Ikinci olarak Çeviri Portekizce
1,113 parallel translation
Eden Brent, diğer kadını oynayan oyuncu, ikinci olarak sete geldi.
Eden Brent, que faz da outra mulher, chegou em segundo.
Ve ikinci olarak, o küçük kemik kanıtlıyor ki o dinazorun kanatları vardı ama uçamıyordu.
E em segundo lugar, o ossinho provou que aquele dinossauro em particular, tinha asas, mas não voava.
Makineli tüfeklerle, ikinci olarak geri püskürtmeye çalışın.
Uma metralhadora a deslocar-se, outra num ponto alto a mijar-lhes em cima!
Ve ikinci olarak.
E segundo...
İkinci olarak, trafik güvenliği çalışmalarının başlaması.
Em seguida, é necessário ensinar os perigos da estrada e as regras de segurança.
İkinci olarak gösterişli, güzel gençleri tercih ediyordu.
A seguir, gostava de uma jovem atraente...
İkinci olarak, aramızda yeni bir öğrenci var.
Segundo, hoje temos uma nova estudante.
Onun gözlerinin içine bak ve hayatta ikinci bir şans verilmiş bir adam olarak yüreğini dinle.
Quero que a olhes bem fundo nos olhos e a escutes com o coração de um homem que tem nova oportunidade de viver.
İkinci olarak, kıyafetlerini yakacaksanız sentetik olanlardan sakının.
Dois, se quiserem queimar roupas fiquem longe dos tecidos sintéticos.
İkinci olarak, bilsem bile, bunu asla yapmam.
Segundo, não iria fazer isso nem mesmo se pudesse.
İkinci olarak, eğer bunu yapmazsanız, öleceksiniz.
Segundo, se você não o fizer, irá morrer.
Bunu ikinci bir şans olarak düşünmeyi tercih ediyorum, Nat.
Prefiro considerar isto como uma segunda oportunidade, Nat.
Ama bunu sadece ikinci seçenek olarak kullanmayı düşünün derim.
Mas aconselho-o veementemente a considerá-lo como segunda opção.
İkinci olarak da, söylerken tükürme.
Segundo, di-lo, não o cuspas.
İkinci olarak, ismim her zaman Jebediah Springfield değildi.
Em segundo lugar, nem sempre me chamei Jebediah Springfield.
Onları ikinci sınıf vatandaş olarak göremezsin.
Não os prendias como se fossem cidadãos de segunda.
İkinci olarak... Artık bu tabloyu analiz etmenin sonuna oldukça yaklaşıyorum.
Segundo,... para encerrar a análise deste quadro,
İkinci olarak...
ora bem, segundo,
İkinci olarak...
Em segundo lugar...
İkinci olarak da, beni nehirden çıkartarak hayatımı kurtaran çocuklara, bana çok iyi bakan ve hala bakmakta olan hemşire ve doktorlara, dualarını esirgemeyen herkese ve Amerika'nın her köşesinden, gelen binlerce mektup için teşekkür ediyorum.
Em segundo lugar, aos rapazes que me retiraram do rio, salvando-me a vida, às enfermeiras e aos médicos que tão bem cuidaram de mim, às pessoas que me enviaram milhares de cartas, de todos os cantos da América...
İkinci olarak sen gireceksin.
Pre!
Ve daha sonra yayınladıkları öyküleri düzeltmeleri gerektiğinde bunu dipnot olarak, aylarca sonra, kırk ikinci sayfada yayınlıyorlar.
Se as suas histórias forem corrigidas, isso acontece na página 42, meses mais tarde numa nota de rodapé. Uma difamação pede dinheiro.
İkinci buluşma, tam olarak bu.
É um segundo encontro.
Seni ikinci sandalye olarak istiyorum.
Quero-te na mesa.
- İkinci olarak Jerry Seinfeld, büyük ya da küçük kimse için, hiçbir yerde, hiçbir zaman düşmez.
- E, em segundo lugar, os Jerry Seinfeld, quer o Júnior, quer o Sénior, não se deixam subornar seja por quem for, onde for ou quando for.
İkinci olarak, burası artık kızlar kışlası.
Em segundo lugar, isto agora é a caserna das raparigas.
Quark'ın yerini ikinci evi olarak gören ne kadar çok müşterim var hayret ediyorum.
É espantoso, quantos dos meus clientes consideram o Quark's uma segunda casa.
İkinci kaza alanında, Sacandaga Gölü'nün yaklaşık olarak 17 metre dibinde.
No local da segunda queda, a 15 m de profundidade, no fundo do lago Sacandaga.
Tam olarak senin söylediğin gibiydi... kılıçlar, düello... sadece Joxer'ı kurtarmak için sana ikinci bir şans verildi.
Foi exatamente como disseste. As espadas, o duelo? Apenas tu, tens a segunda oportunidade de salvar o Joxer.
İkinci olarak unutmamanız gereken, bir tarzınız olması... 54'e girmek istiyorsanız yapmanız gereken en önemli şey tarz sahibi olmak.
A seguir o que vamos fazer é tratar da atitude. Se querem entrar no Estúdio 54 têm de ter a atitude correcta.
