Sinir bozucu Çeviri Portekizce
1,910 parallel translation
Sinir bozucu ama senin hatan değil.
É irritante, mas a culpa não é tua.
çok sinir bozucu oldun bu halini sevmiyorum korkuyorum ama
O que foi? Tens nojo de beijar uma puta? Não.
"Tekinsiz" ve "sinir bozucu" anlamında bir kelime var mı?
Há algum sinônimo de estranho, mas irritante?
Aslında, oldukça sinir bozucu.
Aliás, até é bastante irritante.
Sürerken, seni hazırlamasını sinir bozucu buluyorum.
Incomoda-me que te maquilhes a conduzir. Não é seguro.
Kafamın etrafında bu dev sinir bozucu şeyi nasıl taşıyabilirim ki?
Como poderei continuar, com esta coisa enorme e irritante a pairar sobre a minha cabeça?
Sinir bozucu.
É exasperante!
Çok sinir bozucu.
- É o melhor que alguma vez ouvirei dela.
Bir keresinde 17 saniyem kalmıştı. Ve sesi saniye saniye sayarken gerçekten sinir bozucu oluyor.
Já cheguei aos 17 segundos, e a voz dela fica mesmo irritante quando é a contagem decrescente segundo a segundo.
Ben, tatlım, bu sinir bozucu böceği umursamıyorum bile.
Eu, minha querida, escolhi ignorar esta peste irritante.
- Şu an hiç sinir bozucu değilsin.
- Isso não é irritante nem nada.
Evet, sevimli ama sinir bozucu.
É engraçado, mas tão aborrecido.
Biliyor musun, hala sinir bozucu.
- Continua a ser irritante.
Sürekli yanıp sönüyor. Çok sinir bozucu.
Está sempre a piscar, é muito irritante.
Bilirsin, bazen bu akranlarından birinden gelse daha iyi etki yapar. Hatta o akran Rachel kadar sinir bozucu olsa da.
Por vezes as coisas soam muito diferentes vindas de um colega, mesmo que esse colega seja tão irritante como a Rachel.
Ne sinir bozucu?
Por que te preocupas?
Sinir bozucu, günler geçiyor ve balıkçılar balık bulmakta başarısız oluyorlar.
Frustrantemente, os dias passam e os pescadores não encontram mais peixes.
Keşke çalabilseydik ama bir de şöyle düşün çalabilseydik ne kadar sinir bozucu olurdu.
Quem me dera que pudéssemos, mas ao mesmo tempo, podes imaginar quão chato podia ser.
Evet, bu çok sinir bozucu olabilir.
Pois, pode ser muito irritante.
Bu-bu sinir bozucu.
São os nervos.
Sinir bozucu ama dünya bu şekilde dönüyor.
É frustrante, mas é assim que o mundo funciona.
Bir kelime bile İngilizce bilmemesini sinir bozucu bulmuyor musun?
Não achas aborrecido que ela não fale uma palavra de inglês?
Oral seks yaptığın kadının cık cıklamasının ne kadar sinir bozucu olduğunun farkında mısın?
Fazes ideia de como é irritante quando a mulher em que estás a fazer oral cantarola?
Spor salonunun nesi bu kadar sinir bozucu?
O que há nos ginásios que sejam tão irritantes?
Hayır, çok sinir bozucu olur.
Não, seria demasiado frustrante.
- Sinir bozucu olduğunu biliyorum, Vinnie. - Biliyor musun cidden?
- Sei que é incomodativo, Vinnie.
Carolina'nın sinir bozucu bazı hareketleri var gerçekten de ama birinci sınıftan beri biz arkadaşız ve bu benim için önemli bir şey.
A Caroline tem algumas características chatas, mas somos amigas desde a primeira classe e isso significa alguma coisa para mim.
- Bu yeterince sinir bozucu zaten.
Isso já é ruim o bastante.
Bu tekniği kullandıktan sonra böyle küçülmek çok sinir bozucu.
Encolher depois de usar esta técnica é difícil...
- Sinir bozucu.
- Irritante.
Aslında, olgunlaşmamış, çocukça, veya sadece sinir bozucu mu kullanayım, bilemedim.
Não pude decidir entre infantil, imaturo e simplesmente chato.
Sinir bozucu.
Chato.
Sanırım hepinizin aklında cevaplamam gereken sinir bozucu sorular var.
Acho que é melhor responder às perguntas irritantes que têm.
Bu ne kadar sinir bozucu oluyor, biliyor musun?
Sabes como é chato?
Bu dünyanın en sinir bozucu davranışıdır belki de.
Deves ser a personalidade mais irritante que existe.
Biliyorum, bu sinir bozucu ama daha 4 günümüz var ve bu 4 gün geçtiğinde, dehşet verici olacak.
Sei que é frustrante, mas só faltam quatro encontros. E quando chegarmos lá, vai ser incrível.
Sen çok sinir bozucu mini minnacık bir kadınsın.
És uma mulher irritante e pequena.
Belki sinir bozucu olduğun ve bu konuda konuşmak istediğin içindir.
Talvez por eu ter achado que ias ser uma chata e ias querer falar sobre isso.
"Çok ilginç" deme yöntemin çok sinir bozucu.
A forma como diz "muito interessante" é muito irritante.
Sinir bozucu ve çocukçaydı ama öldürtecek kadar değildi. Hele de bölge başsavcı yardımcısını...
Claro que foi aborrecido e infantil, mas não o suficiente para matar alguém, principalmente um Procurador.
- Kırmızı parıltıyla başlar. Sonra gökyüzünü Cin'in korkunç, sinir bozucu kahkahası kaplar.
Começa com o brilho vermelho, aí o ar se enche... com o grito horrível e insolente do Duende!
Bu uzun maratonda bir takım sinir bozucu alışkanlıklar sadece bölünmenize neden oluyor.
Mas, a longo prazo, é o género de hábito idiota e irritante que pode causar a separação.
Yani Elena sinir bozucu bir sürtük değil, ha?
Então, a Elena não é uma cabra enraivecida?
Bu kadar sinir bozucu olduğum için özür dilerim.
Desculpa ser tão chato, está bem?
Ne kadar sinir bozucu.
Isto é fácil.
Bu gerçekten sinir bozucu.
O meu orgulho foi ferido.
Asıl sinir bozucu olan nasıl yapılacağını çözmüş olmam.
O que é inquietante é... que descobri como o fazer! ...
Biraz dürüst olabilseydin daha az sinir bozucu olabilirdin.
Isto seria muito menos irritante se fosses honesto.
Biliyor musun, insanlar senin sinir bozucu ve garip bir robot olduğunu düşünüyorlar, ki kesinlikle öylesin ama sonra, sanki Wall-e filminin sonu gibi oluyor.
Sabes, as pessoas acham que és um homem-robô esquisito que é sempre tão irritante, e és mesmo! Mas depois é como o fim daquele filme, "Wall-E".
- Sinir bozucu.
- Ela é irritante.
Sinir bozucu.
Inquietante.