English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ç ] / Çalışıyor musun

Çalışıyor musun Çeviri Portekizce

668 parallel translation
Erkekçe söyle, bu vaka üzerinde çalışıyor musun?
De homem para homem, está a trabalhar neste caso?
Bütün gün burada deli gibi çalışıyor musun? - Evet.
Passas o dia nesta loja a labutar?
- Şimdi çalışıyor musun?
- Estás a estudar agora?
Çalışıyor musun?
Está trabalhando?
Bir işim var. İş mi? Çalışıyor musun?
Há três dias que sou um funcionário a serviço dos turistas do Havaí.
Kavga etmeyelim. Çalışıyor musun?
Estou a trabalhar no meu recital.
- Çalışıyor musun, Thornton?
- Tens trabalho, Thornton?
Okula mı gidiyorsun, çalışıyor musun, ne?
Estudas, trabalhas, o quê?
Bugün çalışıyor musun?
Hoje vais trabalhar?
Çalışıyor musun?
Está de serviço?
- Çalışıyor musun?
- Tens trabalho?
Çalışıyor musun?
Fazes exercício?
Okuyor musun çalışıyor musun?
estuda ou trabalha?
Hala çalışıyor musun?
Estás a trabalhar?
Yarın çalışıyor musun?
Trabalhas amanhã?
Hâlâ elektronik aygıtların küçüklerini icat etmeye çalışıyor musun?
Ainda andas a brincar com electrónica miniaturizada?
Ee, Jake, çalışıyor musun?
Então... Jake, está trabalhando?
Öğleden sonra çalışıyor musun?
Vais trabalhar esta tarde?
Bugün çalışıyor musun?
Trabalhas?
Çalışıyor musun?
A trabalhar?
Burada çalışıyor musun, yoksa öylesine dolanıyor musun?
Você serve aqui ou só está a experimentar um par de sapatos novos?
Saha dışında da, sahadaki kadar çok çalışıyor musun?
E então? Trabalhas tanto fora do campo como quando lá estás?
- İyi çalışıyor musun?
- Tens conseguido trabalhar?
Peki, sen çalışıyor musun Rose?
E tu, Rose, trabalhas?
- Öğleden sonra çalışıyor musun?
Vais trabalhar esta tarde?
- Affedersin. Çalışıyor musun?
- Estás a trabalhar?
Çalışıyor musun?
A treinar? Não.
Çalışıyor musun?
Trabalha?
Evde çalışıyor musun?
Tens praticado?
- Hala çalışıyor musun, William? - Evet, Kiki.
- Está a trabalhar muito, William?
Sen nasılsın, çalışıyor musun?
E tu? Trabalhas?
Sıkı çalışmıyor musun?
Trabalha muito, não?
Çalışıyor musun?
E a senhora trabalha?
- Görüyor musun Marsh, çalışıyor!
Funciona!
- Çalışıyor musun?
- Está a traduzir?
Görmüyor musun, korkun geçsin diye... Theo seni sinirlendirmeye çalışıyor.
Não está a ver Eleanora, que a Theo está a irritá-la... para fazer com que lhe passe o medo?
Mantık çalışıyor musun?
Estudou Lógica?
Arkasına şöyle basarsan çalışır. Anlıyor musun?
Activa-se puxando para trás, assim.
Büyük abi, hala çalışıyor musun?
Irmão, ainda estás a ler?
Nereye varmaya çalışıyorum anlıyor musun?
Vês onde quero chegar?
- Çenen çok çalışıyor biliyor musun?
- Tens uma boca do caraças, sabias? - Beija-me.
Seni değiştirmeye çalışıyor, görmüyor musun?
Não sabes que ele está a trabalhar através de ti?
Sen hatırlıyor musun ; sırtındaki sakatlıktan dolayı artık günde altı saat alıştırma yapamadığın için çalışının kötüleştiğini ve daha kötü çaldığını.
As tuas costas impediram-te de ensaiar 6 horas por dia.
Pencerenin dışındaki çalıda yaşayan örümceği hatırlıyor musun?
Lembra-se da aranha que vivia no arbusto perto da sua janela?
Aklımdan atmaya çalışıyorum. Anlamıyor musun?
- Estou a tentar tirar isso da minha cabeça, percebes?
Marla, Kevin Morton hangi stüdyoda çalışıyor, biliyor musun?
Mallow, sabes em que estúdio está o Kevin Morton a trabalhar?
Biliyor musun, bu herif buralarda çalışıyor. - Öyle mi? Nerede biliyor musun?
Olha a academia desse indivíduo é aqui perto!
Burda mı çalışıyorsun, yoksa sadece oyalanıyor musun?
Trabalha aqui ou só está a perder tempo?
Vücut çalışıyor musun?
Você faz halteres?
Yeni bir hayata başlamaya çalışıyorum, anlıyor musun? Hayır.
Estou a tentar começar uma vida nova.
Bir elimle onu durdurmaya çalışıyor diğer elimle otobüsü kullanıyordum, anlıyor musun?
Com uma mão, vou-me a ele e com a outra continuo a conduzir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]