İkinci olarak, Flik'e samimi düşüncesi için...
Eu segundo lugar queria agradecer ao Flik...
Sunulan kanıtlara dayanarak, ikinci soruda belirtilen zehirli atık karışması olayı ilk kez ay ve yıl olarak hangi tarihte savunma tarafının ihmalinden kaynaklanmıştır?
Qual, segundo a supremacia das provas, foi a primeira vez citando, de novo, mês e ano, que a contribuição substancial mencionada atrás foi causada, se é que o foi, pelas acções negligentes dos apelados?
Tamam çok zevkli olabilir. Ama gerçekte olarak ikinci arabamız olamaz.
Confesso que tem sido divertido, mas não é uma opção prática.
- Banyoya mı? Şimdi de ikinci aşamanın bir parçası olarak şu jakuzilerden koymayı düşünüyorum. Evet.
Numa casa de banho?
Yasal olarak kanıtlar ikinci dereceden. Ahlaki olarak ise gülünç.
Legalmente, a evidência é circunstancial e moralmente, é uma piada.
İlk olarak, seni çok seviyorum. İkinci olarak ta, ne kadar akıllı, ne kadar eğlenceli ve insanlara karşı çok kibar olduğun için seninle gurur duyduğumu bilmeni istiyorum.
Primeiro, te amo... segundo, quero que saiba que estou orgulhosa de você.
İkinci olarak bu küçük cevheri duydum.
No momento que eu soube desta pequena preciosidade
15 saat önce FBI-CIA işbirliği, Spartan olarak bilinen milis kuvvetlerinin ikinci adamı Jacob Steven Haley'i yakalamak için toplandı.
Há 15 horas uma força conjunta do FBI / CIA reuniu para capturar Jacob Steven Haley, segundo líder do grupo conhecido como os Novos Espartanos.
Uzak dur, Bart. İkinci sınıf öğrencisi olarak kendi TV şovumu yapabileceğim tek fırsat olabilir ve senin sıçıp batırmana izin vermeyeceğim.
Sai, Bart. Pode ser a minha única oportunidade, na segunda classe, de produzir o meu programa e não vou deixar que estragues tudo. - Mãe.
Soruşturmanızı bırakın, bir işe yaramayacak. Bu kelimeleri, ikinci bir uyarı olarak algılayın.
Desista das suas pesquisas que são completamente inúteis e considere estas palavras como um segundo aviso.
İkinci olarak, neler olduğunu bilmenizi istiyorum.
Quero que saibam o que houve.
13 yaşımdayken sanırım, annem pazarlamacı olarak çalışan üvey babamla ikinci evliliğini yaptı.
Quando tinha treze anos, a minha mãe casou com o meu padrasto que era um vendedor ambulante.
İkinci olarak da birkaç giysisini ve saksofonunu götürmemi.
Recado número dois : Mandar-lhe alguma roupa e o precioso saxofone.
- İkinci olarak Fred Nayeks'i öldürmekten suçlu bulundunuz ve ömür boyu hapse mahkum edildiniz.
Pela segunda acusação, o assassinato de Fred Nauyaks, são condenados a prisão perpétua.
Sen birlikte çalşıtığım en iyi ikinci kaptansın ve seni bir arkadaş olarak görüyorum, öyleyse herhangi bir belirsizlik yok.
Tu és o melhor primeiro oficial com que eu já servi... e eu considero-te um amigo... por isso não houve nenhuma ambiguidade.
İkinci olarak :
E segundo...
Yasal olarak, ikinci dereceden rahatsız etmektir.
O termo legal é assédio.
Ara sıra ikinci iş olarak sizin bölgenizde olay yeri fotoğrafçısı olarak çalışıyormuş. Evet.
Também fotografa locais de crime para a vossa esquadra.
Sonra yeşil gelecek. İkinci rengimiz. Son olarak da maviyi ekleyeceğiz.
Vem aí o verde, a segunda cor, e finalmente o azul.
... ve ikinci bir oyuncu daha öldürüldü. Stab 3 " seti resmi olarak kapatıldı. Umarız bu ölümler son olur.
Com o segundo actor morto, "A Punhalada 3" foi suspenso... e os envolvidos rezam para que os assassinatos parem.
İkinci olarak Küba üzerindeki istihbarat birimlerinin yoğunluğunu arttırdık ve ilerleyen saatlerde Küba'daki hazırlıkların devam ettiği rapor edilirse bunun için de gerekli önlemleri aldık.
Segundo, ordenei uma vigilância apertada e contínua a Cuba e às movimentações militares que aí ocorram. Se estes preparativos militares continuarem, justificar-se-á o recurso a outras acções.
olarak bilinir 22
ikinci 72
ikincisi 419
ikinci kat 64
ikinci katta 29
ikinci gün 19
ikinci soru 20
ikincisi de 18
ikinci dünya savaşı 55
ikinci kaptan 26
ikinci 72
ikincisi 419
ikinci kat 64
ikinci katta 29
ikinci gün 19
ikinci soru 20
ikincisi de 18
ikinci dünya savaşı 55
ikinci kaptan 26