English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ H ] / Harika bir kız

Harika bir kız Çeviri Portekizce

587 parallel translation
- Harika bir kız alıyorsun.
A verdade é que leva uma mulher excelente.
- Harika bir kız.
- Uma rapariga maravilhosa.
Harika bir kız, çok şakacı.
Ela está sempre na brincadeira.
Söylemem gereken şu ki Jack, küçük Cecily harika bir kız.
O que tenho para dizer, Tio Jack... é que a pequena Cecily é um amor.
O harika bir kız, bir ailesi olsaydı onunla gurur duyardı, ama kimse ona hiç ilgi göstermiyor.
É uma rapariga maravilhosa, da qual qualquer pai se orgulharia, e no entanto ninguém lhe presta a mínima atenção.
Çok kötü. Harika bir kız olurdun.
Como rapaz serias uma bela rapariga.
Harika bir kız.
Encantadora.
O harika bir kız Profesör Haze. Kesinlikle öyle.
Ela é uma óptima rapariga, Prof. Haze.
Hayır. Harika bir kız olduğunu söylemek için aradım seni.
Liguei-lhe para lhe dizer que é uma rapariga maravilhosa.
- Harika bir kız Jivago.
- É uma rapariga maravilhosa.
O harika bir kız. Bazen.
É uma rapariga maravilhosa, por vezes.
Harika bir kız.
É uma menina maravilhosa.
Toni harika bir kız.
A Toni é maravilhosa.
Çok harika bir kız arkadaşın varmış Julian.
Tens aqui uma bela rapariga.
Lenny, bu harika bir kız.
É uma rapariga fantástica.
Harika bir kız.
É uma rapariga maravilhosa.
# Harika bir kız!
Ela é maravilhosa!
O harika bir kız.
Ela é uma excelente rapariga.
Harika bir kız...
Conheço uma rapariga fantástica...
Evet, gerçekten de harika bir kız sanırım.
Sim, ela é adorável, creio. É mesmo.
Bu kızın temsilcisi kim bilmiyorum ama harika bir kız.
Não sei quem é o agente desta rapariga, mas ela é deslumbrante.
Harika bir kız!
Ela é fantástica.
Harika bir kız, değil mi?
Ela não é linda?
- Harika bir kızın var
- És uma miúda incrível.
Harika bir kız değil mi?
Ela não é fabulosa?
Bir zamanlar ne kadar harika bir kızım olduğunu bir bilseniz!
Ele parece-se com ela.
Hemşire Mary de bir iki domuz paçası atıştırdı, ama Yüzbaşı, öyle harika bir kız ki.
Bem, a enfermeira Mary mordiscou um pé de porco ou dois, mas, Capitão, ela é uma rapariga maravilhosa.
Bunun senin için harika bir sürpriz olacağını biliyorum, Roderick. Bay Lushin ve kız kardeşin nişanlandılar.
Sei que vai ser uma grande surpresa para ti, Roderick, mas o Sr. Lushin e a tua irmã estão noivos e vão casar.
Ve bu yüzden bu harika, muhteşem kız senin annen olabilirdi pekala. Ama O parayı ve serveti seçti. Ve kendini zengin bir züppeye verdi ve onunla evlendi.
E foi por isso que essa rapariga maravilhosa... que hoje podia ser tua mãe, optou pela segurança... e casou-se com um yankee rico.
Sonra Bedford dağına çıkıp çamları koklar ve gün doğumunu izleriz. Bütün gece orada kalırız. - Harika bir skandal olur.
Depois podemos escalar o Monte Bedford, cheirar os pinheiros e assistir ao nascer do sol, e ficaremos lá a noite inteira, e todo a gente irá comentar e haverá um enorme escândalo...
Yalnızsınız, Amerikalı bir kızla tanışmak harika bir şey... gösteriden sonra sizinle bir bardak içki içebilir miyim?
Está só, é óptimo conhecer uma rapariga americana... e quer beber um copo comigo após o espectáculo.
# Güzel kız Sen ne harika bir şeysin #
" Linda menina És uma bela obra...
# Güzel kız Sen sen harika bir yaratıksın #
" Rapariga, que bela vens, Serás maravilhosa mulher...
Bu Selden kızı bir harika.
Aquela garota, Selden é óptima.
Artık yerinizde saymazsınız Yaşadığımız dünya bir harika
Deixaste de andar num virote Vivemos num excelente mundo
İnsanın öyle sevimli, uzun... güzel küçük bir kızı olması harika, değil mi?
Não é óptimo ter uma filhinha linda e grande assim? Maravilhoso.
Hükümetin uzay tıbbı programında bir işe başvurdum. Bir kızın faydalı bir şey yaptığını bilmesi muhteşem bir his olmalı. Harika.
Candidatei-me a um lugar no programa de medicina espacial do governo.
Sence bir kız, güzel ve harika bacaklı olduğu için cinayetten yakasını kurtarabilir mi?
Acreditas que uma rapariga poderia matar e saír impune só porque é bonita e tem umas pernas jeitosas?
Harika bir karınız var. - Biz boşandık.
- Divorciámo-nos.
Yeni mezun olmuş güzel bir kız ve zaman zaman ucuza kaçan harika bir bölge savcısı var.
Há também uma linda recém formada em direito e um promotor de justiça local, que é brilhante, e às vezes rodeia a lei.
Oh, ne kadar harika büyük güzel bir kız.
Oh, mas que grande e bonita moça.
"Bu kız sevimli, harika bir çocuk"
Aquela, rapariga por acaso é doce, uma pessoa maravilhosa!
Sana gelince... sen fazla çekicisin. Harika vücutlu güzel bir kız.
E tu és consideravelmente... atraente... para uma miúda linda com um corpo óptimo.
- Tezin çok iyiydi. Ama kızın bir harika.
- Boa tese, mas a tua filha é linda.
Harika görünüyor Rupert. Sana iyi şanslar dilerim. Ama çok geç oldu, ben çalışan bir kızım.
Parece maravilhoso, e desejo-te a melhor das sortes, mas amanhã trabalho e já é tarde.
Harika bir ponpon kız olurdu.
Ela dava uma excelente líder de claque.
Bayan Green, dosyama göre bir yıllık referansınız harika.
Green está nos nossos livros há anos e tem excelentes referências.
- Etmiş miydin. Etmiştim. Bu kız bir harika?
Este grupo reúne-se uma vez por ano e tenta resolver um mistério arquitectado por J.B. Harland.
Tanrım, ne harika bir genç kız!
Que jovem tão adorável.
Efendim, harika bir kırmızı uçak görüyorum.
Ei, sir, consigo ver um bonito avião vermelho daqui de cima.
Bildiğin gibi, eve harika hediyelerle gelecektim ki etrafım bir grup Kızıl dereli ve ayılar tarafından etrafım sarıldı.
Eu vinha para casa com presentes, quando fui cercado por um bando de ursos e de índios.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]