiste esta manhã?
Yun Gye Soon bu sabah öldü.
A Yeon morreu esta manhã.
Bu sabah hakkında konuşmak istiyorum.
Quero falar sobre aquilo de manhã.
Bu sabah öldürdüğüm cılız boynuzludan daha güçlüsün.
Mais forte do que a do cornudo que matei esta manhã.
- Bu sabah otelde.
- Esta manhã, no hotel.
Bu sabah vaaz vermeden evvel on dakika boyunca Tanrı'nın bahşettiği bir alet sayesinde tıraş oldum.
Hoje poupei dez minutos na minha viagem matinal diária com esta ferramenta facultada por Deus.
Ben bu sabah geri geldim.
Vim esta manhã.
Bu sabah hava biraz bulutlu gibi.
Hoje não veio muita gente.
Cumhuriyetçi Başkan adayı Will Conway bu sabah Arizona'da düzenlediği mitingde Başkan hakkında konuştu.
O candidato republicano à presidência, Will Conway, falou sobre o presidente num comício em Arizona esta manhã.
- İçeri yolla. Bu sabah ayarlandı.
Foi marcado esta manhã.
- Bu sabah hallettiğin gibi mi?
- Como esta manhã?
Bu sabah avukatıyla konuştuk.
Falámos com o defensor oficioso esta manhã.
Bak bu sabah yarı çıplak karıma kahvaltı hazırlarken bulduğum adamın karımla vakit geçirmesi en son isteyeceğim şey.
Olha... A última coisa que quero é que o tipo que eu encontrei a fazer o pequeno-almoço à minha mulher semi-nua, a passar mais tempo com ela, separada ou não.
Adli tabip Arietta'nın ölüm vaktini bu sabah 11 : 30-12 : 00 arası olarak belirledi.
Dão a morte do Arietta como entre as 11 : 30 e 12 : 00 desta manhã.
Ve arkadaşlarınla olmana izin verdiğim için mutluyum ama bu sabah okuldaki ilk günün için güzel bir şey yapmak istedim.
Esta manhã, queria fazer algo para o teu primeiro dia de volta à escola.
Bu işin tek çıkar yolu vardı, ben de bir sabah elime geçen fırsatı değerlendirdim.
Usei uma dessas manhãs para terminar isto da única forma possível.
Bu harika sabahı kim satın alacak
Quem vai comprar Esta maravilhosa manhã
Pekâlâ. Şimdi bu yerde seksi kadınlar, sabah içkisi ve beleş kusmuk mu var?
Está bem, então este sítio tem mulheres boas, pinga matinal e vómito gratuito?
Beni neden sabahın köründe bu parka çağırdığını söyleyecek misin?
Queres dizer-me porque me chamaste ao Law Memorial Park tão cedo?
bu sabah nasılsın 16
bu sabah geldi 27
bu sabah mı 20
sabah 162
sabaha 19
sabah 6 54
sabah 5 44
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
bu sabah geldi 27
bu sabah mı 20
sabah 162
sabaha 19
sabah 6 54
sabah 5 44
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah oldu 62
sabah 8 42
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabahları 23
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabah 8 42
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabahları 23
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62