English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Edeceğim

Edeceğim Çeviri Portekizce

16,766 parallel translation
Sonraki teslimat, vaktinden önce olacak birkaç ekstra şey daha ilave edeceğim, bu... Çıkan aksiliği telafi etmek adına.
No próximo carregamento, que virá mais cedo do que é normal, ofereço dois quilos para compensar este inconveniente.
- Uyandırmanızı rica edeceğim.
Devo pedir para acordá-lo. - Posso perguntar quem...?
Flash'ın hızını çalmana yardım edeceğim.
Eu ajudo-te a roubar a velocidade do Flash.
- Size ihanet edeceğim.
Vou traí-los.
"Size ihanet edeceğim." demiştim.
Disse-te que ia traí-los.
Edeceğim, ama şimdi değil.
Eu quero, mas não vou.
Ateş edeceğim!
Olhe que eu disparo!
Sanırım New York'a dönmeyi talep edeceğim.
Acho que vou pedir para regressar para Nova Iorque.
Ben denemeye devam edeceğim.
- Sim. Continuarei a tentar. Peço desculpa.
- Annenin kafasını tıraş edeceğim.
- A cabeça da mãe.
Sana nasıl hitap edeceğim?
Então como lhe chamo? Qual é o seu nome?
Bir şey itiraf edeceğim.
Tenho algo para te confessar.
- Seni hadım edeceğim piç. - Eve gelmeniz gelmelisiniz sahip!
Irei castrá-lo, seu canalha.
Kenardan uzaklaşın, aksi taktirde ateş edeceğim.
Afaste-se da berma ou dispararemos.
Kenardan uzaklaşın, aksi taktirde ateş edeceğim! Ohh! Karım ve çocuklarım dışarıda.
Afaste-se da berma ou dispararemos! A minha esposa e os meus filhos estão lá fora.
Sana yardım edeceğim.
Eu ajudo-te. O quê?
Profesyonel nezaket gereği, Size doktor diye hitab edeceğim.
Como uma cortesia profissional, vou-me referir a si como "doutora", apesar...
Sen buradan gideceksin, Ben de yaptıklarımı yok edeceğim, Ve ne yazık ki, bir daha asla birbirimizi görmeyeceğiz.
Tu desapareces na noite, eu dou um jeito de desaparecer, e, para minha tristeza, não nos veremos mais.
- Lütfen seni kurtlara yem edeceğim, tamam mı?
- Por favor... e deixá-lo para as larvas o encontrarem, certo?
Edeceğim. Seni seviyorum.
Assim farei.
Söz veriyorum Thomas'ı aramaya devam edeceğim.
Prometo continuar à procura do Thomas.
Seni buna pişman edeceğim.
Vou-te fazer sofrer.
Ve gelecek sefer o canavar her kimse onu alt edeceğim.
Vamos encontrar Zoom de novo. E da próxima, vou vencê-lo, quem quer que ele seja.
-... ve sen de - - Senden nefret edeceğim.
- Eu irei odiar-te...
Boots'la ilgili yardım edeceğim dedim ve edeceğim de ama o kadar.
Disse que vos ajudaria com o Boots... E fá-lo-ei.
Teklif buysa unvanımı geride bırakıp ülkeyi terk edeceğim.
Se é isso que está em cima da mesa, abdico do título e sairemos do país.
Şimdi Brüksel'e dönüp hava ataşesi olarak görevime devam edeceğim.
Regressarei a Bruxelas para continuar no meu importante cargo de adido aéreo.
Aramis'le konuşmazsam öyle hissetmeye devam edeceğim.
Parecer-lhe-ia menos se pudesse falar com o Aramis.
Sizin için dua edeceğim.
Rezarei pela sua alma.
Ateş edeceğim.
Dispararei.
Bu şekilde çürümeme müsaade edeceğim.
Foi assim que me deixei apodrecer.
Ben de ona buna göre muamele edeceğim.
Até prova em contrário, é assim que o vou tratar.
Bunları telafi edeceğim ama.
Mas juro que te vou compensar.
Ulusal Oyunları kazanabilmen için dua edeceğim o zaman.
Peço a Deus que lute bem no campeonato nacional.
Ben de senin Uluslararası Oyunları kazanabilmen için dua edeceğim.
E eu peço que lute bem no campeonato internacional.
Ben de yüz tanıma sistemini kontrol edeceğim Joe'ya da CCPD'nin veritabanına baktıracağım.
Vou tentar o reconhecimento facial e o Joe vai verificar a base de dados da polícia.
Hızım olsun ya da olmasın yardım edeceğim. Bu asla değişmeyecek.
Independente de eu ser rápido ou não, tenho de tentar ajudar.
Ben de kazanmana yardım edeceğim.
Vou ajudar-te com isso.
- Tekrar ikna edeceğim.
- Vou traze-la de volta.
Anlaşmayı kabul edeceğim ama yalnızca o çeteyi çökerteceğinize dair bana söz vermen şartıyla.
Concordarei com o acordo mas só se garantir que desmantelará aquela rede.
Hızını tekrar kazanacaksın Allen. Ben de kazanmana yardım edeceğim.
Terás a tua velocidade de volta.
Bunu kontrol edeceğim.
Vou tentar saber mais.
Yasal işlemlerle ilgili sana yardım edeceğim.
Vou-te ajudar com o processo, está bem?
Bunun olmaması için mücadele edeceğim.
Vou lutar contra cada manobra.
Şimdi çıkma teklif edeceğim.
- Está bem. Vou convidá-la.
Buradan itibaren tamamen sessiz olmanızı rica edeceğim.
Peço que prossigam em total silêncio daqui por diante.
Siz ve Başkan arasında aracı gibi hareket edeceğim.
Vou agir como intermediário entre vocês e o presidente.
Giyinip benimle birlikte polis merkezine gelmenizi rica edeceğim.
Peço que se vista e venha comigo ao Quai des Orfèvres.
Sarhoşsun, sana eşlik edeceğim.
Estás bêbado, vou-te acompanhar até lá fora.
Bir kale inşa edeceğim.
Construirei uma fortaleza.
- Hayır ben yardım edeceğim.
- Eu ajudo-te.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]