Parla Çeviri Portekizce
83 parallel translation
Yıldız ışılda, yıldız parla, bu gece gördüğüm ilk yıldız ;
Luz de estrela, brilho de estrela, primeira estrela que vejo hoje ;
Kalk, parla.
Levanta! Brilha!
Yüksel ve parla!
Levantem-se!
"Parla, adil güneş!"
"Brilha Sol, luminoso."
- Parla! Parla ay ışığı, Gökyüzünde!
Brilha Brilha, lua de Outono
İntikam Tanrısı, parla!
Tu, Deus da vingança, alumia-nos.
Parla, parla, küçük yıldız.
Brilha, brilha, estrelinha.
Parla, parla, küçük Spawn.
Brilha, Spawn, meu pequenino
İngilizce biliyor musun evlat? Parla Usted Ingles?
¿ Parla usted inglês?
Parla francese?
Parla francese?
Yüksel ve parla.
Levante-se e brilhe.
Lyons, Coleman, Kalinowski ve Baker, yüksel ve parla!
Lyons, Coleman, Kalinowski e Baker, fora daqui!
La Parla'da bu kadar çok klâs, görgülü kadın bulabilirken buna ne gerek var ki?
Nem todos nos podemos dar ao luxo de entreter as mulheres mais sofisticadas que encontramos em La Perla, pois não?
Uyan ve parla, Şeytan Adam.
Acorda, diabo.
Kalk ve parla bakalım, aşçı.
Levante-se.
Baki hayatları bağışla, ve mayıs ebedi ışıklarınla parla onların üzerine.
Garante-Ihe a vida eterna, e que a luz perpétua o ilumine.
- Ama parla...
Mas flash...
Gel hadi. Yüksel be parla, yüksel ve parla.
Toca a acordar, toca a acordar.
Yüksel ve parla, büyük dostum.
Toca a levantar, grandalhão.
Yüksel ve parla, evlat.
"Levanta-te" e ri, amigo.
Yüksel ve parla, Ophelia.
Hora de acordar, Ofélia.
Parla, parla küçük yıldız
Brilha, brilha, minha estrelinha.
# Parla üzerimde ve göster bana... #... yürüyeceğim gümüş yolu.
# Brilha em mim, para que eu consiga ver # A rua prateada que me guia ao lugar que eu quero estar
Sen sadece parla. Ben herşeyi düşünür hallederim.
Fazes figura, e eu penso e trato de tudo, certo?
"Yakanı gevşet, bir nehir gibi coş, bir güneş gibi parla" gibi.
"Desaperta o colarinho, Corre como um rio, " Brilha como uma fogueira. "
* Parla, parla küçük yıldız *
Faz ó ó, minha menina
* Parla, parla, küçük yıldız *
Faz ó ó, minha menina
yüksel ve parla, şeker çatak.
Levanta-te e brilha, açucarzinho.
Dilediğin kadar parla
Vou deixá-la brilhar
Dilediğin kadar parla
Não, vou deixá-la brilhar
Kimse söndüremez. Parla, her yeri ambere boya! Hayatım, düşmanların kollasın kendini.
Não a duvida disso. a brilhar, um azul gélido em brasa, meu querido, abandonando, com amargura, eles mesmo,
Parla, parla küçük yıldız Seni ne kadar çok merak ediyorum
Brilha, brilha, estrelinha És tão bonitinha
Parla parla Brianiac Tala seni geri getirecek.
Twinkle, twinkle, Brainiac. Isto é o que te fará voltar
Jackson, uyan ve parla.
Jackson, acorde.
Lütfen sevgili kardeşi, kızı ve arkadaşları için Sydney Drake'in üzerine parla.
Por favor, iluminem a Sydney Drake, a querida filha, irmã e amiga.
Taa ki ay belirip, üzerimde parla diyene kadar.
A lua apareceu, só para me iluminar
Yüksel ve parla, ibne.
Toca a acordar, maricas.
Yüksel ve parla.
Toca a acordar.
Evet, parla parla küçük yıldız.
Sim, sim, cintila, cintila, estrelinha.
- No parla ingles, Monsieur.
No parla ingles, Monsieur.
* güneş battığında * * her yer karardığında * * sen küçük yıldızlarını göster * * gece boyunca parıl parıl parla. *
* Quando o sol resplandecente se põe * * Quando já nada brilha * * Então, tu mostras a tua luzinha *
Parla, kahrolası.
Capta, raisparta.
Gözümün içinde parla
Brilho nos meus olhos,
kalk ve parla, uykucu, bugün pazar.
Levanta-te e brilha, dorminhoco. É domingo.
Çocuğuna gereken disiplin, psikolojik zırvalıklar değil.
Do que o teu filho precisa é de disciplina. Não é cá desse parla-pie de psicologia.
Dikkat, hazır, parla.
a postos, brilhem.
Vakti geldi parla artık
A sua glória na melhor das hipóteses, não aumentará.
Parlá italiano and I speak English.
- Parlo italiano e I speak English.
Oy, e, burası çok parla, ese.
Oi, Está muito claro aqui, ese.
Yüksel ve parla soğan adam.
Levanta-te, "ceboleiro"!
Hadi, parla.
Vá lá, capta...