Zor olmalı Çeviri Portekizce
1,717 parallel translation
Bunu açıklamak çok zor olmalı.
Vai ser difícil explicar.
Bu zor olmalı.
Deve ter sido difícil.
Bu zor olmalı, dostum.
Isso é duro, amigo.
Buraya gelip de, seninle kardeş olduğumuzu öğrenmen epey zor olmalı.
Mas que coisa... Vens aqui e descobres que somos irmãos.
Bu çok zor olmalı.
Deve ser muito complicado.
Bilemiyorum, ev hakkında düşünüyorduk. Annem öldükten sonra burayı çekip çevirmek zor olmalı. Temizlik yapmayı saymıyorum bile.
Mas... sabe, estamos a pensar na casa, com a mãe morta, deve de haver bastante para limpar, muita manutenção a fazer, quanto mais limpar.
Dayanması zor olmalı yine de onun sana verdiği gücü kullanıyorsun.
Deve ser difícil de suportar, mesmo assim, usas de forma insolente o poder que te deu, o seu sangue profano a correr-te nas veias.
Böyle yaşamak senin için zor olmalı.
Deve ser difícil para ti viver com isso.
Tüm o duyguları taşıyan başrol oyuncularının işi zor olmalı.
Os actores principais, com todas as suas emoções. Deve ser cansativo.
Bu, sizin için zor olmalı.
Isto é difícil para si.
Senin için zor olmalı.
É mais difícil magoar alguém com quem se tem alguma ligação.
Bu kadar gizemli bir adamla yaşamak çok zor olmalı.
Tipo...?
Kocasını gömmek onun için zor olmalı.
Deve ser duro para ele deixar.
Tamam, onun için zor olmalı.
Está bem, isso é duro.
- Bir dostu gömmek zor olmalı. - Evet.
É difícil enterrar um camarada.
- Zor olmalı.
- Deve ser difícil.
Zor olmalı.
Deve ser duro.
İnanmanız çok zor olmalı.
- Deve ser-lhe difícil acreditar.
Davis o kadar çığlık atan insanın yanına girmek zor olmalı.
Sabes, Davis, foi preciso muita coragem para entrar naquela sala cheia de pessoas a gritar.
Biliyor musun Oliver 3 cep telefonun var bunlara bakmak zor olmalı.
Sabes, Oliver, para um tipo com três telemóveis, é complicado falar contigo.
Annenin etrafta olmaması zor olmalı, huh?
Deve ser difícil não ter a tua mãe por perto, não é?
Zor olmalı diye kast etmiştim. Arkanda kimsenin olmayışı.
Quis dizer que deve ser difícil... sem ninguém para te apoiar.
Senin için çok zor olmalı.
Deve ser difícil.
Oldukça zor olmalı.
- Deve ter sido difícil.
Senin için oldukça zor olmalı diyorum.
Deve ter sido difícil para ti.
Zor olmalı.
Deve ter sido difícil.
Zor olmalı değil mi Comandante?
Deve ser duro, não, comandante?
İşe gitmek zor olmalı.
Deve ser difícil sair para trabalhar.
Küçük bir kambur olmak çok zor olmalı.
É tão difícil ser um pequeno corcunda.
Tüm bu yaşananlar, senin için çok zor olmalı.
Foi muito duro tudo isto para si.
Hepiniz için çok zor olmalı.
Deve ter sido muito difícil para vocês.
Oldukça zor olmalı.
Deve ter sido duro.
Zor günler olmalı.
Deve ter sido duro
Bu kadar zor koşullar altında oldukça yorulmuş olmalısın.
Bem, também estarias cansada, nas suas condições ásperas.
Zor olmuş olmalı.
Deve ter sido difícil.
Bu zor, ama annem dayanıklıydı, biz de dayanıklı olmalıyız.
É difícil, mas a minha mãe foi forte, e nós também temos de o ser.
Bu senin için çok zor olmuş olmalı, değil mi?
Isso deve ter sido muito difícil para você, não?
Zor olduğunu biliyorum ama sakin olmalısın canım.
- Queridinha, sei que é difícil, mas precisas de manter a calma.
Quinn'e yanaşmalısın, zor durumlarda başvuracağı kişi olmalısın.
- Precisas de aproximar do Quinn, ser a miúda a quem ele recorre.
Bu senin için zor olmuş olmalı.
Não podia ter sido fácil para ti.
Fransız zaferi gibi bir olay neticesinde tehditleri yönünde hareket edecek kadar cesurlarsa, gerektiği takdirde zor kullanarak hainleri hizaya getirmeye hazır olmalıyız.
Se tiverem a audácia em agir de acordo com o ameaçado, na eventualidade de uma vitória francesa, temos de estar preparados para colocar os renegados no redil, pela força, se necessário!
Olmadığın biri gibi davranmak senin için zor olmuş olmalı.
Deve ter sido difícil fingir.
Yeteneğini kontrol etmek zor olmalı.
Pode ser difícil controlares os teus poderes quando estás zangada ou com medo...
Gerçekten zor günler geçirmiş olmalısınız.
A sua vida deve ter sido muito dura.
Bütün bunları ona açıklamak, Haley ve Nathan'a zor gelmiş olmalı.
Tem de ser difícil para o Nathan e para a Haley explicarem-lhe tudo, sabes?
Bu bodur adamın, istismar edilebilecek, büyük sırları olmalı. Ve bu güvenilir olma doğallığı sayesinde bu sırları öğrenmek çok da zor olmayacaktır.
Aquele homem pequeno deve ter algum segredo que eu possa explorar, e como ele confia naturalmente, encontrá-lo não deve ser difícil.
Senin için gerçekten zor olmuş olmalı.
Imagino que tenha sido muito difícil para ti.
Senin için zor bir karar olmalı.
Deve ter sido uma decisão difícil para ti.
- Bu çok zor olmuş olmalı.
- Deve ter sido bem difícil.
Çok zor karar. Onun için çok zor bir seçim olmalı, değil mi?
Deve ter sido uma escolha difícil.
Çok zor bir işi olmalı.
O trabalho dele deve ser duro.