English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Gelecekler

Gelecekler Çeviri Portekizce

1,831 parallel translation
Çocuklar kendileri gelecekler sana.
Os rapazes vão estar todos a atirar-se a ti.
Bunun üstesinden gelecekler.
Eles ultrapassam-no.
Bir gün çocukların gerçekleri kendileri görebilecekleri yaşa gelecekler.
Um dia eles terão idade suficiente para ver a verdade com os próprios olhos.
Başımıza gelecekler falan.
O que vai acontecer a todos nós.
Onların başına gelecekler.
A todos eles.
Ellerim çok fena titriyor, kapıya gelecekler için zar zor makyaj yaptım.
As minhas mãos tremiam tanto, que nem consegui por a minha maquilhagem para os jornalistas.
Kimse yüzde yüz gelirim demedi ama bence gelecekler.
Ninguém disse com certeza que vai mas acredito que sim.
Betty teyzem ve Elliot amcam Palm Springs'ten gelecekler.
A minha tia Betty e o meu tio Elliot vêm de Palm Springs.
Ne zaman gelecekler?
Bem e quando é que eles chegam aqui?
Bir tuzak ayarlayacağım böylece kendi ayaklarıyla bana gelecekler.
Arranjo uma forma de ele chegar a mim.
Eğer Clay'in adamlarından biri Whistler'ı tanırsa direk bana gelecekler fena bir şekilde.
Se algum do tipos do Clay reconheceu o Whistler, eles vêm ter comigo... em grande.
Pişirsende gelecekler mi?
Se cozinhares, eles virão?
Doktorları daha sonra gelecekler.
Os médicos virão cá mais tarde.
Modeller bugün deneme çekimi için gelecekler..
As modelos virão mais tarde para os testes.
Kızlar baloya gitmeden önce hazırlanmak için bana gelecekler.
Umas raparigas vão para a minha casa vestirem-se para o baile.
Gelecekler ve onları desteklediğini bilmek istiyorlar.
Vêm aí para uma reunião e querem saber que têm o teu apoio.
Yemekten sonra gelecekler.
Eles vêm depois de almoço.
Gösterideki bütün taraftarlar gelecekler.
O Volpy disse-me que um escuteiro do show vai estar lá.
Eninde sonunda gelecekler.
Eles vão passar.
Annemler bu gece yemeğe gelecekler, ayrıca tezim üzerinde çalışmakta zorundayım.
Meus pais virão jantar esta noite aqui, e tenho que trabalhar nas minhas teses.
Eşitlikçiler senin peşinden gelecekler.
Os regimentos dos "Levellers" seguirão a vossa.
Eğer şimdi onları haklamazsak tekrar tekrar gelecekler.
Se não atacarmos agora, e atacarmos com força... eles vão continuar a vir e a vir e a vir.
Bu da demektir ki, kuzeybatıdan gelecekler.
Isso quer dizer que eles vêm de noroeste.
Hepsi koşa koşa gelecekler, iyisi, kötüsü ve en kötüsü.
E eles responderão, os bons, os maus e os piores.
Son avımıza gittiğimizde vadimize gelecekler.
Eles virão ao nosso vale na altura em que nós formos à nossa última caçada.
Ne zaman gelecekler?
E quando é que eles virão?
Birkaç dakikaya gelecekler.
E é aqui, dentro de poucos minutos.
- Geri gelecekler mi?
- Vão voltar?
Kıçımızı avlamak için geri gelecekler.
Virão atrás de nós, quando estes não aparecerem!
Tüm eyaletlerin şampiyonları centilmenlik içinde karşı karşıya gelecekler. Evrensel bir değer olan sporu onun simgesi olan muhteşem bir şehrin kalbinde kutlayacaklar :
campeões de todas as províncias vão enfrentar-se segundo as regras da Arte, celebrando a virtude universal que é o desporto no coração da majestosa cidade que o simboliza,
Her şey düzelecek. Her şey iyi olacak. Senin için gelecekler.
Vai correr tudo bem, eles vão buscar-te a ti.
Eğer gitmezsem buraya gelecekler devamlı.
Se não for, eles vão continuar a voltar.
Zamanında gelecekler.
Vão chegar a tempo. Estou sim?
Peşinizden gelecekler.
Eles segui-lo-ão.
Nereye kaçarsanız kaçın peşinizden gelecekler.
Eles segui-lo-ão para onde quer que vá.
Bu ciddi. Bangogka gelecekler, belkide çoktan burdadırlar,... Koruduğun şarkıcıyı öldürecekler.
Alguém há-de vir a Bangkok, talvez até já cá esteja,... para matar a tua cantora.
Eve döneceklerini duyduklarında koşa koşa gelecekler.
Quando souberem que irão para casa, voltarão a correr.
Ruslar yakında gelecekler.
Os russos já estão a caminho.
- Kafa kafaya gelecekler.
- Vai ser renhido!
Biliyorum, evi kontrol etmek için gelecekler.
Eu sei que podes. Ela vai só verificar a casa, não a ti.
Bizi aramaya gelecekler, değil mi efendim?
Eles vão procurar-nos, não vão?
Gelecekler.
Eles têm uma reserva!
Büyükanne ve büyükbaba ufaklığı görmeye gelecekler bugün.
O avô e a avó vem cá para te ver.
Başarılı oldukları takdirde, bütün askerleriyle yardımınıza gelecekler.
" Por favor aguarde até que os reforços cheguem.
Not bırakmıştım sana markete uğra, bu gece Magruder ve Pfarrer'ler bize gelecekler diye.
Sim, deixei-te uma mensagem para passares no "Arno's". Tu sabes, os Magruder e os Pfarrer vêm cá esta noite.
Bizimle gelecekler.
Eles vêm connosco.
Geri gelecekler.
E vão voltar.
Bu aşağılık herifler bizi yemek için sürüyle gelecekler.
Esses cretinos de merda estão aí a chegar para nos comerem vivos.
- Göreceksin. Bir gün gelecekler.
- Verá, um dia chegarão.
Yalnızca Kuran'dan tek bir ayet ve hepsi gelecekler.
Um simples verso do Corão e virão.
- Gelecekler mi?
- Eles vêm?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]