Kazandım Çeviri Portekizce
7,936 parallel translation
Ben asla oluruna bırakmadım. Bu sayede insanların nefretini kazandım.
Eu nunca deixo, por isso odeiam-me.
Hayatımda ilk kez iyi para kazandım ve dedim ki evime dönüp annemle noelde biraz vakit geçireyim.
Pela primeira vez na vida, ganhei umas boas pratas e... Achei melhor... voltar a casa e passar o Natal com a minha mãe.
Ben de kazandım.
E eu qualifiquei.
- Ben dövüşü çoktan kazandım.
Eu já ganhei a luta.
Millet, az önce 250 dolar kazandım!
Pessoal, ganhei 250 dólares!
- 25 bin kazandım az önce!
- Acabei de ganhar 25 mil!
Yine kazandım!
Ha! Ganhei outra vez
Yine kazandım!
Ha! Ganhei outra vez!
Efendim, ben kazandım!
Mestre, eu venci!
Tartışmayı ben kazandım.
Eu triunfei.
Ben kazandım.
Eu venci.
Yüzey Aracı 1'i parçalayarak iki katı batarya ömrü kazandım.
Dupliquei o tempo de vida da bateria à custa do Rover 1.
Ben kazandım.
Eu ganhei.
Suudi çölünde çalışırken kazandım bunu.
Adquiri isto enquanto trabalhava no Deserto Saudita.
Ben kazandım!
Ganhei!
Biraz geç de olsa, hayata, aşka ve kim olduğuma dair bir perspektif kazandım.
Em retrospectiva, ganhei alguma perspectiva sobre a vida e o amor, e sobre quem eu era.
Anaokulunda boyamalarım için ödül kazandım ben!
Eu andei no infantário. Ganhei um prémio de pintura!
Bunun için ödül bile kazandım.
Ganhei prémios por isso.
Eğer bu konu Palazzo'daki konumumla alakalıysa yolun önü açıldığında, işi adil bir şekilde kazandım.
Se isto é sobre a minha posição no Palazzo, uma vez que o caminho foi limpo, eu ganhei o trabalho justamente.
Homie, sonunda sana parayı nasıl kazandığımızı söyleyebilirim.
Posso contar-te finalmente como realmente conseguimos o dinheiro.
Kart sayarak kazandığımız parayı vermezsek, kumarhanedeki adamlar Homer'a zarar verecek.
Se não devolvermos o dinheiro que ganhamos a contar cartas, as pessoas do casino vão magoar o Homer.
Ve bu kazandığımız şeyi sizden hiç kimse alamaz.
E tudo o que conquistámos que ninguém vos pode retirar.
Kazandıklarında, bunun başlattığımız şey sayesinde olduğunu bilecekler.
E quando isso acontecer, saibam que terá sido por aquilo que iniciámos juntos.
Zaman kazandırırım ama ne kadar sürer bilmiyorum.
Definitivamente por mais tempo, mas não sei por quanto.
O şerefsizlere milyonlar kazandırdım.
Ganhei milhões para esses parvalhões.
Kazandığımıza dair içinde bir his var mı?
Sentes que estamos a ganhar?
- Ne? Kazandın mı?
- Conseguiste?
Bazen iyi not aldığımızda, ya da bir sporda madalya kazandığımızda ya da öylesine, hemen bize sarılırdı.
Quando tinhamos boas notas ou ganhavamos uma medalha em desporto ou se simplesmente o abraçavamos.
- Kazandın mı?
- Ganhaste?
Bir kaçakken 600 altın mı kazandın?
600 peças de ouro conquistadas por um fugitivo?
- Bize biraz zaman kazandıracağım.
- Vou ganhar algum tempo.
Sanırım bunu biz kazandık ha?
Acho que ganhámos esta, não?
Kazandık mı?
Ganhámos?
Bunu kazandığında oradaydım.
Estava lá quando ganhaste.
Ona görev erdemini kazandırmak için elimden geleni yaptım...
Fiz o meu melhor para lhe passar as virtudes do dever...
Ona ne kadar kazandığımızı söyle, fikrinin... hemen değiştiğini göreceksin.
Diz-lhe quanto nós ganhamos, vai mudar de ideias bem depressa. Não o leves a sério.
Bana bir anlam kazandıracak bir şeyler aradım.
Algo para tentar tudo fazer mais sentido.
Efendime o kadar çok para kazandırdım ki ölürken beni azat etti.
Eu fiz tanto dinheiro para o meu mestre, que ele me libertou quando morreu. Entrei para os Second Sons.
Federallere, özellikle de Raylan Givens'a açıp kazandığım hukuk davası yüzünden.
Por causa do processo que ganhei contra os federais, sobretudo o Raylan Givens.
Çinli savaşçıya karşı kazandın mı?
Ganhaste a batalha contra o guerreiro chinês?
Pekâlâ, kazandığım tüm para sana geliyor, Spence.
Cada dólar que ganhar irá para ti, Spence.
Sana milyar dolarlar kazandıralım. Bana da bir milyar daha.
Vamos fazê-lo ganhar mil milhões, e outro tanto para mim.
Sonra gerçekten değer kazandığınızda o hayır diyen kaburgasız sermayecilere gideceğiz ve sizi tam kıç deliklerine sokacağım.
E quando valer realmente algo, levo-o de volta aos mesmos investidores cobardes que recusaram, e vou enfiá-lo pelo cu deles acima.
Lakin bu konuşmayı yaptığımız için mutluyum ve ayrıca Kont Odo, bu meseleden iyi bir netice çıkaracağımız konusunda Tanrı'nın olduğu kadar sizin de güveninizi kazandığım için mutluyum.
Mas estou contente por termos tido esta conversa, e também estou muito contente por ter depositado a minha fé em vós, Conde Odo, tal como deposito em Deus Todo Poderoso, pelo sucesso deste assunto.
- Bir ayda kazandığımızdan fazlası var.
Isso é mais do que fazemos num mês. Raios.
Çetemizi yeniden oluşturup mevkiinizi geri kazandıracağım.
Reconstruirei o nosso gangue e dar-te-ei a tua posição.
- Kazandım.
- Ganhei.
Hayatım bir anlam kazandı.
Como se a minha vida tivesse significado.
Artık aşık olabilirdim, sana olan duygularımı yaşayabilirdim, çünkü o kadın için yaptığım şey hayatıma bir anlam kazandırdı.
Consegui fazer amor, consegui ter sentimentos por ti, porque fazer esta acção em prol desta mulher trouxe significado à minha vida.
Rönesans öncesine dair kendi beğenilerime uygun bir şekilde ihaneti kendisinde Dante'nin Cehennemi'nde bir yer kazandırmış olan Pietro della Vigna'nın hikâyesini sizlere sunacağım.
De acordo com o meu gosto para a pré-renascentista, eu apresento o caso de Pietro della Vigna, cuja traição, lhe ganhou um lugar no inferno de Dante.
Beraber o kadar çok para kazandık ki, neye harcayacağımızı bilemedik.
Ganhámos tanto dinheiro juntos que nem sabemos como gastar.
kazandım mı 18
kazan 69
kazanacağız 59
kazanacağım 25
kazanmak 22
kazandın 147
kazanan 93
kazandık 165
kazandı 52
kazanacak 20
kazan 69
kazanacağız 59
kazanacağım 25
kazanmak 22
kazandın 147
kazanan 93
kazandık 165
kazandı 52
kazanacak 20
kazandınız 29
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazanıyorum 16
kazanamazsın 48
kazanırsam 20
kazandık mı 21
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazanıyorum 16
kazanamazsın 48
kazanırsam 20
kazandık mı 21