English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kazanırsam

Kazanırsam Çeviri Portekizce

554 parallel translation
Eğer kazanırsam, hepsi bende kalır. Eğer kaybedersem, yarısını kaynanama veririm.
Se ganho desta vez fico com tudo, porem se perder, daréi metade a minha sogra.
Kazanırsam, siyaset hayatın biter.
Se eu ganhar, você está fora da política.
Bunu kazanırsam, kesin iyi bir şirkette olurum.
Estou certo que estarei bem acompanhado quando ganhar aquela.
Kazanırsam sözünü tutacak, adamlarını çekecek misin?
Se eu ganhar, cumpres a tua palavra? Retiras os teus homens?
Ya kazanırsam?
E se o vencer?
Para kazanırsam, benimle gider misin?
Se arranjar dinheiro, vens comigo?
Sana söz veriyprum, Richard, eğer adaylığı kazanırsam senin vermutunu içeceğim ve terzine gideceğim.
É muito mais seco. Prometo-te que, se for nomeado, passo a beber o teu vermute e vou ao teu alfaiate.
Eğer kazanırsam, beni rahat bırakırsın.
Se eu ganhar, tu libertas-me.
Eğer bu cuma da gene kazanırsam...
E se ganhar nesta sexta...
Aniden çok para kazanırsam, İsviçre'ye gitmeye ne dersin?
Se, de repente, eu ganhasse muito dinheiro, gostarias de ir para a Suíça?
Kazanırsam bir garibana vereceğim.
E se ganhar vou dá-la aos órfãos de Santa Rita.
Ancak çok para kazanırsam, zevk alırım.
Só me diverte se for bem pago para isso.
Tamam. Bir. Ben kazanırsam, iki olacak çünkü sen de...
Se eu ganhar o dólar, vai ser dois.
Kazanırsam olacakları düşünüyorum sadece.
Estava apenas a pensar no que vai suceder se eu ganhar.
Kazanırsam olacaklardan endişeleniyorum dedim.
Eu disse, que estava preocupado pelo que vai suceder se eu ganhar.
Yarın bir dövüş daha var ve bu dövüşü kazanırsam tüm kaybettiklerimi ödeyeceğm.
- Há um novo combate amanhã e se conseguir levar algum dinheiro poderei recuperar o que perdi.
Kazanırsam, ona söyle ödül parası onun olsun, ama Herbie'yi bir dolar için bana geri satmak zorunda.
Se eu ganhar, diz-lhe que ele fica com o dinheiro do prémio, mas vende-me o Herbie por um dólar.
Eğer kazanırsam, o zaman beni öldür, kazanamazsam... sen ölürsün.
Se trouxer, não me precisa matar, mas se não... então vai morrer.
Eğer bunun için bir ödül kazanırsam, eğlenceli olur.
Ri-te enquanto não ganho um prémio.
O petrol Meksika'nın. Kazanırsam Meksikalılar'a ait olacak.
A revolução mexicana não precisa da ajuda de ninguém para triunfar.
Ben kazanırsam, O'nu rahat bırakacaksın ve adamlarından koruyacaksın.
Se eu ganhar, você deixa-a em paz e protege-la-á dos seus homens?
Ne kazanırsam da, paylaşırım.
Tudo que tenho dou para os outros.
Kazanırsam, takas olur.
Se eu ganhar, trocamos.
Düşüncelerimi kendime saklarsam, çevremdekilerin sevgisini kazanırsam ve ileri görüşlü olursam bu davranışların ödüllendirileceğini yavaş yavaş anladım.
"Mas se guardasse os meus pensamentos para mim " e fosse insinuante, " o meu comportamento permitiria recompensas.
Eğer kazanırsam, hepimiz kazanırız.
Se eu ganhar, ganhamos todos.
Ama ben kazanırsam, sen 15 yıl yersin.
Se eu ganhar, cumpres 15 anos.
Bu nedenle iki oyla kazanırsam, bunların kimlerin oyu olduklarını öğreneceksiniz.
Se ganharmos por dois votos, já sabemos de quem são.
Bu dövüşü kazanırsam dünya şampiyonu ben mi olacağım?
Se eu ganhar esta luta, sou campeão do Mundo?
Çünkü kendime, "Kazanırsam, Tanrı için kazanacağım." dedim.
Porque achei que se ganhasse, seria por Deus.
Ben kazanırsam da, sen benimsin.
Se eu ganhar, tu és meu.
Seçimi kazanırsam ne olacak?
O que acontece, se eu vencer esta eleição?
Eğer ben kazanırsam bütün ödülü hayır kurumlarına bağışlayacağım.
Quero anunciar que, quando ganhar, vou doar tudo para caridade...
Kazanırsam iyi olur değil mi?
Näo seria bom se ganhasse?
Ben kazanırsam, çek benim ve iki hafta bedava kalırız.
Se eu ganhar, eu fico com o cheque e passamos aqui duas semanas de graça.
Kazanırsam iki hafta daha bedava kalacağız!
Se eu ganhar, ficamos mais duas semanas de borla!
Eğer kazanırsam, bana kapsülü verecek misin?
Se eu ganhar, dás-me a cápsula?
Kazanırsam onu ben götürürüm.
E levo a senhora para casa, se ganhar.
Kazanırsam, hayatımda bir kez olsun, bir numara olmak istediğim içindir.
Se eu ganhar, é só porque eu quis ser o melhor uma vez na vida.
Mahkemeye gider ve kazanırsam 1 5 yıldan 25 yıla kadar isterim - ve alırım.
E se formos a tribunal e perderem, peço 15 a 25 anos - e vou conseguir.
Kazanırsam, sen gidersin.
Se eu ganhar, tu vais-te embora.
Ne diyorsun, Marce? . Bana yetmiş dolar borç verirsin kazanırsam sana geri öderim.
Que me dizes, Marce, emprestas-me $ 70 e se ganhar, pago-tos.
Kazanırsam kendime iletki alacam.
Posso ganhar um subtractor.
daha iyisi, kazanırsam karının kıyafetleriyle biçeceksin.
Melhor ainda, tens de cortar a relva com um vestido da tua mulher!
Ama kazanırsam aşkını
Se tivesse o teu amor
Ama ya çekilişi ben kazanırsam?
- E se eu acertar no prémio da porta?
Eğer ben kazanırsam ölürüz.
Se eu ganhar, estamos mortos.
Vurursam kazanırım, kaçırırsam kaybederim.
Se acertar, ganho. Se não acertar, perco.
Kazanırsam kazanmış olurum.
Se ganhar, ganhei.
Fakat savaşırsam, kazanırım.
Mas, quando decido lutar, ganho.
Ben kazanırsam, para almam.
Pronto.
Bildiğim işe yatırsam, belki kazanırdım.
Se eu me agarrasse àquilo que melhor sei, o que não é nada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]