Numaranı Çeviri Portekizce
3,341 parallel translation
Pekala bana numaranı verdiği için Rebecca'ya teşekkür etmemi hatırlat.
Lembra-me de agradecer à Rebecca por me ter dado o teu número.
Muhtemelen numaranı da alırım.
E, provavelmente, até te pedia o número.
Telefon numaranı duvarlara asma.
Não espalhes o teu número de telemóvel por aí.
- Numaranızı alayım?
- Qual é o seu número?
- Numaranı nereden bulmuş?
Como é que ela conseguiu o teu telefone?
- Beş numaranın serumunu yenile.
- Repõe os fluídos do miúdo da cama 5.
Son aranan numara sizin numaranız.
O seu número foi o último para quem ela ligou.
Uçuş numaranızı hatırlıyor musunuz?
Lembra-se o número do voo?
Numaranı yapmak mı istiyorsun?
Quer fazer o seu espectáculo?
- Ona numaranı yolluyorum.
- Vou enviar-te o número dele.
Numaranın sinyalini şehirdeki telefon santralleri arasında değiştirmek için kopyalama teknolojisi kullandığını biliyoruz.
Já sabemos que tu usas tecnologia de clonagem para clonar números nas torres dos telemóveis.
Sen numaranı yapmak ister misin?
Ei, quer fazer à sua maneira? Deste lado.
Numaranın bende olması mı seni rahatsız ediyor?
Isso te incomoda que eu tenha o teu número?
323, bu da numaranın ilk 3 rakamı
323, são os primeiros três números no prefixo.
Olur bana numaranı ver Seni yarın ararım.
Dá-me o teu número, ligo-te amanhã.
" Numaranı Nick'ten aldım.
" Olá, eu arranjei o teu número com o Nick.
- Barda hoşlandığın adama telefon numaranı vermemi istedin.
- Eu dei o teu número ao tipo do bar de quem gostas. Tu pediste-me.
Biliyor musun, Nick'in senden numaranı istemesine hala inanamıyorum...
Hey, sabes, não posso crer que ela pediu o teu número ao Nick, e depois...
Telefon numaranı vermemiştin.
Nunca me deu o seu número.
- Numaranı yazmadın!
- Esqueceste-te do telefone.
İsminizi ve numaranızı bırakın, sizi geri arayayım.
Deixe o nome e o número que volto a ligar.
Hailey, neden gidip o polis hanıma yeni numaranı göstermiyorsun?
Hailey, porque não vais mostrar àquela agente o teu novo truque.
Numaranı bilmiyorum.
Eu não tenho o teu número.
Hala numaranı yapmak için vaktin var.
Ainda tens tempo para fazer a tua magia.
İsminiz ve numaranız gerekiyor. Kimlik tespiti için ihtiyacımız olabilir.
Vou precisar do seu nome e do seu telefone, para o caso de precisarmos de confirmar a identidade.
Nakliye bildirisindeki numaranın aynısı.
É o mesmo número da ordem de envio.
Numaranın ne anlama geldiğini çözdüğünü mü söylüyorsun bize?
Sabe o significado? Como?
Pekâlâ, bana numaranı bırak.
Está bem, ouça... deixe o seu número.
- Kulağa aptalca geliyor ama yapabilir misiniz? Numaranı alabilir miyim?
- Dá-me o seu número?
- Böyle numaranı mı veriyorsun?
- A dar o teu número?
Acil durumlar için numaranı anneme verdim.
A minha mãe tem o teu número para as emergências.
Onaylama numaranız var mı?
Tem o seu número de confirmação?
Numaranı şeyden aldım, şu kitapçık gibi şeyden.
Consegui o teu número... Há uma lista...
Onun yerine senin numaranı istedi.
Em vez disso, ela quis o teu número.
Stüdyo hattı boyunca numaranın kime ait olduğunu araştırdım.
Verifiquei as extensões.
Çünkü tekrar ararsa numaranızı ona verebilirim.
Porque se ele ligar de novo, posso dar-lhe o teu número.
- Numaranı kaybettim, bu yüzden arayamadım.
- Perdi o teu número.
Bana numaranı yeniden ver, sana her şeyi rapor ederim. Ne söylersen yaparım.
Dá-me o teu número e digo o que quiseres.
Bu numaranı köydeki herkese yutturdun şimdi de sıra buraya mı geldi?
Vendeu as gotas na aldeia e agora voltou para pedir mais!
İsimlerinizi yazın doğru bilgi verin, ve koltuk numaranızı da yazın iyi yazın ki maç sonrası etkinliğine katılın.
Coloquem o vosso nome... a informação correta... o número do seu lugar, isso aí... para o sorteio após jogo.
Mesajınızı bırakın ve numaranızı da eklemeyi unutmayın.
Deixe mensagem e não esqueça o número.
Bu son numaran, harikaydı.
Este último foi fantástico.
- Numaran kayıtlı değil çünkü.
- O seu número não aparece.
Numaranı yapmak ister misin?
Quer fazer à sua maneira? E deixá-los saber que estamos aqui.
Sosyal güvenlik numaran bu değil mi?
É o teu NISS, não é?
Şanslı numaran üç, o kadar da şanslı değilmiş.
O voto no número três não deu muita sorte.
- Kimlik numaran?
- Número da Seg. Social?
- İsim ve sicil numaran. - Cameron, Kiera.
- Nome e número do crachá.
Sadece numaran nedir onu öğrenmek istiyorum.
Só quero saber qual é o seu jogo.
Favori numaran Helyum'un atom ağırlığı mı?
O teu número favorito é o peso atómico do hélio?
- Bu senin numaran değil mi?
- Esse é o seu número, não é?