English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Geleceksin

Geleceksin Çeviri Portekizce

1,838 parallel translation
Keşke sana ne yapacağını söyleyebilseydim ama sen güçlüsün, iyi kararlar veriyorsun üstesinden geleceksin.
Queria poder dizer o que deve fazer. Mas você é forte, tomou decisões boas. Ficará bem.
Aramalarımı görmezden mi geleceksin?
Vai continuar a ignorar os meus telefonemas?
Eninde sonunda hususa geleceksin.
Vais chegar lá eventualmente.
- Beni ziyaret etmeye mi geleceksin?
- A menos que você me expulse.
Ne zaman eve geleceksin?
A que horas chegas a casa?
Eve ne zaman geleceksin?
Quando vens para casa?
Gelecek sefer benimle geleceksin, tamam mı?
Da próxima vez vens comigo, certo?
Eşyalar için ne zaman geleceksin?
E é para quando a próxima vez?
Baba, ne zaman eve geleceksin?
Papá, quando voltas para casa?
Sen de geleceksin yakında.
Tu vais voltar em breve.
Baba eve ne zaman geleceksin?
Papai, quando vai voltar para casa?
Eğer beni kovarsan, işten daha iyi ayrılacağım ve bana sevgili gibi geleceksin.
Se me despedires, recebo uma boa compensação, e tu ficas livre, como se fosses um lindo pássarinho.
Seni çağırdığımda, eve geleceksin demektir.
Quando te chamei, esperava que viesses.
Lewis, ne zaman kendine geleceksin?
Lewis, quando vais ter vida...?
Bana karşı mı geleceksin? Sanmıyorum. Sen hiçbir şeysin Fleur, benden uzaklaşmakla ne yaptığını bilmiyorsun.
Não acho. você não anda sem mim, então não foda com isso.
Bunu çaldığımda, sen bana geleceksin, ben sana değil.
Quando eu toco, vocês vão ter comigo, não o inverso!
O zaman bizimle binmeye geleceksin, değil mi?
Bem, então, vai montar na caçada connosco, não vai?
Ne zaman geri geleceksin?
Quando é que voltas?
Yarın gece geleceksin sanıyordum.
Pensei que era suposto estares aqui amanhã à noite.
Tamam, öne mi geleceksin?
Queres vir para a frente?
Jack ile gidecek misin, ya da bizimle kalıp Shandan'a mı geleceksin?
Você vai com Jack,... ou ficará connosco e vai para Shandan?
Hayır, kalmıyorsun. geleceksin. Daha sonra teşekkür edersin.
Confia em mim, não queres, vem connosco
- Yarın mı geleceksin?
- Então passas por aqui amanhã?
Geri geleceksin.
Vais voltar. Elas voltam sempre.
O zaman, benimle geleceksin.
Por isso você vai comigo.
Bizimle geleceksin.
Você vai connosco. A luz branca.
Biliyorum, geri geleceksin.
Eu sei que vais voltar.
Bitirdiğin zaman, partiye gerçek bir erkekle geleceksin.
E quando estiver pronto, Você chegou partido com um verdadeiro homem.
- Ne zaman geleceksin? - Yakında.
- Quando voltas?
Yarın spor salonuna geleceksin. Anlaşıldı mı?
Devolta a bola para Jimmie Foguete, entendeu?
Bunun üstesinden geleceksin.
Olha, tu consegues ultrapassar isto.
Arabaya gideceksin, sonra da arkaya beni almaya geleceksin.
Vai directa para o carro, volta pelos fundos e apanha-me.
Ruslarla bir iş yapmak istiyorsan önce bana geleceksin.
Seja qual for o negócio que estás pensar fazer com os russos, tens de falar comigo primeiro.
- Evet. Ne zaman kağıt oynamaya geleceksin?
Sim, quando é que voltas para o jogo de cartas?
Öyleyse uçakla mı geleceksin?
Vai de avião?
Sen, bizimle geleceksin.
E você vem connosco.
Bizimle geleceksin. Haydi gidelim.
Vais morar com a gente, anda!
Orada öylece oturup görmezlikten mi geleceksin?
Ó vais continuar sentado e a ignorar!
Direk bir emre karşı mı geleceksin?
Ou quer desobedecer uma ordem directa?
Tüm tatillerde eve geleceksin. Sadece uzun tatillerde değil.
Tens de vir a casa em todos os feriados, não é só nas férias.
Yine de tüm gün izin alman gerekecek sanırım. Ertesi sabah daha erken geleceksin ama.
E suponho que vai precisar de todo o dia, mas esteja aqui bem cedo, na manhã seguinte.
Eger hersey yolunda giderse, söz ver bana, Cin ´ e geleceksin.
Dada, se tudo correr bem, promete-me que vens para a China.
Sola dön ve 15 metre daha gidince, havalandırma deliğine geleceksin.
Viras à esquerda, depois mais 18 metros e chegarás à conduta.
Sen de geleceksin.
Tu também vens.
Oraya nasıl geleceksin?
- O quê? Como raios vais chegar até lá?
- Jo, benle New york'a geleceksin, değil mi?
Jo, tu vais comigo para Nova Iorque, não é?
Sen de geleceksin, değil mi, baba?
Não perderia por nada.
- Geleceksin
- Se você.
Kiminle birlikte geleceksin?
Com quem ireis montar?
Geleceksin Bent.
Mas devias ir, Bent.
Buraya mı geleceksin?
Vens até aqui?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]