English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Sonuncu

Sonuncu Çeviri Portekizce

865 parallel translation
Bu sonuncu! Yukarı çık, Emil'in yardıma ihtiyacı var.
Ainda estão dois homens a revistar a sala da caldeira,
- Ben sonuncu muyum?
- Sou a última?
Sonuncu değildim.
Mas eu também fiz a minha escolha.
Umarım bu ilk ziyaret sonuncu olmaz.
E espero que esta primeira visita não seja a última.
Ama bu sonuncu olacak, o yüzden tadını çıkar.
Mas esta será a sua última, então aproveite bem.
Sonuncu.
Último.
Biliyor musun, bir keresinde yarışta sonuncu gelen bir ata $ 40,000 yatırmıştım, bu yüzden ben de onu satın aldım.
Uma vez apostei essa quantia num cavalo que perdeu.
Bu sonuncu olursa çok üzülürüm.
Terei pena se este tiver de ser o Ultimo.
Sonuncu da olmayacaksın
E não serás o último
İlk içkine, umarım sonuncu olmaz.
Um brinde á primeira e que não seja a última.
Bavyera'da ilk tanıştığın erkek bendim... ve sonuncu da ben oluyorum.
Sou o primeiro e o último homem que a senhora encontrou na Baviera.
Evet, bir sonraki sokakta, soldaki sonuncu ev.
Sim. A rua depois da casa de Lance, à direita.
- Bu Bay Murphy'deki sonuncu dinamitti.
- É o resto disto, Sr. Murphy.
Bu, sonuncu.
É a última.
Hayır, sonuncu olmak istemem.
Não, não gosto de ser a última.
Böylece üçüncü kızı öldürmek isteyen herkes hiçbir riske girmeden aynını yapabilir çünkü polisin dizinin sonuncu olduğuna inanacağını düşünebilirler.
Alguém que quisesse matar a terceira miúda podia fazê-lo da mesma forma, sem qualquer risco porque esperaria que a polícia acreditasse que era o último de uma série.
Sonuncu cinayet, görmüyor musunuz?
É o último assassinato, não vê?
- O sonuncu muydu?
- Era o último?
- Evet, sekizinci ve sonuncu.
- Sim, a oitava e última.
- Sonuncu sen misin?
- Vocês são os dois que faltavam?
Harika bir arabamız var ama yine de sonuncu mu olacağız?
Temos o melhor carro e estamos atrás?
Sanırım ikinci gülümseyişin uzun süre sonuncu gülümseyişin olarak kalacak.
Por algum tempo, o seu segundo sorriso será o último.
Bu sonuncu olacak.
Esta será a última vez.
Bu sonuncu kupaydı.
Era o ultimo.
Sonuncu kulübe.
O bangalô do fim.
Sen gerçekten adamlarıma gidip öncelikle sana % 40 verdiğimi söyleyeceğimi mi düşünüyorsun? Bu ilk anlaşma değil, sonuncu anlaşma.
Achas mesmo que eu e os meus homens arriscamos isto tudo para dar quarenta por cento ao primeiro tipo que chegar?
Seninki sonuncu olacak....
A sua será a última...
Kafana takma sen ilk değilsin, sonuncu da olmayacaksın.
Não te aflijas. Não és o primeiro, nem serás o último.
Sonuncu puronuzu alamam.
Eu não posso aceitar o seu último.
Bu geceki sonuncu kişi değil.
Ela não será a última esta noite, nem perto.
Seni uyarıyorum, Jef, bu sonuncu.
Estou avisando, Jef, é a última vez.
- Sonuncu, tamam mı?
- A última, está bem?
Sonuncu, Doktor.
A última, doc.
Üçüncü, dördüncü ve sonuncu... hepsi bu. Gerisi, iyi değil.
O terceiro, o quarto, e o último... é tudo.
Sonuncu olduğunu varsay.
Suponhamos que seja última.
Bu sonuncu değil.
Não é a última.
Ve bu da sonuncu Bayan Stoner.
Este é o último, Mrs. Stoner.
İşte Gervaise, o sonuncu. Şimdi buradayız.
Aqui está o Gervaise, é o último, mas cá está.
Sonuncu o kadar yaşlıydı ki. Ve keldi.
O último era velho e careca.
BBC sonuncu özrü reddediyor.
A BBC gostaria de negar o último pedido de desculpas.
Sonuncu uçaksavar timi barakalarda barınmıştı.
Os anteriores instalaram-se nas casas.
İyi adam! O sonuncu iyi adamdı!
O último era dos "bons".
Başlangıç ve sonuncu metraj, süre, hepsini çevrele.
Mede o princípio e o fim. A duração da cena.
Sonuncu, komodinin arkasında, şurada.
O último está ali atrás da cómoda.
Doğduğumda babamın canına tak etmiş ve adımı "Sonuncu" koymuş.
Quando nasci, o meu pai já estava farto, por isso, chamou-me "Definitivo".
Sayın konuklar, o sonuncu için özür dilerim... Şiar demeye dilim varmıyor, ama bilmiyordum.
Senhoras e senhores, peço desculpa pelo último bem, hesito em chamar-lhe coiso, mas não fazia ideia.
Ve şimdi de sonuncu ve en büyük Muamma'mıza sıra geldi!
E agora o último e maior enigma de todos!
Dokuzuncu ve sonuncu yarışmacı :
Nona, e última entrada.
Wilma, bu sonuncu!
Wilma, esta é a última, né!
Sonuncu, polis.
A última, bófia.
Bu sonuncu. Geniş açılı objektif.
Só esta última, a grande objectiva.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]