Grégoire Çeviri Portekizce
41 parallel translation
St. Denis davasını incelediğimizde, sanıkları, Georges Henri, Gregorie Andersen ve Michel Terlin adlı polis memurlarını kasten öldürmek suçundan suçlu bulduk.
Depois de considerar o caso de St-Denis, achamos a acusada culpada do homicídio de Georges Henri Grégoire Andersen e Michel Terlin todos pertencentes à força da lei.
Bay Gregoire, lütfen bir daha kerevit alın.
Senhor Grégoire, so lhe peço, coza outro destes caranguejos.
Malavoy'dan Gregoire Ponceludon.
Grégoire Ponceludon de Malavoy.
Zavallı Gregoire.
Pobre Grégoire.
Seni seviyorum Gregoire!
Amo-te, Grégoire!
Mathilde ve Gregoire orada kaldı.
Matilde and Grégoire apoiaram.
1975'te Gregoire ve Mathilde, Dombes'u kurutmayı başardı Salgın hastalık, kraliyet kaprisleri ve aristokratların zulmünden uzak bir hayat geçirdiler.
A primeira tentativa de recuperação de Dombes foi empreendida em 1873 pela Convenção por iniciativa do cidadão Grégoire Ponceludon
- Gregory.
- É o Grégoire.
Şövalye Gregoire de Fronsac Mani adında biri vardı avcı yada asker değildiler.
O Cavaleiro Gregoire de Fronsac e o homem conhecido como Mani eram caçadores, não soldados.
Burası Gregoire de Fronsac, kralın bahçesi.
Este é Gregoire de Fronsac, do jardim do Rei.
Şövalye Gregoire de Fronsac Paristen geliyor..
Cavaleiro Gregoire de Fronsac o homem que veio de Paris para..
Ben pahalıyımdır, Gregoire de Fronsac.
Sou cara, Gregoire de Fronsac.
lordum, Ben Gregoire de Fronsac.
Senhor, eu sou Gregoire de Fronsac.
Gregoire de Fronsac.
Gregoire de Fronsac.
Gregoire de Fronsac bu gece gömüldü Gömülmeden önce haberi Parise ulaştı.
Gregoire de Fronsac foi enterrado nessa mesma noite mesmo antes das noticias da sua morte chegarem a Paris.
yıllar geçti Fakat Gregoire de Fronsac ve Marianne de Morangias asla beni teketmedi
Os anos passaram mas Gregoire de Fronsac e Marianne de Morangias nunca me deixaram.
Gregoire and Marianne'yi sık sık düşünüyorum.. ... barış yıllarında uzun bir süre bana öncülük etti.
Pensei frequentemente em Gregoire e Marianne durante os anos de paz que me levaram à velhice.
Yaratığın şehrine hoşgeldiniz. Kurt kapanlarına dikkat edin.
O cavaleiro Gregoire de Fronsac e o homem chamado Mani não eram caçadores, nem soldados.
Şövalye Gregoire de Fronsac ve Mani adı verilen adam ne avcıydı ne de asker.
Como taxidermista do Rei o cavaleiro tinha em Paris, a reputação de ser uma pessoa libertina e intelectual.
Saygılarımı sunarım! Her yerde tuzak var!
Este é Gregoire de Fronsac, do jardim do Rei.
Duhamel, bu şövalye Gregoire de Fronsac.
Ele quer examinar o corpo desta alma desafortunada.
Sizi, bu eskizlerin sahibiyle tanıştırayım. Şövalye Gregoire de Fronsac.
O cavaleiro Gregoire de Fronsac o homem que veio de Paris para...
- Buradan Gevaudan ufak görüküyor. İtalyan mısın?
Eu sou muito cara, Gregoire de Fronsac.
Grégoire de Fronsac yalnızca bir kadını seviyor.
Não creio que a conheça.
Fronsac ile karşılaştığında, ona karşılaştığımızdan söz etme, yoksa onu gerçekten kaybedersin.
Gregoire de Fronsac ama apenas uma mulher. É o seu nome que ele pronuncia no seu sono.
Kralı uyarmakla tehdit ediyor. O çok tehlikeli... - Aynı akşam, ölüm haberi henüz Paris'e bile ulaşmadan önce...
Gregoire de Fronsac foi enterrado nessa noite mesmo antes que a notícia da sua morte chegasse a Paris.
Gregoire de Fronsac defnedildi.
Ninguém soube que segredos ele levou para a cova.
Aradan uzun yıllar geçti. Ama Gregoire de Fronsac ve Marianne de Morangias hafızamdan hiç silinmedi.
Passaram anos mas Gregoire de Fronsac e Marianne de Morangias nunca me deixaram.
Beni yavaş yavaş yaşlılığa götüren tüm... o barış dolu yıllar boyunca, hep Gregoire ve Marianne'ı düşündüm.
Eu frequentemente pensava em Gregoire e Marianne durante os anos pacíficos que me levaram à velha idade.
Gregoire, lütfen suyu temizle.
Gregoire, ajude-nos com esta água!
Gregoire! Hemen temizler misin?
Gregoire, trate disto já.
Gregoire nerede?
Dube, onde está o Gregoire?
- Ne yaptığını sanıyorsun Gregoire?
O que é que pensas que estás a fazer, Gregoire?
Efendim, Gregoire bira aldı.
Senhor, o Gregoire tem tomado cerveja.
Gregoire'ı yanıma alacağım.
Vou levar o Gregoire.
- İşe döndüğünü görmek güzel Gregoire.
- Que bom vê-lo de volta ao trabalho.
Neler oluyor?
O que é isso, Gregoire?
Arabayı çek Gregoire.
Faça marcha-atrás, Gregoire.
Beni dinle. Bugün gördüklerimizi kimseye söylemeyeceksin ; kimseye Gregoire.
Oiça... não diga a ninguém o que viu aqui.
Dube, Gregoire'ın arabayı çekmesine yardım et.
Dube! Ajude o Gregoire a descarregar a carrinha.
Gregoire'ı gördüm efendim, Gregoire!
Foi o Gregoire!