English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Martı

Martı Çeviri Portekizce

3,153 parallel translation
Doğum tarihi de martın dördü.
E que nasceu no dia 4 de Março.
Birileri çok şımartılıyor.
Algumas pessoas são tão mimadas.
Şımartılmayı severim.
Não, gosto de ser mimado.
Hadi, biraz peynir at şu martılara.
Aqui, atira algum queijo àqueles patos.
- Martılar insanları ısırmaz, merak etme.
Não, não mordem. Os patos não mordem. Vá lá.
~ Bütün köylüler tarafından şımartılmış. ~
Foi mimada Por todos na aldeia
Bir tane daha var ama martılar sürekli camına pisliyor yani pek bir yardımı olmaz sanırım.
Existe outra, mas as gaivotas cagaram a lente toda o que provavelmente não vai ajudar.
Bakalım ne olacak, martıları hatırlıyorum.
Vejamos, eu lembro-me das gaivotas
Tamam, sahildeki martılar, bu iyi.
Bom, gaivotas na praia, muito bom.
- Martı vurmaya gitmek ister misin?
- Queres ir acertar numas gaivotas?
Gerçek silahlarla gerçek martı mı vuracağız?
Vamos disparar contra gaivotas verdadeiras com armas verdadeiras?
Siz Fransa'da düşmanları şımartıyor muydunuz?
- Em França mimavas o inimigo, Jimmy?
Şımartılmış çocuk.
Ela é uma menina mimada, pai.
Hiç martı etinin tadını merak ettin mi?
Alguma vez te perguntaste a que sabe uma gaivota?
Toksik çamurla kaplanmış bir yığın çürüyen martı leşi.
Um monte de carcaças de gaivotas a apodrecer cobertas por lodo tóxico.
# Aşkım olmuş bir martı #
O meu amor é uma gaivota
Bir martıyım ben.
"Sou uma gaivota".
Mart 1989'da talihsiz bir şekilde metin olmayı denediğimden bu yana ilk kez öğretme işinde başarısız olduğumun farkında mısın?
Tens noção que ensinar foi a primeira coisa em que falhei desde a minha tentativa falhada para completar uma elevação em Março de 1989?
Bu etkinliğin, K-Mart viskisinin kokusunu getirmesi çok garip.
É estranho como a actividade me relembra o cheiro do bourbon do Kmart.
Harvard Mühendislik Binası 7. Deneme. 5 Mart.
Julgamento sete.
"Mart 1900"
Março de 1900
Beni bir şapkayla şımart.
Oferece-me um chápeu.
10 Mart 1908 de doğdun.
Por exemplo, sei que nasceu a 10 de Março de 1908.
O çocuk için büyük ümitlerim vardı. 11 MART
Eu tinha tanta esperança naquele rapaz... 11 DE MARÇO
Alıcılar. Son tarihi Mart 1931 olan gelir vergisi beyanında.
Os liquidatários, sobre o Imposto sobre Rendimento deles, em dívida em Março de 1931.
Mart'tan beri var.
Desde Março.
Güneş Ekim'de batıyor, Mart'ta doğuyordu.
O sol desaparecia em Outubro e reaparecia em Março.
17 Mart 2010.
17 de Março de 2010.
Martıların pır pır edişi ve bir birleriyle kendi dillerinde...
O barulho das gaivotas a passar.
Lester geçen Mart'ta öldü.
O Lester faleceu em Março.
~ Bütün köylüler tarafından şımartılmış. ~
A minha Jugni
18 Mart 2011
18 de março de 2011.
1 Mart 1994 Salı günü gece 12.56'da doğdu.
Ele nasceu a 1 de Março de 1994, às 12h56, numa terça-feira.
ABC HABERLERİ - NlGHTLlNE 19 Mart 2010 Ama Amerika'da şimdiden 1 milyon kopya sipariş edildi bile.
Mais de um milhão de cópias já foi pedido, só nos E. U...
Mart 1968 Amerika Birleşik Devletleri için başkanlık adaylığımı açıklıyorum.
Anuncio hoje a minha candidatura à presidência dos EUA.
Daha yeni boşandı. Mart'ta. Ben de bir süredir kafasını toplamasını bekliyordum.
Acabou de divorciar-se, estou a dar-lhe tempo.
Mart 1996'dan beri her yarışa katıldı.
Ele fez todas as corridas desde Março de 1996.
- Mart ayında Avrupa'da.
- Em Março, na Europa.
Yani şimdi Mart'a kadar o kadar da fazla zaman yok Vince.
Bem, não há muito tempo daqui até Março, Vince.
Wall-Martta satılan bişey değil ki.
Não podemos entrar no Wall-Mart e comprar.
Wal-Mart'tan, Dukakis'ten fıstık ezmesiyle jöleyi bir kavanoza sokmadan önceydi bunlar.
Antes do Wal-Mart e Dukakis, manteiga de amendoim e geleia num só pote.
Mart, 1492.
Março de 1492.
Innocent Efendimizin 1492 yılının Mart ayının bu üçüncü gününde Kutsal Kardinaller Heyeti'nin toplantısını başlatır.
Papa Inocêncio VIII desse nome, solicitou uma reunião com o Sacro Colégio Pontifício, neste terceiro dia do mês de março, no ano de nosso Senhor, de 1492.
Mart 2009'da Leonard, Nolan'a karşı bir uzaklaştırma emri çıkartmış.
Em Março de 2009, o Leonard pediu uma ordem de restrição contra o Nolan.
Şımartılma zamanı.
Prepara-te para ser paparicada.
Futbol benim favorim ama beyzbolu ve mart çılgınlığını da severim.
O meu favorito é futebol, mas também gosto de beisebol e basquetebol.
Mart 2005
Março 2005
Carlsbad, KALİFORNİYA Mart 2005
Março de 2005
Yok, hayır. Wal-Mart açılışını protesto ettiğim için tutuklandım.
Não, na realidade, fui presa por estar a protestar na abertura do novo Wal-Mart.
Arizona, uçakta genç bir adamla yan yana oturuyorduk ve bize mart ayında partneriyle birlikte törene gideceğini söyledi. Gösteri için miymiş ne?
Arizona, hoje no avião sentámo-nos junto a um jovem encantador, e ele disse que ia com o parceiro participar numa parada.
Large Mart da bugün aynı kampanyayı yapıyor.
A Large Mart tem a mesmo promoção a decorrer hoje.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]