Kızarmış tavuk Çeviri Portekizce
332 parallel translation
Bu akşam kızarmış tavuk eti parçalama dersi istiyorum.
Quero aprender a cortar frango assado hoje.
Uşak onun yemeğini getiriyor. Kızarmış tavuk, patates kızartması ve karnabahar ogratenden oluşan bir yemek.
O mordomo Ievou-Ihe o jantar, que consistiu em frango assado, batatas e couve-fIor gratinada.
Kızarmış tavuk, yerelması, mısır ekmeğime elma kompostosu var.
E há frango frito, batatas doces, pão de milho e bolo de maçã.
Kızarmış tavuk nasıl?
Como é o frango frito?
Ben kızarmış tavuk severim.
Gosto de galinha, frita.
Senin altında yatsam, bir yandan kızarmış tavuk yiyip... bir yandan da bulmaca çözebilirdim.
Eu podia deitar-me contigo, comer frango frito... e fazer palavras cruzadas ao mesmo tempo.
Dün burada olsaydın kızarmış tavuk yiyebilirdik.
Se tivesses estado cá ontem... Poderíamos ter comido galinha assada!
Kimsede kızarmış tavuk, soslu biftek var mı?
Alguém tem frango panado? Com molho branco?
Motor kızarmış tavuk gibi yanmış.
A cabeça do motor está queimada.
Kızarmış tavuk ve kızarmış patates yemeği, 1000 kalori ve % 50 yağ içerir.
Um jantar de frango frito com purê de batatas têm 1000 calorias e 50 % de gordura.
Kızarmış tavuk ve çizburger de yiyebiliriz.
Ou frango frito, hambúrguer com queijo...
Kızarmış tavuk tutuyordum, ve düşürmeme sebep oldun.
Nunca alugamos filmes bons. Sabes porquê?
Kızarmış Tavuk, duyuyor musun?
Estás a ouvir?
Kızarmış Tavuk, burası kule.
Daqui Base.
Bana kızarmış tavuk ve çikolatalı puding göndersinler.
Mandem frango assado e pudim de chocolate ao meu quarto.
Hıristiyan kadınların yaptığı biraz kızarmış tavuk ve bir şişe ucuz şarabım var ve inanılmaz bir havai fişek gösterisi ayarladım.
Tenho frango frito preparado por umas senhoras cristãs, um vinho barato, e consegui algum fogo-de-artifício bastante incrível.
Beraber maça gideriz. Piknik sepeti hazırlarım... Kızarmış tavuk yaparım.
Vamos á bola, levamos um cesto de piquenique... com frango frito.
Bir paket dolusu yağlı kızarmış tavuk soğurken bir arkadaşınızı umursamanızı kimse bekleyemez zaten.
Não podemos preocupar-nos com uma amiga, quando temos um pacote de coisas fritas e oleosas a arrefecer.
İki tarafı pişmiş yumurta ve kızarmış tavuk.
Preciso de ovos mal passados e frango assado.
İşte, kızarmış tavuk!
Galinha frita, que eu adoro!
Radio City'de haftada bir gösteriye çıkmaya başlayınca istediğin kadar kızarmış tavuk yiyebilirsin.
Quando dançar na Radio City uma vez por semana podes comer batatas fritas quando quiseres.
Kızarmış tavuk.
Frango cozido.
Kızarmış tavuk ve böğürtlen sosu.
Frango assado com molho de arando.
Tamam. Bir kova kızarmış tavuk çikolatalı parfe- - Blanche`ın canını sıkmayı bırak!
está bem. sim eu levo pernas, de frangos, com extra pele... bolos, chocolate com natas- para de chatear a minha "Blanche"!
Kızarmış tavuk günü sakatat günü olacak.
Na noite de comer frango assado vamos passar a comer uma refeição de órgãos.
Kızarmış tavuk işini hatırlıyor musun?
Lembra-se do negócio da galinha frita? Perdemos muito dinheiro nele.
Onunla kızarmış tavuk aldım.
