English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Sarkı

Sarkı Çeviri Portekizce

30,853 parallel translation
Sarkık taşaklarımı yalayabilirsin. Baal.
Bem, tu podes chupar as minhas bolas Baal.
The Walking Dead 7. Sezon, 7. Bölüm "Bana Bir Şarkı Söyle"
"S07.E07" "Sing Me a Song"
Bana bir şarkı söylemeni istiyorum.
Quero que cantes uma canção para mim.
Bana bir şarkı söyle.
Canta-me uma canção.
Aklıma şarkı gelmiyor hiç.
Eu... não consigo pensar em nenhuma.
Annen sana hangi şarkıyı söylerdi eskiden?
O que a tua mãe cantava para ti?
Baban arabada hangi şarkıyı çalardı?
O que o teu pai ouvia no carro?
Lucille kendisine şarkı söylenmesine bayılır.
A Lucille adora quando cantam para ela.
Annen sana bu şarkıyı mı söylerdi?
A tua mãe cantava isso para ti?
Konuşuyorum ve şarkı söylüyorum.
Falo com ele e canto para ele.
Manyak olan gösterideki şarkıları söyleyerek bana sataşıyor.
Aquela louca tem-me atormentado com as músicas do programa.
Hepinizin koridor boyunca onu kovaladığını ve... Çılgın Göz'ün cinayet bebeği gibi şarkı söylediğini anlattı.
Disse-me que a perseguiram no corredor e que a Olhos Loucos cantava como uma boneca assassina.
Lou Reed şarkısından bahsediyordum tabi.
Referia-me ao single de sucesso do Lou Reed, claro.
Amerikan Kadın şarkısını yazdılar.
- Escreveram aquela música "American Woman".
Bu şarkıyı daha önce duymamıştım.
Nunca ouvi isso antes.
İçerken söylediği bir şarkı falan var mıydı?
Tinha alguma canção preferida para beber?
Küçüklüğümde beni yatırırken şarkı söylerdi.
Quando era pequena, cantava-me quando me deitava.
Opera şarkıcısının sesiyle bardağı kırması gibi. Kesinlikle.
Como uma cantora de ópera parte vidro com a voz.
Sadece ben şarkı söylediğimde uyurdu.
Só conseguia dormir se eu cantasse.
O şarkıyı söylemem gerekirdi.
Tinha de ser esta canção.
Senin bayrağın çekilen, senin şarkın söyledikleri. "
A bandeira foi hasteada para ti, a corneta toca.
Şarkını duyduk.
Ouvimos a sua música.
Bak ne diyeceğim, programdan yarım sayfalık reklam alırsan, Sam "As Time Goes By" şarkısını Hulk elleriyle çalıyor.
Fazemos assim, se tu comprares metade de uma página no panfleto para anúncios, o Sam toca "As Time Goes By" com as mãos do Hulk.
Aacaba bunu kutlamak için eşcinsel temalı şarkı var mı hiç?
Existe alguma música gay acerca de celebrar?
Lisa'nın şarkısını bugün zaten bir kere dinledim.
Eu já ouvi a música da Lisa uma vez.
Baba, bir seferinde Barbra Streisand'ın şarkı sözünü unuttuğunu ve otuz yıl boyunca sahneye çıkamadığını biliyor musun?
Pai, sabes que a Barbra Streisand uma vez esqueceu a letra de uma música e não voltou a cantar em público durante quase três décadas?
Şarkı söyleyen çocuklar mı?
Miúdos a cantar?
Tamam, ama dışarıda olmak, şarkılar söylemek, düğümler atmak da var...
Está bem, mas estar lá fora, a cantar músicas, a fazer nós...
Ve kamp ateşi şarkıları da yok.
E não, às canções à beira da fogueira.
Şarkı söyleyeceksin, bisküvi arası marşmelov yiyeceksin.
Tu vais cantar e vais comer marshmallow.
Tehlikenin farkındayım ve onları kurtarmak istiyorum ama tıpkı şarkıda dediği gibi :
Sei disso e quero salvá-los, mas, como diz a música :
Annem gençlik yıllarından şarkıları sever.
A minha mãe gosta de músicas da sua adolescência.
Şarkı bittiğinde kurtarılmaya 3 dakika 49 saniye daha yaklaşmış olacaksınız.
Quando ela terminar, vão faltar apenas três minutos e quarenta e nove segundos para ser salvo.
Gönderdiğin şarkı için cidden minnettarım.
Gostei muito da música que mandaste.
O şarkıyı bir türlü aklımdan çıkartamıyorum ve düşündüm ki seninle bir alakası olabilir ; kulağa saçma geliyor biliyorum.
Só não consigo tirar esta canção da cabeça, e pensei que pode ser sobre ti, sei que parece loucura.
Eğlenceli bir yerden geliyorsun ; içten içe biliyorsun bunu çünkü o inanılmaz beynin onca yıldan sonra bu şarkıyı hatırladı.
Vens de um lugar de alegria, e sabes disso, lá no fundo, pois lembraste-te da canção após tanto tempo.
Sanmıştım ki onca soğuktan sonra ateşin etrafında toplanıp şarkı söyleyebiliriz diye düşünmüştüm.
Pensei que, depois de todo este frio, podíamos aquecer-nos à lareira e cantar algumas canções.
Hepiniz bu şarkıyı bilirsiniz değil mi?
Todos sabem essa música, não sabem?
Tek duyduğum berbat bir şarkı.
Tudo o que ouço é música má.
Sence o şarkıdaki adamla kadın, birbirlerine karşı dürüstler miydi?
Achas que o homem e a mulher nessa música estavam a ser honestos um com o outro?
Real World şarkısı kardiyo listenizde yoksa sizinle işim olmaz.
E se a canção dele, Real World, não faz parte da vossa lista quando treinam, não quero conhecer-vos.
Charlie'nin en sevdiği şarkı.
A canção favorita do Charlie.
Uyumak istediğinde ona bu şarkıyı çalardım.
Costumava tocá-la para ele, quando ele queria dormir.
Doğru cevap şarkı olarak söylenmeli, ruhsuzca değil.
As respostas certas têm de ser cantadas, não recitadas.
- Doğru. Gerçi yine şarkıyla dışarı çekmeye çalışabiliriz.
Todavia, podemos tentar removê-la de novo com uma canção.
- Şarkıyla mı?
- Canção?
- Ona şarkı söyleyeceğim.
- Canto para ele.
Ona şarkı söyleyeceğim, gelecek.
Eu canto. Ele virá.
Şarkıyla mı çıkartacaksın?
Vão tirar-mo a cantar?
Ona yeniden şarkı söyleyin ve deneyin.
Cantem para ele e tentem outra vez.
Şarkıyı bitirmeni istiyorum.
Quero que termine a canção.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]