Charlie dayı Çeviri Portekizce
49 parallel translation
"Charlie Dayı"
tio Charlie. Exactamente.
- Charlie Dayı'nın adresi nedir?
Mãe, qual é a morada do tio Charlie?
- Charlie Dayı mı?
Do tio Charlie?
Neden, Charlie Dayı, hasta değilsin.
O Tio não está doente.
Anne, Charlie Dayı hariç kimse trenden inmedi.
Mamã! Só o tio Charlie é que saiu do comboio!
- Charlie Dayı, bana sen yolladın.
Mas foi o tio Charlie que mo mandou. Fui?
Şimdi hepimiz mutluyuz, Charlie Dayı.
Agora estamos todos felizes, tio Charlie.
Evet var, Charlie Dayı.
- Não o fiz, mas faço, se quiseres. Mandou, sim, tio Charlie.
Bunun ne olduğunu biliyor musun Charlie Dayı?
Sabe o que é, tio Charlie?
Hayır Charlie Dayı.
Não é nada, tio Charlie.
Ona bir tek Charlie Dayı dokundu.
Só o tio Charlie é que lhe tocou.
Charlie Dayı... - Senin bilmediğimi düşündüğün bir sırrı biliyorum
Tio Charlie, sei um segredo sobre si que o Tio pensa que eu não sei.
Charlie Dayı, beni incitiyorsun.
Tio Charlie, está a magoar-me.
- Charlie Dayı ne kadar kalacak?
Quanto tempo é que o tio Charlie vai ficar?
- Ve Charlie Dayı.
E o tio Charlie. Ámen.
- Günaydın Charlie Dayı.
- Bom dia, tio Charlie.
- Charlie Dayı, sen çok güzeldin.
- O Tio era lindo!
Charlie Dayı, seninle yürümeyi çok isterim.
Adoro andar consigo na rua.
Charlie Dayı, Bayan Greene ve Bayan Potter.
Tio Charlie, a Sra. Greene e Sra. Potter.
Charlie Dayı?
Tio Charlie...
Charlie Dayı, içeri girebilir miyiz?
Tio Charlie... Podemos entrar?
Sonra Charlie Dayı geldi ve her şey değişti.
Depois, o tio Charlie chegou e tudo mudou.
Garip ama ne hissettiğimi düşünsem, her zaman Charlie Dayı'ya geliyorum.
É curioso, mas quando tento pensar como me sinto, volto sempre ao tio Charlie.
- Charlie Dayı
- Tio Charlie...
Bay Saunders yanlışlıkla Charlie Dayının fotoğrafını çekti. ve Charlie Dayı filmi ona vermesini istedi.
O Sr. Saunders tirou uma foto ao tio Charlie por engano e o tio obrigou-o a dar-lhe o rolo.
Charlie Dayın seni soruyordu.
O teu tio perguntou por ti.
Sen gidip Charlie Dayınla konuş.
- Está bem, querida.
Charlie Dayın seni soruyordu.
O tio voltou a perguntar por ti.
Charlie Dayının yanına oturmak isteyeceğini düşünmüştüm.
Pensei que querias sentar-te ao lado do tio Charlie.
Charlie Dayı belki...
Não, o tio Charlie pode pensar...
Seninle ilgili mükemmel kâbuslar, Charlie Dayı.
Eram pesadelos sobre si, tio.
Nasıl Charlie Dayıyı trende görünce mutlu hissettin?
Charlie, como pudeste ficar feliz por ver o teu tio num comboio?
- Evet. - Charlie Dayı, Bay Norton.
Tio Charlie, este é o Sr. Norton.
Charlie Dayı, Louise Finch.
Tio Charlie, esta é a Louise Finch. - Olá.
- Bana dokunma Charlie Dayı.
- Foste tu própria que o disseste. - Não me toque, tio Charlie!
- Şimdi haberi bekliyoruz. - Sonra Charlie Dayı...
Estamos à espera do telegrama.
Ne zaman gidiyorsun, Charlie Dayı?
- Quando é que parte, tio Charles?
Seni burada istemiyorum, Charlie Dayı.
Não o quero aqui, tio Charlie.
- Charlie Dayı, sen taksiyle git.
- Não, vá o tio de táxi.
Bırak Charlie Dayı! Bırak gideyim!
Largue-me, Tio Charlie!
Git gide daha saçma bir hâl alıyor. Charlie Dayın gibi.
De vez em quando, enlouquece, como o teu Tio Charlie.
Onu Charlie dayısı ısırdı.
- Foi o tio Charlie que lhe mordeu.
- Charlie dayı bu.
- O tio Charlie é aquele.
Charlie dayım hemşireyi ısırdı.
O tio Charlie mordeu a enfermeira!
Charlie dayınız her an bizi almaya gelebilir.
A tia Lisa e o tio Charlie chegam a qualquer altura para nos apanhar.
Charlie dayı artık bizim evimiz olduğunu söylemişti.
O tio Charlie disse que esta casa agora era nossa.
- Dayın Charlie.
- Quem? - O teu tio Charlie.
Charlie Dayım mı?
Do meu tio Charlie?
- Charlie, toplantıdayız.
Charlie, estamos numa reunião.