Tutuklayın Çeviri Portekizce
888 parallel translation
Tören alayının yolu dilencilerden dolayı tıkanmış. - Tutuklayın!
O caminho do cortejo foi bloqueado pelos mendigos.
- Hepsini tutuklayın!
- Prendam-nos! - Prendam-nos a todos!
Herkesi tutuklayın!
Prendam toda a gente!
Tutuklayın!
Prendam-nos! Fui bem claro.
Tutuklayın dedim! Götürün!
Prendam-no e levem-no!
Şu adamları tutuklayın, bunu da.
Prenda aqueles homens e este também.
- Bu adamı tutuklayın!
- Prendei este homem!
Tutuklayın onu.
Mestre Phoebus foi morto.
Polis, bu adamı tutuklayın.
O Sr. É polícia? Prenda aquele homem.
Schultz'u tutuklayın.
Prendam o Comandante Schultz.
Bu manyağı tutuklayın.
Coloquem este maníaco sob prisão.
Bu adamı tutuklayın.
Prenda este homem.
Onu da tutuklayın.
Prenda-o também.
Şüphelendiğiniz an tutuklayın.
Quando em dúvida, prenda-o.
- Tutuklayın şu adamı.
- Prendam este homem.
Tüm olası şüphelileri tutuklayın.
Reúnam os suspeitos do costume.
Diğer ikisini tutuklayın. Böylece çeteye, öten Rizzo'ymuş ve biz de onunla anlaşmışız gibi görünecektir.
Vai prender os outros dois, assim parecerá que o bufo é o Rizzo... e que fizemos um acordo com ele.
Beni tutuklayın?
Preso? Espere!
Kilise kıyafeti giymiş iki kişiyi tutuklayın.
Apreendemos dois homens com sotaina.
Tutuklayın onu! Onu tanıyamadınız mı?
Prendam-no, não o reconhecem?
Tutuklayın onu.
Detenha-o!
Lagana'yı, Higgins'i ve şehirdeki diğer hırsızları tutuklayın.
Pegamos Lagana, Higgins e todos os ladrões da cidade.
Tutuklayın onları.
Leva-os até ao Comandante.
İkisini de tutuklayın!
Prenda os dois!
Onu cinayetten tutuklayın.
Prenda-a por homicídio!
Adamı tutuklayın ve yerine güvenilir birini geçirin.
Os músicos podem nem sequer tocar. O que terão planeado?
Böyle bir grupla karşılaşırsanız hemen tutuklayın.
Assim que os veja, prenda-os imediatamente.
- Tutuklayın onu! - Olayı anlatayım.
Deixem que vos diga o que aconteceu!
Tutuklamaya hakkınız olduğuna inanıyorsanız beni tutuklayın.
Se acha que tem o direito de me prender, prenda-me.
Yetkisiz aracı durdurup içindekileri tutuklayın.
Abordar o veículo não autorizado e deter os ocupantes.
Teğmen, bu adamı tutuklayın.
Solto? Não pode ser.
Onları dışarı çıkarın ve tutuklayın.
Levem-nos e acorrentem-nos.
Tutuklayın beni!
Que o encerrem!
Tutuklayın şu adamı.
Prenda aquele homem.
Haydi tutuklayın bakalım!
Prendam-me! Tenho mais cinco meses.
Bütün birimler Yüzbaşı Culpeper'ı tutuklayın.
Todas as unidades... prendam o Capitão Culpeper.
- O adamı tutuklayın!
- Prendam aquele homem!
- Tutuklayın.
- Prenda-o.
Bu adamı tutuklayın!
Prendam este homem.
Gidin ve tutuklayın.
Prenda ele.
- Tutuklayın şu adamı!
- Detenham este homem!
Muhafızlar Josef Varsh'ı cinayete teşebbüsten tutuklayın.
A guarda deverá prender Josef Varsh por tentativa de homicídio.
Özel yönerge uyarınca, rayların etrafında dolaşan herkesi tutuklayın.
Prendam todos os que estiverem perto dos trilhos.
Mezarlığın dışında tutuklayın.
Apanhem-no no cemitério.
Şu adamı tutuklayın.
Prendam aquele homem.
- O adamı tutuklayın...
Prendam esse homem. - Parem.
- Tutuklayın!
- Detenham-no!
Tutuklayın!
Detenham-no!
Eğer elinizde bir delil varsa beni tutuklayıp mahkemeye çıkarın!
Se tem um caso contra mim, prenda-me, leve-me a julgamento!
Gördüğünüz bütün şüpheli şahısları tutuklayıp, kayıp evrakları arayın.
Detenham e revistem todos os suspeitos para recuperar os documentos roubados.
Tutuklayın!
Prenda-os!