English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Iğrençti

Iğrençti Çeviri Portekizce

452 parallel translation
Kaba ve iğrençti.
Foi bruto, odioso.
O kadar iğrençti ki!
Foi muito desagradável.
İşte bu iğrençti, Pommier.
Foi muito feio o que disseste, Pommier.
"Dün, Bayan Deborah Vaughn'un Sardi Restoran'da beni tokatlaması..." "... çok iğrençti. "
Quando Miss Deborah Vaughn me deu um estalo ontem no Sardi's, eu abominei-o muito.
Sana katılmıyorum. Ah, ne kadar da iğrençti!
Bom, não acredito que foi isso.
Tavırları iğrençti.
Era uma traiçoeira. Sério.
- Sen gelmeden önce burası iğrençti, ama sessizdi.
A cidade era muito sossegada antes de chegares.
Hangi bacak hangi bacağın eşi, hangi kol hangi kolun, bilinmiyordu gerçekten çok iğrençti.
Nem se sabia de quem eram os braços ou as pernas. Era uma coisa horrível.
Hava iğrençti.
O tempo era péssimo.
Sıcaklık ve cangılın kokusu iğrençti. Çok iğrençti.
O calor e o cheiro da selva eram cruéis, muito cruéis.
Çok iğrençti.
Foi tão nojento.
Pekala, bu iğrençti.
Muito bem, isso foi perturbador.
Her yeri şiş ve iğrençti.
Ele estava todo inchado e horrível.
Senden önceki çok normaldi, iğrençti.
O último era tão normal, que até fiquei repugnada.
Karşımdaki manzara iğrençti.
Estava repugnante,
Evet, o biraz iğrençti.
Sim, esse foi um pouco sacana.
Public Domain de iğrençti!
E "Public Domain" foi uma merda!
Çok iğrençti.
É completamente nojento.
Sana hiç benzemiyordu. O gerçekten iğrençti, çirkin bir vücudu vardı.
Mas ela não era nada parecida consigo ela era horrorosa, péssima mesmo.
- Ne kadar iğrençti!
- Que nojo.
- Çok iğrençti. - Çok hoş, Jake.
- Foi bastante nojento.
Keith Rocha, göreve başladığı ilk andan itibaren iğrençti.
Keith Rocha foi detestável desde dia em que chegou.
Bunlar bütün bunlar çok iğrençti.
Isto tudo isto tem sido abominável.
Bu çok iğrençti.
Que nojo, Ortiz.
Sigara yüzünden değildi, iğrençti ama yapmamam gereken bir şeydi. O yüzden heyecanlıydım.
Não por causa do cigarro - era nojento - mas porque eu não devia estar a fazer aquilo.
Sigara yüzünden değildi, iğrençti ama yapmamam gereken bir şeydi. O yüzden heyecanlıydım.
Não por causa do cigarro era nojento mas porque eu não devia estar a fazer aquilo.
Çok iğrençti. Ama benimle evlendi.
Que nojo!
Oradaki herkes en az benim kadar yağlı ve iğrençti.
São todos tão gordurosos e repugnantes como eu!
- Yiyecekler iğrençti.
- Aqueles bolos eram horríveis.
- O gözlemeler iğrençti.
- Aqueles bolos eram horríveis.
Hepsi de iğrençti.
E não prestavam.
Çok iğrençti.
Foi nojento.
Bu çok iğrençti!
Foi o fosso! "
Hayır. Hayır. Bak Renee, fıkra komik değildi, iğrençti.
Essa anedota não teve graça.
Çok iğrençti, annem de yokmuş gibi davran dedi.
Bem... ele tem sido um idiota ultimamente, e a minha mãe disse-me para o ignorar.
- İğrençti.
- É repugnante.
- İğrençti, çok sevimsiz oluyordun.
- Repulsivo! Deixava-te pouco atraente.
İğrençti.
Era repugnante.
- Tadı iğrençti.
- Sabia horrivelmente. - Não te preocupes, amor.
- İğrençti.
- Aquilo era nojento.
İğrençti. Samuel Johnson. " bile demedi.
Samuel Johnson. "
Al, çok iğrençti, çok korkunçtu.
Foi terrível!
Defoldu gitti, Baldrick. İğrençti.
Acabou-se, Baldrick, cheirava mal.
O iti öldürmeliydim. İğrençti :
Devia matar a cadela, era nojenta.
İğrençti!
Foi nojento.
İğrençti.
Respirei bolhas de sangue.
İğrençti.
Que horror...
İğrenç! Hiç bir zaman filmden çıkıp gitmem, ama iğrençti.
Sabe, nunca saio do cinema a meio de um filme, mas...
Lanet ağzından kan fışkırıyordu. İğrençti, dostum
Fartou-se de deitar sangue, foi feio.
İğrençti.
Ele era nojento.
- İğrençti.
- O que é? - Isso é nojento.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]