Peşindeyim Çeviri Portekizce
790 parallel translation
Peşindeyim, Rochelle.
Saquei você, Ruchelle.
Bölgesi dışında olduğu sanılan bir robotun peşindeyim.
A perseguir um robot que se crê estar fora da sua zona.
Onun peşindeyim!
Eu ando atrás dela!
Ben onun peşindeyim.
É quem eu procurava.
Peşindeyim ama, yanında bir rahip ve çocuklar var... -... yaklaşamıyorum.
Estou a segui-Io, mas anda sempre com o padre e os miúdos e não consigo chegar a ele.
Al. 48 saattir bu adamların peşindeyim.
Há 48 horas que ando à procura deles.
altı sokaktır peşindeyim.
Murdock, estou seguindo você há seis quadras.
- Peşindeyim.
- Também.
Çalıntı polis aracının peşindeyim. Portobello Yolun'dan batıya devam ediyorlar.Tamam.
Persigo um carro de polícia roubado, vou para oeste.
Ben altının peşinde değilim, siz, iki pisliğin peşindeyim.
Não estou aqui pelo ouro, apenas por vocês. Vamos.
Majesteleri, sanırım bir asinin peşindeyim.
Esta rapariga está na lista de anarquistas perigosos. Venho a persegui-la já faz um tempo.
Çok kurnaz, çok kaypak bir suçlunun peşindeyim.
Estou na perseguição de um criminoso muito astuto e escorregadio.
Bir şimşek çakmasının peşindeyim.
Procuros um estrondo de um raio.
Haber peşindeyim.
obtendo uma história.
Peşindeyim.
Já a percebi.
Eşim için sıcak çikolata peşindeyim.
Oe um refresco para a minha mulher.
Benim derdim Billy ya da tepelediğim başka kişiler değil. Ben tek bir kişinin peşindeyim.
Não é o Billy que quero nem nenhum dos outros que tive de capturar para chegar ao homem que realmente persigo.
İşte bunun peşindeyim.
É isso que eu pretendo.
Ben sadece o çalı kuyruğun peşindeyim ama yine bulamadım.
Só estava procurando o velho Rabocorto. Nada mais.
Ben de bu işin peşindeyim. Bizi takip edin.
Estou tentando descobrir algo.
- Ben gözde kulüplerin peşindeyim.
- Quero tocar em bons clubes.
Anne ve babamı öldüren üç adamın peşindeyim.
Ando a seguir três homens que mataram os meus pais.
Neredeyse dört aydır peşindeyim.
Estou quase 4 meses na sua pista.
Onların peşindeyim.
Ando atrás deles.
- Birinci Fransızın peşindeyim.
- Fala o Doyle. Estou a vigiar o Franciú Um.
Ben sadece her yerdeki köylüler için barış ve ekmek peşindeyim.
Quero paz e comida para os camponeses de todas as partes.
Büyük bir iş peşindeyim.
- Fui banhado...
- Ben daha fazlasının peşindeyim.
Procurando por algo mais.
Bir suçlunun peşindeyim.
Estou à procura de um criminoso.
Bir çantanın peşindeyim. Laughlin Otel'de.
Vou buscar uma mala... ao Hotel Laughlin.
Hala peşindeyim.
Ainda.
Ben sadece mitralyözün peşindeyim bayım, Kutsal Kase'nin değil.
Não estou atrás do seu cálice, apenas da arma Gatling, senhor.
Ben ödülün peşindeyim.
logo após a recompensa.
Üç aydır onun peşindeyim, o domuzun.
Há três meses que tento fisgar aquele porco.
Şanslısın çünkü para ilgimi çekmiyor. Ben daha büyük bir oyunun peşindeyim.
Ainda bem que não ligo a dinheiro, mas tenho outros defeitos.
Peşindeyim, adamım!
- Estou a tratar disso!
Peşindeyim, Charnier.
Mete isso no cu, Charnier.
Siyah bir TransAm'ın peşindeyim.
Persigo um transam preto.
Texarkana'dan beri Allah'ın cezası bir manyağın peşindeyim.
Eu é que persigo um doido desde Texarkana, no Texas. Palavra?
Ve bu araçta bir delil, hem de çok önemli bir delil. O tutuklamaya çalıştığım bir manyağın suçunu kanıtlayacak. Ve 700 mildir bu adamın peşindeyim.
Este carro constitui uma prova, uma prova importante, para condenar um tarado que estou a tentar deter e que persigo a alta velocidade há 1100 km!
Onun peşindeyim, Luke!
Estou no encalce dele, Luke!
Liderin peşindeyim.
Estou no chefe.
- Peşindeyim!
Eu só estou a seguir o teu cheiro Bola-Malcheirosa!
Bir tır konvoyunun peşindeyim!
No encalço de um comboio de camiões!
Bakin Bay Spade, yanlislikla el degistirmis... bir süs esyasini geri almak pesindeyim.
Spade, estou a tentar recuperar... um ornamento que, digamos, tem andado extraviado.
Adrenalin pesindeyim.
Adrenalina...
Peşindeyim.
Estou aqui.
Borcunu ödemeyenlerin peşindeyim.
Não.
Ben hala duslerimin pesindeyim.
Quero continuar a fazer essas coisas.
- Peşindeyim.
- A teu lado.
Onu gördüm, pesindeyim.
Avistei-o e estou a segui-lo.