Kırmızı şarap Çeviri Portekizce
430 parallel translation
- Bir kırmızı şarap ve bir bira.
- Um copo de tinto e uma caneca.
Yumurta, tost ve kırmızı şarap.
Ovos mexidos, torrada e vinho.
- Bir litre de kırmızı şarap. - Tamam.
E um litro de vinho tinto.
- Kırmızı şarap istedim.
? Disse-lhe para nos trazer uma garrafinha de vinho velho!
Kırmızı şarap mı?
Vinho tinto?
Rosto, Yorkshire pudingi, güzel bir kırmızı şarap...
Rosbife, Pudim Yorkshire, um bom vinho tinto...
- Arga, kırmızı şarap var mı?
- Arga, tens vino tinto?
Balıkla kırmızı şarap.
Vinho tinto com peixe.
Sıradan bir kırmızı şarap, ama iyi şişelenmiş, efendim.
Pequeno Beaujolais mas bom viticultor.
- Sana ne getireyim Peder? - Sıcak kırmızı şarap.
- O que posso mandar servir, padre?
Aynısından ve biraz kırmızı şarap.
Para mim o mesmo. E um jarrinho de tinto.
Krema ve kırmızı şarap sosuyla servis edilmiş. Yer mantarı ve egzotik bitki garnitürleriyle.
Servida ao molho de vermouth e creme... e guarnecida de trufas e ervas exóticas.
Maalesef mahzenimizde kırmızı şarap kalmamış.
Infelizmente, a nossa garrafeira está mal de claretes.
Bana gelince, ister istiridye yiyeyim, ister balık, her zaman kırmızı şarap içerim, evet.
Eu, quer vá nas ostras ou no peixe, vou para o tinto.
O da ne? - Harmanlanmış kırmızı şarap.
- Uma mistura de vinho tinto.
Carsini'nin sadece üç kırmızı şarap ürettiğini biliyorum, iki Burgundy, Pinot Noir ve Gamay ve bir bordo şarabı, Cabernet Sauvignon.
Sei que a Carsini só produz três vinhos tintos. Dois Borgonha : Pinot Noir e Gamé.
Uh, beyaz şarap garsonu mu yoksa kırmızı şarap garsonu mu?
O empregado do vinho branco, ou o empregado do vinho tinto?
Kırmızı şarap.
Vinho tinto.
Şimdi, kırmızı şarap iyi gider.
E, neste caso, teria preferência por um Bordeaux tinto.
Bu saatte kırmızı şarap mı?
Um Bordeaux tinto, ao almoço?
- Kırmızı şarap olur mu?
- Um pouco de vinho tinto?
Ben... bir kadeh kırmızı şarap alayım.
Quero... um copo de vinho tinto.
Diğer bardak, kırmızı şarap için.
Não, não. O vinho tinto é nesse copo.
- Ya kırmızı şarap?
- E um pouco de vinho tinto?
Her yemekte bir kadeh kırmızı şarap.
Um copo de vinho tinto a cada refeição.
Kırmızı şarap soslu Calves beyni
Miolos de vitela em vinho tinto.
- Kırmızı şarap ve başka ne?
- Vinho tinto e quê?
Préveza karidesi, salata ve - kırmızı şarap istiyorum.
Queria gambas Préveza, salada, e bourdetto.
Madam yanıldılar galiba. Kırmızı etle birlikte kırmızı şarap sunuyoruz.
Com a carne vermelha, bebe-se vinho tinto.
Buna kırmızı şarap deriz.
Uma pingota de vinho tinto
Çorba gibi, kırmızı şarap gibi...
É como a sopa, como a pinga...
- Sanırım kırmızı şarap...
- Quero um vinho tinto.
Kırmızı şarap lütfen.
Vinho tinto, por favor, Christine.
Hayır, kırmızı şarap ve uyarıcı.
Não, vinho tinto e anfetaminas.
Çok fazla kırmızı şarap ve uyarıcı alır, sonra denize açılırdı.
Abusava do vinho e das anfetaminas, e seguia de vento em popa.
Kırmızı şarap lütfen.
Vinho, por favor.
Biraz kırmızı şarap ister misin?
Queres vinho tinto?
İki sürahi kırmızı şarap içip, iki porsiyon körili kaplumbağa yedim!
Pelo contrário, dois garrafões de clarete e duas doses de caril de tartaruga.
Dediklerinin içinde sadece bir iyi nokta var, o da kırmızı şarap içmesi.
Em tudo o que acabas de me dizer, só há uma coisa boa. É que ele meteu-se no vinho tinto.
- Bu kırmızı şarap mı?
- Isto é o cabernet?
O kırmızı şarap içmemeli.
Não pode tomar vinho tinjo.
Kırmızı et, kırmızı şarap kırmızı kafalar.
Carnes vermelhas, vinho tinto, ruivas.
Eğer bir misafirim gelirken kırmızı şarap getirirse onu dışarıda bırak dostum diyorum.
Se algum convidado trouxer vinho tinto, tem que o deixar lá fora. Adeus.
- Kırmızı şarap.
- Vinho tinto.
Her çeşit ipe sahipti, farklı uzunluklarda bütün renklerde beyaz ve kırmızı yeşil ve sarı turuncu ve şarap rengi, mor ve mavi.
Ele tem cordas de todos os tipos, tamanhos e cores... branca e vermelha, verde e amarela... tangerina e vinho, roxa e azul.
Kırmızı şarap içilecek, o kadar, daha ne olsun.
Vinho tinto e chega!
Herkes mutluydu. Şarap kırmızıydı.
O vinho era tinto.
Majesteleri için kırmızı bordo şarap.
Um clarete para Sua Majestade, por favor.
Plesiosaurus ile beyaz ya da kırmızı.. şarap içer misiniz, Bay Von schoenvorts?
Deve-se beber vinho branco ou tinto com plésiosaurio, Herr von Schönvorts?
Ben kırmızı şarap alırım.
Eu vou querer um vinho tinto.
- Kırmızı şarap renginde Pantolon.
- Um casaco "Vinho Tinto".