English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Standard

Standard Çeviri Portekizce

483 parallel translation
Siz hayat standardı vacip birisiniz.
Sem eles, não há vida.
Yani hiç standardım yoktu. Sana rastlayana dek.
A ninguém que valesse a pena até que conheci você.
Haberleri yazıyor!
Notícias frescas, o Standard.
The Standard'a satılıyoruz.
Vendem-nos ao "The Standard"?
Ama aynı gazete olmayacak. The Standard bünyesinde kaybolacak.
Vamos ser digeridos pelo "The Standard"!
O halde The Standard'da da eski moda gazetecilik göster bana.
Quero algum jornalismo antiquado, no "Standard"!
Fakat The Day'in gazetecilik standardı düşecek olursa veya gazetenin itibarına zarar ettirecek bir eylem olursa mevcut sözleşme şartlarına göre acil bir karar almak zorunda kalabilirim.
Mas... se a qualidade do "The Day" se deteriorar, ou se ocorrer qualquer entrave ao seu funcionamento, validarei a presente cessão, segundo este mesmo contrato.
Bir tanesi Standart Petrol pompasına bakıyordu. Sizinki o değil ya?
O meu marido trabalhava na Standard Oil.
Sandart Petrol, Rockefeller adlı bir adamın şirketi.
A Standard Oil é um dos interesses dum homem chamado Rockefeller.
Oksijen içeriği : Dünya standardından 4.7 daha zengin.
Conteúdo de oxigénio : 4,7 mais rico que o normal da Terra.
Ama New York Standard'dan geliyorum. Cennete benzer bir yanı yok.
Mas eu sou do New York Standart, e isso não é o céu.
Bay Pierce, kumpanyamızın... yüksek performans standardı her yerde aynıdır.
A Companhia Healy, Sr. Pierce, tem sempre os mesmos padröes nas suas actuaçöes.
Merkeze haber :
Relay para Standard O-bay.
Kaplan'dan Merkez'e General Kohler'a.
Tiger para Standard O-bay, chama o General Kohler.
Babam, Standard Oil'in genel müdürüyle tanıştıracak seni.
Vai lá estar o director da "Standard Oil" e o papá vai apresentar-te.
Ne bu sıfatınız, ne de kızımın yaşam standardını güvenceye alacak ayda 5500 frankınız olmayacak.
Ora, não é o título, nem os 550 francos que lhe permitirão proporcionar-lhe a vida a que ela está acostumada.
- Bunlar ayağımıza giydiğimiz şeyler.
- É o nosso calçado standard.
Standard...
E... descansar!
- Standard yörünge, Kaptan.
- Órbita normal, Capitão.
- Hayır. Bu, standart boy.
- Não, é modelo standard.
.22 kalibre Yüksek Standard. Supermatik Trophy modeli.
Calibre.22 "High-Standard Supermatic Trophy Model".
Standardını düşürmemelisin.
Por vezes, tens que segurar o alvo.
Yaşam standardımda azaltmağa gitmek istemiyorum.
Não quero reduzir o meu padrão de vida.
Ve eğer bu senin eski erkeksi çifte standardını sarsıyorsa, üzgünüm.
E se isso choca a sua masculinidade antiquada, lamento.
Churchill Morrison'a yayını durdurmasını söyledi. fakat basın Mirror'a destek vermek için toplandı. Beaverbrook'un Evening Standard'ının genç yayın yönetmeni MichaeI Foot önderliğinde...
Churchill ordenou a Morrison que silenciasse o jornal, mas o resto da imprensa defendeu o Mirror, sendo o cabeça um jovem editor do Evening Standard, Michael Foot.
Çenesinde sert bir duruş ve cebinde sıcak bir silah ile, Shoe Lane'e geliyordu. Evening Standard başarılı bir biçimde 2D kapsamında bastırılımş, ve sahipleriyle 18B doğrultusunda ilgilenilmişti.
Descendo a rua com o semblante carregado, a arma fumegante no bolso e o Evening Standard silenciado, sob a lei 2-D, estando o seu proprietário preso, sob a lei 18-B.
Tesisat türünü istemiştim, standardın üstünde olanını.
Pedi-te instalações acima do normal.
Genel standardınıza bağlı olarak, sanırım diyebilirim ki... tabanda birkaç delik... tek kapımız eksik, ama dava edilecek bir şey yok.
De acordo com o seu habitual, tenho uns buracos no chão, falta-me uma porta, mas nada que não dê motivo para o processar.
Siz ki, tüm cihana aklı başında olmanın standardını getirdiniz!
Sois vós quem estabelece os padrões de sanidade para todo o mundo.
Standardı korumaya çalışıyoruz. Anlarsın.
Tentamos manter o nível.
Sadece standart iş prosedürü.
É procedimento standard.
Bu sizin standart anesteziniz.
Isto é a anestesia standard.
Üzgünüm bay Standard.
Sinto muito, Mr Standard.
Bayan Aubrey... Standard'ın 30.000 hissesini de... kendi hesabınıza geçirin.
Sra. Aubrey, transfira 30.000 acções da Standard... para a sua conta.
Rehber, bilginin ve bilgeliğin standardı olmuş olan Büyük Galaksi Ansiklopedisinin yerini almış durumda. Çok eksiği olmasına ve yazarları belli olmamasına rağmen, eski, sıradan çalışmayı iki önemli yönden geride bırakmaktadır.
'O Guia já se sobrepôs'à grande Encyclopaedia Galactica'como repositório padrão de todo o conhecimento e sabedoria,'pois, embora, registe muitas omissões e contenha muitos apócrifos,'suplanta em muito o antigo, mais dado ao trabalho pedestre,
Yunanistan'a sıkışıp kalmış, Avrupa'daki en düşük yaşam standardı.
A viver na Grécia - o mais baixo nível de vida da Europa.
Bay Gallagher, ben Standard gazetesinden Megan Carter.
Sr. Gallagher, é a Megan Carter do The Standard.
Standard gazetesinden mektubunuz var.
Uma carta do The Standard.
Şirketin verdiği standart sakinleştiriciler.
Tipo standard, fornecidos pela Companhia.
Standard adında bir herif.
Um tipo chamado Standard.
- Standard. 207.
- Standard. 207.
- Bay Standard değildi.
- Não era o Standard.
İşte, bu Standard.
Toma. Este é o Standard.
Bay Standart dövmeyi çok sevmişti.
Se o Standard adorava essa tatuagem.
Acayip bir yaratık idi Standard.
Era uma aberração, o Standard.
Bu Bay Standart.
É o Standard.
- Onu Standart öldürdü.
- Foi o Standard que a matou.
Standard Güç Şirketi.
Companhia Eléctrica.
Şu an hazır durumda Standart mühimmat.
Está agora a bordo. Equipamento standard.
- Komuta kontrol standardı
A passar ao Centro de Operações.
Leland K Standard.
Leland K. Standard.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]