English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Gelmemeliydim

Gelmemeliydim Çeviri Portekizce

313 parallel translation
- Biliyorum, buraya gelmemeliydim, ama...
- Sei que não devia vir aqui, mas eu tenho...
Size gelmemeliydim.
Nem devia ter-lho pedido.
- Buraya gelmemeliydim.
- Me precipitei em ter vindo.
- Belki de habersiz gelmemeliydim.
Talvez não devesse ter vindo assim...
Gelmemeliydim.
Eu não devia ter vindo.
Buraya gelmemeliydim.
Não devia ter cá vindo.
Gelmemeliydim.
Não devia ter vindo.
Belki de Paris'e hiç gelmemeliydim.
Talvez nunca devesse ter vindo para Paris.
Gelmemeliydim.
Não deveria ter vindo.
Sanıyorum, sömürgelere asla gelmemeliydim.
Acho que nunca devia ter vindo para as colónias.
Buraya hiç gelmemeliydim!
Não devia ter cá vindo!
Gelmemeliydim biliyorum ama onun için çıldırıyorum Bayan French.
Sei que não devia ter vindo mas sou louca por ele, está a ver, Miss French.
Belki de yardımına gelmemeliydim.
Então talvez não devia ter vindo até ti para pedir ajuda.
- Buraya hiç gelmemeliydim.
- Não deveria estar aqui.
Gerçekten, bu kadar erken gelmemeliydim ama biz biraz içtik.
A sério, não devia ter vindo tão cedo mas estivemos a beber.
Belki de buraya gelmemeliydim.
Talvez eu não devesse estar aqui.
Biliyorum buraya gelmemeliydim ama bugün önemli bir şey oldu.
Eu sei que não devia vir aqui, mas hoje aconteceu uma coisa muito importante. Tem razão.
Gelmemeliydim.
Não devia ter vindo assim.
Onlara gecis izni vermek uzereydim. Buraya hic gelmemeliydim.
Estou a pôr em perigo a missão, não devia ter vindo.
Ben gelmemeliydim.
Não devia ter vindo.
Buraya asla gelmemeliydim.
Nunca devia ter vindo.
Buraya gelmemeliydim.
Não devia estar aqui.
Belki gelmemeliydim.
Talvez não devesse ter vindo.
Buraya hiç gelmemeliydim.
Sabia que não devia vir.
Gelmemeliydim.
Eu bem sabía que não devia vir.
Biliyorum, gelmemeliydim.
Já sabia que não devia ter vindo.
Özür dilerim üstüne bu kadar gelmemeliydim.
Ouve, eu... Desculpa ter sido tão chato contigo.
Gelmemeliydim.
Eu não deveria ter vindo.
- Olamaz? - Evet. Bugün işe dahi gelmemeliydim.
E que eu nem devia vir hoje.
Buraya hiç gelmemeliydim.
Não devia ter vindo.
Gelmemeliydim buraya.
Não devia ter vindo aqui.
Özür dilerim, böyle gelmemeliydim.
Não devia ter vindo.
Hiç gelmemeliydim.
Se soubesse não tinha ido.
Bugün gelmemeliydim.
Não devia ter vindo.
Buraya gelmemeliydim ; ama dinleyin. Sanırım bu gece kötü şeyler olacak.
Sei que não devia ter vindo, mas sinto que vai acontecer qualquer coisa.
- Gelmemeliydim.
- Não devia ter ido.
Bu sabah kiliseye gelmemeliydim.
Não devia ter ido à igreja.
Gelmemeliydim.
Não devia fazer isto.
- Hayır, olamaz. Hiç gelmemeliydim.
Eu não devia ter vindo.
Gelmemeliydim.
Não deveria ter cá vindo.
Gerçekten gelmemeliydim.
Sinceramente. Não deveria ter cá vindo.
Bu adaya hiç gelmemeliydim.
Não deveria ter vindo para esta ilha.
- Gelmemeliydim.
Perdão.
Bak, gelmemeliydim.
Eu não devia ter vindo.
Buraya gelmemeliydim ama atım yularını kaybetti.
Não teria vindo mas o meu cavalo perdeu as rédeas. - Rua! Já!
Buraya gelmemeliydim zaten.
Sabia que não devia ter vindo aqui.
Buraya hiç gelmemeliydim.
Nunca devia ter vindo.
Belki de hiç gelmemeliydim.
Agora já fechou. Se calhar não devia ter vindo.
Buraya asla gelmemeliydim.
Nunca devia ter cá vindo.
Buraya hiç gelmemeliydim.
Nunca devia ter vindo aqui.
Aslında buraya gelmemeliydim.
Não devia ter vindo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]