Işik Çeviri Portekizce
128 parallel translation
Bize katilsan, bir parçamiz haline gelsen geleceği aydinlatan bir işik olsan, daha iyi değil mi?
Não preferias ser um dos nossos, juntares-te a nós, uma luz que brilha para o futuro?
IŞIK HIZI
VELOCIDADE DA LUZ
IŞIK
A LUZ
AŞAĞIDA BİR IŞIK VAR Işık... Işık mı görüyorsun?
ALGUMA LUZ LÁ EM BAIXO
Sakincasi yoksa, okumak için yeterli işik alan bir yeri tercih ederim.
Se não se importa, eu gostava de ter luz que fosse suficiente para ler.
CHINQUAPIN PARISH IŞIK ŞEHRİNE HOŞ GELDİNİZ
ADORAMOS CHINQUAPIN PARISH Bem-vindos à Cidade das Luzes
IŞIK
LUZ
"KARANLIK VE IŞIK"
"A ESCURIDÃO E A LUZ"
- TOPLAM MESAFE : 4.2 IŞIK YILI... ilk saldırıdan altı yıl sonra, çok fazla kayıp vermiştik.
Já tinhamos perdido tanta coisa...
Çan kulesinde isik yakarim.
Sim, eu acendo uma luz.
" Bu kemer iki karanlïga ïsïk tutabilir.
" Este cinto pode resolver duas escuridöes.
Ölüm yolunda ilerlerken bütün dünlerimiz ve geçmis günlerimiz sersemlere isik tuttu.
E... todos os nossos ontens... levaram... os tolos...
Dünya çapinda milyonlarca ekranda isik saçacaksin.
Reluzirás em milhares de ecrãs em todo o mundo.
Isik çok fena acitiyor!
A luz dói-me tanto!
Isik seni rahatsiz mi etti?
Desculpa se a luz te acordou.
Daha büyük bir ölçü kullanmaliyiz, meselâ : isik yili.
Precisamos de uma unidade bastante maior : o ano-luz.
Böylece isik, bir galaksiden ötekine, 300.000 yilda yol alir.
Assim a luz leva cerca de 300.000 anos para ir de uma galáxia até outra.
Dogal bir isik feneri gibi, gözkirparak tisliyor.
Um farol natural piscando e sibilando.
Birçok kendiliginden isik saçan yildizlararasi gaz kümelerinin arasinda, dünyadan sadece 1500 isikyili mesafede bulunan, Orion Bulutsusu.
Entre as muitas nuvens incandescentes de gás interestelar, há uma chamada Nebulosa de Órion, apenas a 1.500 anos-luz da Terra.
Gaz ve toz çekim gücü ile yogunlasir, taa ki sicaklik artip isik vermeye baslayincaya kadar.
Condensam-se pela gravidade, a partir de gás e poeira, até que a sua temperatura se torna tão alta que começam a brilhar.
Dünya'dan 4 isik saati uzaklikta Neptün Gezegeni, ve büyük uydusu Triton.
Apenas a 4 horas-luz da Terra está o planeta Neptuno, e o seu satélite gigante Triton.
Su an dünya'dan 80 isik dakikasi uzakliktayiz, yani sadece yarim milyar kilometre.
Estamos agora apenas a 80 minutos-luz de casa. Uns meros 1.500 milhões de quilómetros.
Ama simdi, birkaç isik dakikasi daha yol alip, Günes'ten itibaren 3. konumdaki mavi ve bulutlu gezegene gidiyoruz.
Mas agora vamos percorrer os poucos minutos-luz que faltam, para um azul e nublado mundo, o terceiro a partir do Sol.
Fakat, bir zamanlar isik saçan güçlü bir özgüven doluydu.
Mas antigamente, brilhava pela confiança, segura do seu poder.
Onlarda hepsinden var, elektrik, isik, daha neler neler.
Tem tudo : energia, luz, o que quiserem.
"Zit Flash'la yaptigi destansi sokak savasindan sonra sehrimizin Kirmizi Hizci'si isik patlamasinin içinde ortadan kayboldu."
Verá, esse é o ponto. Pediu-lhe que matasse. Rossick, supõe-se que ela seria a melhor assassina encoberta.
Isik!
Luzes!
"Seinfeld üstüne isik tutulmus bir geyik gibi dondu kaldi ve kimseye karsilik veremedi."
"Seinfeld estático como um veado perante os faróis, face a provocações incessantes".
- 10,000 isik.
- De dez mil isiks.
10,000 isik mi?
Dez mil isiks?
Bana 2,000 isik vererek, buradan gitmem için bir gemide yer ayırtmaya ne dersin?
Que tal dar-me 2000 isiks para eu comprar um bilhete para fora daqui?
Sana 500 isik borç vereceğim.
Empresto-lhe 500 isiks.
Tebrik-isik-ler.
Parabéns!
Isik açik ve maddeler için parlakça yaniyor.
Isso é para manipular as massas.
Isik demeti gibi. Parlak.
Brilhante.
Isik kendi kendine yanmaz.
A lâmpada não se acende sozinha.
Kirmizi isik kameranin hazir oldugu anlamina gelir. Kirmizi isik yaniyor.
A luz vermelha significa que a câmara está ligada.
Gözü kör olmus bir kimseye, 1000 isik yaksan yine görmez.
Nattu, nem mil lâmpadas podem iluminar os olhos de alguém que perdeu a visão.
Isik hakkinda neden endiseleniyorsun? Butun cadde yikilacak zaten
Porque te preocupas com a luz?
Adam olduruldugunde yuzunde bir yildirim gordum. sari bir isik. Bilirsiniz silahi atesler gibi.
O que eu vi quando eles dispararam foi uma faísca na sua cara era amarela, sabes, a faísca quando se dispara uma arma e se vê as faíscas...
Beyoğlu'nda yürüyorum bir tane ince bıyıklı artist vardı, kimdi o?
Estava por Beyoêglu no ano passado. Quem é aquele tipo do bigode? - Ayhan Isik.
- Ayhan Işık.
- Ayhan Isik!
Ben şimdi bu Ayhan Işık'ın arkasından bağırdım :
Bom, mas eu gritei "Ömer the Tourist" quando vi o Ayhan Isik.
Demek ki Sadri Alışık'ın arkasından bağırsan :
Se gritarem Ayhan Isik quando virem o Sadri Alisik, ele provavelmente também não olhará.
Faziletiniz yol gösterici bir isik.
A tua virtude é tornares-te na luz.
Bu gemi isik hizina % 99 yaklasabiliyorken, neden saatte 50 kilometreyle gidiyoruz?
Esta nave anda a 99 por cento da velocidade da luz. - Porque vamos a 50 km por hora?
Arif lşık. 8 Aralık 1968.
Arif Isik, 8 de dezembro de 1968.
Tanışalım.
Arif Isik.
Arif lşık, Arif lşık, ziyaretçiniz var.
Arif Isik, Arif Isik, tem uma visita.
Arif lşık, her türlü halı, kilim, travel.
Arif Isik, tapetes, carpetes e passeios.
Biraz daha isik gerek.
Preciso de mais luz.
işık 176
ışık 57
işıklar 178
ışıklar 44
işık yok 16
işıkları aç 25
işıkları açın 23
işıkları söndürün 27
işıkları kapat 24
işıkları söndür 24
ışık 57
işıklar 178
ışıklar 44
işık yok 16
işıkları aç 25
işıkları açın 23
işıkları söndürün 27
işıkları kapat 24
işıkları söndür 24