Yola koyul Çeviri Portekizce
82 parallel translation
Jack, yola koyul.
Jack, vá!
Hemen, yola koyul, hemen.
Vai lá, então.
Pecos'a doğru yola koyul ve ait olduğun yeri bul.
Continua a cavalgar para o Pecos, para descobrires a tua terra.
Şimdi, ben bir kaç telefon ederken sen hemen yola koyul, ve uygun yetkililere ihbarını yapacağın zaman gelince, seninle temas kurarım.
Agora vá andando, que eu vou fazer alguns telefonemas. Quando chegar a altura de dar essa informação às autoridades competentes, eu contactá-la-ei.
Şimdi yola koyul, en azından yedi yörünge turu yapacaksın.
Tens pelo menos sete órbitas.
Bizlere katıl yazgın elverdiği sürece bizimle yola koyul. Bu kaftanı kabul edin.
Vem connosco, já que o fado te colocou no nosso caminho.
Bin şu kamyona ve yola koyul.
Vamos voltar à estrada.
- Çeneni kapa ve yola koyul.
- Cala a boca e entra no carro.
Derhal, hadi çabuk, hemen yola koyul!
Depressa, toca a andar!
Şapkanı giy ve yola koyul.
Ponha o chapéu na cabeça e siga o seu caminho.
Şimdi, yola koyul bakalım.
Eu é que fico!
Yola koyul.
Sai.
Yola koyul, geri kafalı.
Põe-te a milhas, pá.
Yola koyul, Lefty.
Faz-te à estrada, Canhoto.
İşte 20 dolar- - getirdiğinin iki katı. Şimdi yola koyul bakalım.
Tome US $ 20, é o dobro do que tinha quando chegou.
Yola koyul, hayatına geri dön. Hayatımın kadınıyla
Fazemo-nos á estrada, fugimos para salvar a vida, conhecer a rapariga que tenha "Once in a Lifetime",
Sen yola koyul başının çaresine bak artık.
Vai lá, vai procurar um para ti.
Artık sen yola koyul.
por que não vais andando?
Yola koyul.
Pôr-te a andar.
Yola koyul bakalım.
Vá lá, tu consegues.
İşini bitir ve yola koyul.
Iça isso e vai buscá-lo.
Şey, ben uçuş amiraliyim, ve sana hadi yola koyul diyorum.
Bem, sou o Almirante da frota, e estou a dizer-te para te pores a caminho.
Yola koyul. Adamlar, başka neler öğrenebileceklerini araştırsın ve daha sonrada cesetten kurtulsunlar.
Eles que vejam se conseguem descobrir mais alguma coisa, e depois que se livrem do corpo.
Yola koyul, D.
Põe-te a andar, D.
Sen üzerini giyin ve yola koyul.
Tu, veste-te e fica quieta.
Evet, yola koyul.
Sim, põe esses belos dedos a mexer.
Yola koyul, geç kalıyorsun.
Vai andando, estás atrasado.
~ İster yola koyul, ister koyulma. ~
"Se você embarcar ou não..."
Teru-bei, yola koyul.
Teru-bei, estás a atrapalhar.
Hadi yola koyul, Acele et!
- Conduza, sim? Apenas conduza.
Yola koyul.
Mexe-te.
- Hemen yola koyul.
- Põe-te a andar. - Espera, espera.
Sen yola koyul.
E se fosses andando?
Şimdi hemen yola koyul, görevi berbat ediyorsun. Bu özürlerini kendine sakla anlamına geliyor.
Se o retirarmos agora, acabamos com a missão, o que significa que não consegue o seu perdão.
O zaman şu işi bitirelim de yola koyul.
Vamos lá despachar isto, para poder ir.
Yola koyul, Whitey, yola koyul.
Sai daqui, Whitey, sai daqui.
Aynen. - Hemen yola koyul o zaman.
Vamos embora.
Ayağa kalk ve yola koyul.
Levanta-te e vamos.
Yola koyul.
Vamos lá.
Al, iç şunu, sonra da yola koyul.
Toma, bebe tudo e põe-te a caminho.
Homestead'e doğru yola koyul, sadece nakit kullan ve gizlen. Seni ilk fırsatta arayacağız.
Volta para a Homestead, usa o dinheiro, esconde-te, e ligamos quando pudermos.
Fikrimi değiştirmeden önce yola koyul tatlım.
Vai indo, querida, antes que mude de ideias.
Şu insaf zırvalığını kes ve yola koyul.
Pega nessa merda de "tem coração" e leva isso para o fim da rua.
Yola koyul, Piglet, dönüşünü bekleyeceğiz.
Vá lá, Piglet, aguardamos o teu regresso.
Lanet olası yola koyul
Sai da frente caralho!
Hemen yola koyul.
Mexa-se.
Hepimizin ölmesini mi istiyorsun? Yola koyul şimdi!
Queres que morramos todos?
Hemen yola koyul peki
é melhor partir imediatamente.
- Yola koyul.
- Vai lá.
İyisi mi, şimdiden yola koyul.
Talvez queiras ir cedo para a estrada.
Yola koyul!
Estrada abaixo!