English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ N ] / Noé

Noé Çeviri Portekizce

277 parallel translation
Pekala, Noah... Şu salı idare işi benim narin cildimi ziyadesiyle tahriş ediyor... Bu itibarla eğer sakıncası yoksa, ben kulubede kalacağım.
Bem, Noé... navegar com este barco foi um pouco difícil para mim e... se não se importa, vou para a minha cabine.
Nuh peygamberi beklemeyecek misin?
Todos a bordo. Não vai esperar pelo Noé?
Xanadu'nun canlıları Gökyüzünün kuşları. Denizin balıkları. Karanın ve cangılın yaratıkları Her birinden ikişer adet.
0s animais de Xanadu... as aves do céu, os peixesdo mar, as feras do campo e da selva... dois de cada, o maior zoológico particular desde Noé
Sirk treni Nuh'un Gemisi gibidir, Hayvanları ve bakıcılarını Tozun, çamurun, sıcağın ve fırtınaların içinden geçirerek,
O comboio do circo, tal como a Arca de Noé, transportará e abrigará homens e animais através de cheias, lamaçais, calor e tempestades, enfrentando o triunfo e a adversidade,
... uzay gemimiz yani Nuh'un Gemisi sığınacak başka bi gezegen arayan insanları kurtarmaya çalışmaktadır.
A nova Arca de Noé. A nave espacial. Que tenta salvar-se da peste atómica.
- Nuh'un kurbanları.
- O Sacrifício de Noé.
Yaratılışta Nuh peygamber çıplak tasvir edilir.
O Livro de Génesis descreve Noé como estando nu.
Kötü haber istersem, Nuh ve sel hikayesini okurum.
Se eu quiser notícia ruim lerei sobre Noé e o dilúvio. Diga, Avram.
Nuh'un Gemi'sini hatırlayıp, yanına...
Podia ter pensado no exemplo de Noé e levado com ele quem quisesse ir.
Arche Noah arıyor.
Aqui a Arca de Noé.
Nuh'un gemisi.
A Arca de Noé.
Daha önce böyle bir sızıntı olduğunda Nuh bir gemi yapmıştı.
Da última vez que ouve uma fuga destas, Noé construiu uma arca.
Buddy dayanamadı.
O Noé não se aguentou.
Buddy sizin ekipte miydi?
O Noé fazia parte da tripulação?
Buddy, bombardımancıydı fakat Striker beceremedi.
O Noé era o bombardeiro, mas o Striker é que não se aguentou.
Dağılan Buddy idi.
O Noé é que também perdeu o tino.
Dağıtan Buddy idi.
O Noé é que foi horrível.
Buddy atladı.
O Noé saltou.
Nuh'un Gemisi.
Arca de Noé.
Benim için Nuh'un Gemisi Darwin'in bile görebilseydi heyecanlanabileceği bir laboratuvar.
Quero dizer, para mim, a Arca de Noé é como se fosse um laboratório, que entusiasmaria o próprio Darwin.
"Nuh tufanından beri görülen en korkunç doğal afet."
"Da maior demonstração de forças naturais desde a arca de Noé."
Buraya gel, Noe!
Noé! Noé, vem cá.
Nuh'un gemisi gibi olduk yahu.
Jesus Cristo! Parecemos a Arca de Noé.
- Evet, Nuh Peygamber. - Yaşlı Nuh Peygamber.
Sim, isso, Noé.
- "Ve bize yol göster."
O velho Noé.
Evet evet, Nuh'un Gemisi değil miydi o?
Será a Arca de Noé?
Nuh'u kurtardın.
Salvaste Noé.
Nuh'un Gemisi gibi burası.
Parece a Arca de Noé.
Hastanede kendisine ayrılmış koğuş, Nuh'un Gemisi'ne benziyor.
Tem uma ala inteira no hospital que parece a Arca de Noé.
Nuh'un gemisine hoş geldiniz on dakikada bir tufan olur.
Bem-vindos à grande Arca de Noé, onde há um dilúvio a cada dez minutos.
Nuh'un oğullari, Shem ve Ham
Os filhos adultos de Noé, Shem e Ham
Yani Nuh'un gemisi gibi. En azından amacına hizmet etti.
Também o Dilúvio de Noé, mas esse pelo menos cumpriu o seu objectivo.
Nuh'un gemisine ait olduğunu sandığımız tahta parçaları bulduk.
Também achámos estas madeiras que parecem pertencer à Arca de Noé.
"Glub, glub, glub." "Oh, Nuh, Nuh, koru bizi, koru bizi!"
"Oh, Noé, Noé, salva-nos, salva-nos!"
Tanrı Nuh'a dedi ki Bir sel olacak, sel olacak
Deus disse a Noé Vai haver uma cheia
Benim arabam Nuh'un gemisi mi yahu?
O meu carro não é a Arca de Noé.
Kardeşim Nuh gibidir.
O meu irmão é como Noé.
- Belki de kendi Nuh'un Gemileri içindir.
- Talvez seja a Arca de Noé deles?
Görünüşe göre, Sırtlan Nuh'un gemisine reddedilmiş. Çünkü Nuh onların şeytan olduklarını ve kedi ile köpeğin kötü bir karışımı olduğunu düşünmüş.
Aparentemente, o Noé rejeitou a entrada das hienas na arca porque achou que eram uma mistura impura e malévola de cães e gatos.
Bu ARK bizim için yeni bir Nuh'un Gemisi olacaktır.
São a nossa nova Arca de Noé.
Sanki Nuh'un Yukarı Batı Yakası'ndaki kira kontrollü gemisi gibi.
Parecia uma Arca De Noé de renda controlada no Upper West Side.
Pekala. Bu akşam geç yatabilirsiniz. Ama yarın herkes beşte yatacak.
Avança, Noé, e lembra-te a chave da salvação é...
Unutma, kurtulmanın anahtarı... Filmi izlediniz.
Só que, este Noé foi acusado de matar dois de cada espécie.
Nuh'ta bir sarhoştu. Şu yaptıklarına bir baksana.
Noé era um bêbado, e veja o que fez.
Tufanda sular, Nuh ve hayvanları dışındakileri her yeri örttüğünde bunu yapan da Lokiydi. Ve o yaptığı işi çok iyi yapar.
Quando o dilúvio chegou e apenas deixou Noé e sua arca... foi obra de Loki - Ele tinha jeito.
... birazcık değiştirerek Nuh'un gemisi hikayesi...
da "Arca de Noé"... com uma pequena modificação.
- Nuh Peygamber mi?
Noé?
- Yaşlı Nuh Peygamber ne içmişti? - Şarap.
Que bebia o velho Noé?
Babam annemi Noe Baba'yla öpüşürken görseydi ne eğlenceli olurdu. Annemi Noel Baba'yı gıdıklarken gördüm, kar beyazı sakalının altından.
Underneath the beard
Burası Nuh'un Gemisi gibi.
Isto parece a Arca de Noé.
Devam et Nuh.
Agora, conheçam um Noé da vida real.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]