Vou comprar frango frito com eles.
Kızarmış tavuk, kızarmış bamya, çörek ve et suyu.
Gosto de frango no churrasco, presunto grelhado, biscoitos e feijão verde.
- Çıtır kaplı kızarmış tavuk.
Canja de Galinha. Come.
Bir sürü ufak parça, bir sürü kırılgan ufak parça. Bütün bunlara uyuşturucularla, içkilerle ve kızarmış tavuk göğsüyle kullanarak eskittiğimiz şeyleri ekleyin.
Tantas peças e coisinhas que se podem decompor e juntem a isso o desgaste que damos aos nossos corpos, com as drogas, a bebida e a comida gordurosa.
Ev temizliğiyle pek ilgisi olmayan ama kızarmış tavuk kanadına ciddi düşkünlüğü olan birisi.
Alguém sem muito interesse na lida da casa... mas com um grande apetite por asas de frango.
Biraz kızarmış tavuk da var.
Também tens aí galinha frita.
Kurumuş kan kokusu, birbirinin etrafında dönen, kirli, çıplak ayak izleri, kızarmış tavuk gibi kokan bu eski ter, önceki gece yapılan dövüşün yerde bıraktığı ılık his.
O cheiro do sangue seco, a sujidade, as impressões digitais. O cheiro a suor, que nem frango frito. A sensação do chão quente da luta da noite anterior.
İstiridye çorbası, kızarmış tavuk, fırınlanmış patates her şey dâhil ve çikolatalı şifon turtası istiyorum.
Quero guisado de amêijoas, frango frito, batata cozida e uma torta de chocolate.
Yarım kızarmış tavuk ve patates kızartması.
Meio frango e batatas fritas.
Sana bir kızarmış tavuk iyi gider bununla.
Gostaria de umas batatas fritas com isso?
Kızarmış tavuk, kola ve...
- Batatas fritas, Coca-Cola...
Kızarmış tavuk da vardı ama kemikliydi işte.
Fiz frango frito também, mas com todos aqueles ossos, tu sabes...
- Kızarmış tavuk isteyen?
- Quem quer frango frito?
Kızarmış tavuk, salata ve limonlu tart almıştım.
Comprei frango grelhado, salada e tarte de limão.
Kızarmış tavuk, patates ve lahana salatası ve bir mısırın yarısından biraz.
Frango frito com puré de batata. Salada de repolho cru. E um pouco de espiga de milho.
O yüzden biraz kızarmış tavuk, enginar salatası ve Flatbush'dan aldığım erişteli çorbayı getirdim.
Trouxe frango assado, salada de alcachofra e algum kreplach vindo directamente da Flatbush.
Bu akşam antre olarak da soğan marmelatı kızarmış tavuk göğsü ve kaz ciğeri ezmesi var.
Também tenho salada mista de eruca. De entrada, tenho rolo de espadarte com doce de cebola. Peito de perdiz em molho de framboesa com empada de trigo sarraceno.
Kızarmış tavuk da olabilir.
O que te parece algo de frango frito?
- Kızarmış tavuk.
- Piecitas de frango.
Üç kızarmış tavuk hazır.
- Sam!
Kızarmış bir tavuk gibi hissediyorum.
Pareço uma galinha idiota.
Kızarmış muhteşem bir tavuk, yeşillik ve tavuk sulu sos.
Há um belo capão assado com verduras e molho.
Ben iki duble çizburger yedim. İki kızarmış patates, bir kola, bir Sprite, bir portakal, tavuk ve patates.
Eu comi dois cheeseburgers duplos, duas doses de batata frita, uma cola, uma gasosa, sumo de laranja, frango e batatas.
Ben Çin tavuk salatası yedim ve sende kızarmış patatesli biftekli sandviç yedin.
Eu comi salada de frango chinesa e tu um bife com batatas fritas.
Hadi, Kızarmış bir tavuk nasıl olurdu?
Vamos, que tal um belo frango assado.