English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ M ] / Mata hari

Mata hari Çeviri Portekizce

95 parallel translation
Mata Hari.
Mata Hari.
Ve bir sabah ayazında, o tatlı Mata Hari'nizin...
E numa fria manhã, verás a tua bela Mata Hari amarrada num desses postes.
- Bu gece Mata Hari'nin dansını izlemeye gideceğim.
- Essa noite vou ver a sua Mata Hari dançar. - O quê?
Mata Hari dans edecek.
Mata Hari está dançando.
Mata Hari mi?
Mata Hari?
Mata Hari'nin dansını izlemek istediğini söylememiş miydin?
Porquê você não falou que queria ver Mata Hari dançar?
Bayan Mata Hari, bir yabancının takdirlerini kabul eder misiniz?
Madame Mata Hari, uma desconhecida pode oferecer sua admiração?
Evlat, Mata Hari'yle öyle damdan düşer gibi tanışılmaz.
Meu jovem, ninguém conhece Mata Hari assim de repente.
- Emsalsiz Mata Hari'ye.
- Por Mata Hari, a incomparável.
- Mata Hari'ye.
- Por Mata Hari.
Bayan Mata Hari'nin arabası!
O carro da Madame Mata Hari!
Mata Hari burada.
Mata Hari está aqui.
Bayan Mata Hari geldi.
É Madame Mata Hari.
- Ben Mata Hari'yi bekliyorum.
- De Mata Hari.
Ve Mata Hari bir casustur.
E Mata Hari é uma espia.
Mata Hari, bir casus.
Mata Hari, uma espia.
Bayan Mata Hari.
Madame Mata Hari.
Bayan Mata Hari evde değil.
Madame Mata Hari não está.
Bir düzine orkide al ve bayan Mata Hari'ye götür.
Compre uma dúzia de orquídeas e leve-as para Madame Mata Hari.
Şuna, Mata Hari dün gece buradan ayrıldıktan sonra dosdoğru genç Rosanoff'un odasına gitti. Ve önceki gece de birlikteydiler.
Simplesmente, aquela Mata Hari foi até a casa do jovem Rosanoff quando ela saiu daqui ontem.
Sonunda Mata Hari'yi yakaladık.
Afinal, nós pegamos Mata Hari.
Mata Hari'nin, bahsi geçen kanıtları yok etmesine yetecek kadar önce...
Provavelmente o suficiente para Madame Mata Hari destruir todas as provas que ele nos disse.
Ben Mata Hari'yim ve kendimin efendisiyim.
Eu sou Mata Hari e minha própria mestra.
Pekala Mata Hari, istifanı kabul ediyorum.
Muito bem, Mata Hari, Eu aceito sua renúncia.
Şimdi bay Dubois General Shubin'in telefonda Mata Hari'nin düşman casusu olduğunu itiraf ettiğini mi söylüyorsunuz.? - Evet.
Agora, Monsieur Dubois você disse que o General Shubin admitiu, por telefone que Mata Hari era uma espia inimiga?
General Shubin, telefon ettiği esnada... Mata Hari'nin yanında olduğunu söylemedi mi?
General Shubin não disse que Mata Hari estava no seu quarto na hora em que ele telefonou?
Savcılığın, somut bir şeyler üzerine yemin edecek bir tanık ortaya koymasını ya da Mata Hari'nin, özür dilenerek serbest bırakılmasını talep ediyorum.
Eu exijo que a promotoria cite uma testemunha que diga alguma coisa definitivo ou exijo que Mata Hari seja absolvida com as desculpas do tribunal.
O sabah Mata Hari'yi General Shubin'in odasında gören bir adam var.
Tem um homem que viu Mata Hari na casa do General Shubin essa manhã.
Hangi odadan çıktığınızda, Mata Hari?
Quando você saiu daquele quarto, Mata Hari?
Ama sizi kurtaramadı Mata Hari.
Mas isto não te salvou, Mata Hari.
Fransa Cumhuriyeti adına, bu mahkeme, sanık Mata Hari'yi casusluk ve askeri bilgileri düşmana iletmekten suçlu bulmuştur.
Em nome da República Francesa, o tribunal declara a acusada, Mata Hari culpada de espionagem e de transmitir informações militares ao inimigo.
Ve sonra bir gün, yaşlı bir adam olduğunda ve torunları ona Mata Hari'yi sorduğunda... koca bir yalan söylemeli ve O'nun harika bir kadın olduğunu anlatmalı.
E então, algum dia, quando ele se tornar um ancião e seus netos lhe perguntarem sobre Mata Hari ele deve dizer uma grande mentira, que era uma mulher maravilhosamente boa.
Ve o aynı Sidney Kidd, Amerika'nın saygın bay ve bayanları bu Amerikan demokrasinin, yuvaların ve ocakların koruyucusu o sırada yatında Güney Carolinalı bir Mata Hari'yi eğlendiriyordu.
E este mesmo Sidney Kidd, cidadãos e cidadãs americanas, este protector da democracia americana, dos lares e das lareiras, estava, nesse instante, a receber no iate a Mata Hari da Carolina do Sul!
Mata Hari ile bir randevum var. - Biraz dedikodu mu? - Evet.
Tenho um encontro com Mata Hari.
- Spud! - Beni kandırdı. - Kim?
Mata Hari me pegou.
- Mata Hari! Hadi, acele edin!
Vamos depressa.
Sargı bezini Mata Hari için sakla.
Guarde para ela.
- Peki ya Mata Hari? - Onu orada yakalarız.
- E Mata Hari?
- Mata Hari!
- Quem?
Hadi, acele edin!
- Mata Hari. Vamos, depressa!
Sen de böylece Mata Hari'liğe mi soyundun?
Por isso tornou-se uma rapariga de companhia?
Vincennes, İngiltere kralı V. Henry'nin öldüğü,... ünlü casus Mata Hari'nin de idam edildiği yerdi.
Foi em Vincennes que morreu Henrique V da Inglaterra e onde a espiã Mata Hari foi executada.
Bayan Mata Hari ve Dolabındaki İskeletler!
Miss Mata Hari e os seus esqueletos no armário.
Bayan Mata Hari ve Dolabındaki İskeletler.
Mata Hari e os seus esqueletos no armário.
Mata Hari raporunu hazırlayacak.
A Mata Hari vai apresentar o relatório dela.
Diğerleriyse beni kendi tarafına çektiğini... ve benim Avrupa'ya casusluk yapmaya giden bir Mata Hari olduğumu düşünüyorlar.
Alguns pensam que me seduziste... e que na verdade vou como espião para a Europa.
Bana George deme seni iki yüzlü Mata Hari.
Sua Mata Hari!
Ya öylemi? Ya o yaşlı kadın adama dahilmi?
Sim, e a velha é a Mata Hari.
Sen Mata Hari ile ilgilen bende onunla ilgileneyim.
Tu ocupas-te da Mata Hari e eu do estrunfe.
İçeri gel Mata Hari.
Entre, Mata Hari.
Mata Hari!
Mata Hari.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]