Unutturma Çeviri Portekizce
105 parallel translation
Öyleyse sen öde. Sana 5000 borcum olduğunu da unutturma.
Bem, então pagas tu e depois lembra-me que te devo 5.000 desta manhã.
Yüce efendimiz İsa'nın yolunda, onlara bu dünyanın ötesindeki hayatı unutturma, amin.
Que sejam confortados pela esperança da vida depois da vida, em Nosso Senhor Jesus Cristo. Ámen.
Unutturma, onlara disiplin cezası vereceğim.
Toma nota para discutir disciplina entre os homens.
Unutturma, yarın biraz daha kokain alacağım.
A cocaína faz-te muito bem.
Sakın bana unutturma.
Faça-me lembrar.
Seninle bir şey hakkında konuşacağım, unutturma.
Lembra-me para te contar uma coisa, mais tarde.
Rengini unutturma bana göreceğim işin. Kan yerine gözyaşı döktürme bana.
Minha obrigação parecer-me-á sem cor... e lágrimas substituirão o sangue.
Unutturma da hangi demliğin kafeinsiz hangisinin normal olduğunu bir daha gözden geçirelim.
Lembra-me para revermos qual é o descafeinado e qual o normal.
- Kurtulursak, unutturma da sana teşekkür edeyim.
- Se sobrevivermos, quero agradecer-te.
Benim düşünceme göre... bir yerde, birileri ayrıntıları unutturma kararı aldı.
Pelo que sei, alguém, em algum lado, tomou a decisão de cortar despesas.
Döndüğümüzde başlığını tutkalla tutturacağım, sakın unutturma.
Lembrem-me de, no regresso, lhe colar a tampa do capacete.
... unutturma da, seni öldüreyim, olur mu?
lembra-me para te matar, está bem?
Unutturma da Karen'i çağırayım.
Lembra-me de convidar a Karen.
Yarın bana bilet almayı unutturma.
Lembrem-me de amanhã jogar no totoloto.
Unutturma ve akıl kontrolü büyülerinde kullanılır.
Usado em feitiços de esquecimento.
Unutturma da anneme bunu doğum gününde alayım.
Lembra-me de o comprar para a minha mãe nos anos.
Unutturma da bir ara gevşeyen dolgumu göstereyim.
Lembra-me de te falar sobre este chumbo solto mais tarde
Lütfen unutturma, onu Noel listeme alayım. O zamana kadar bombalı mektup yapmayı öğrenirim.
De fato, me lembre que colocarei seu nome na minha lista natalina, se descobrir como fazer uma carta bomba.
Bari bu sefer unutturma, olur mu?
Por favor, não voltes a deixar-me esquecer.
Süper kahraman takma adı "Erkek arkadaş" olan, ve bana seni unutturma gücüne sahip kişi.
Nome do super-herói, "O Namorado", tem o poder de me fazer esquecer-te.
- Sakın unutturma.
Certifica-te de que ele não se esquece.
Unutturma da, sana bu yüzyıl içinde teşekkür edeyim.
Lembra-me de te agradecer daqui a cem anos.
Kendini unutturma.
Faz com que tu estejas na cabeça dela.
ıkramiye olarak o bir parça odunu vermemi unutturma.
Lembrem-me de dar um bónus àquela tábua.
Adayımızın tüm programı senin elinde, bunu sakın ona unutturma.
O candidato obedece ao seu horário ; não o deixe esquecer.
- Yani, biri ona unutturma büyüsü yapıyordu. - Booth!
Alguém tentou enfeitiçá-la.
Sen neden bahsediyorsun? Dr. Brennan'a unutturma büyüsü yaptılar.
Ele enfeitiçou a Dra. Brennan.
Unutturma da, moralim bozuk olunca seninle konuşmaya gelmeyeyim.
Lembra.me de não meter conversa contigo.
"Bu geceden sonra, seni hatırlayamayabilirim, bu yüzden niçin birbirimize ait olduğumuzu unutturma."
"Depois desta noite, posso não me lembrar mais de ti, por isso não me deixes esquecer a razão pela qual pertencemos um ao outro."
Şunu da bil ki zaman zaman en yoğun duyguları bile unutturma konusunda çok beceriklidir, acı gibi..
E também sabes que o tempo... Bem, o tempo... O tempo é capaz de dispersar mesmo os sentimentos mais intensos de... pesar..
# Beni kalabalıklar arasına terk etme.. # #.. Eve dönüş yolunu unutturma. #
Não me deixes sozinho na multidão não encontrarei o caminho de casa.
Doktora diğer testisimin ne zaman çıkacağını sormayı unutturma.
Lembra-me de perguntar ao médico quando é que o meu outro testículo vai descer.
Unutturma, onu Howard'la tanıştırmalıyım.
Lembra-me de apresentá-la ao Howard.
Tanrım, beraber olduğumuz bu aileyi kutsa ve birbirimize olan minnettimizi bize unutturma.
Abençoa este tempo que temos juntos em família, e fica a saber que somos gratos por nos termos uns aos outros.
Programla ilgili Wolowitz'e yapacağım övgüleri unutturma.
Lembra-me de felicitar o Wolowitz pelo software.
Jane, Unutturma bana Burada ne kadar inanılmaz bir ışık olduğunu.
Jane, tinha esquecido como a luz é tão incrível aqui.
Sessiz ol. Geri döndüğümde, unutturma sana güzel bir fırça atacağım.
Silêncio, quando eu voltar, vou dar-te um linguado que não esquecerás tão depressa.
Ronnie, bana süt almayı unutturma.
Rony, não me deixes esquecer de comprar leite.
Muayeneye gitmem gerektiğini unutturma.
Lembra-me de fazer análises.
Milan Kundera'nın "Gülme ve Unutturma Kitabı" nı okuyorum.
É do Milan Kundera. "O Livro do Riso e do Esquecimento".
Rengini unutturma bana göreceğim işin kan yerine gözyaşı döktürme bana.
Então o que resta a fazer perderia a cor, rolando lágrimas ao invés de sangue.
Unutturma büyüsüyle.
O feitiço de Esquecer.
Unutturma.
- Não, não. Não me "haitianizes".
Unutturma da öğretmenler odasından biraz çörek aşıralım.
Lembre-me de roubar uns donuts da sala dos professores.
Bize bu tatil döneminde ne kadar şanslı olduğumuzu unutturma. - Amin.
E pedimos-Te para que cuides de nós nesta época festiva, de modo a que nós nunca esqueçamos o quanto afortunados somo.
Unutturma da asla seninle poker oynamayayim.
Lembra-me para nunca jogar contigo.
O yüzden unutturma da şarap dolabını kilitleyeyim.
Então, lembra-me de pôr uma tranca no armário de vinhos.
Bana bi iyilik yap.. bi ara seni öldürücem unutturma
Faz-me um favor. Claro. Lembra-me de matar o Wyatt.
Unutturma da tebrik edeyim.
Lembra-me de o felicitar depois.
Bana unutturma.
Não me deixe esquecer.
Ve unutturma, Kiki'yi okuldan alacağım.
E lembra-me que tenho de ir buscar a Kiki à escola.